20’nci Milli Eğitim Şurası’na ek olarak getirilen “Okul öncesi eğitimde din ve değerler eğitiminin güçlendirilmesi” maddesine eğitim sendikalarından tepki geldi. Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay, “Komisyonun gündemine almadığı, reddettiği bir şeyi şuraya katılan insanların düşüncelerini ve çalışmalarını yok sayarak kendi gündemlerini bakan onayıyla usul ve esaslara aykırı olarak oylatmıştır. Böylece gizli gündemlerinin ne olduğunu hep beraber görmüş olduk” dedi.
Milli Eğitim Şurası bugün sona erdi. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in katılımıyla genel kurulda 128 maddelik tavsiye kararı oylamayla geçti. Şura’da “Okul öncesi eğitimde din ve değerler eğitiminin güçlendirilmesi” de kabul edildi.
EĞİTİM-İŞ: "USUL VE ESASLARA AYKIRI BİR OYLAMA VE KARAR"
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Başkanı Özbay ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, “Bir kere Şura’da usul ve esas yönünden aykırılık var. Gerici vakıf derneklerin uzun zamandır pompaladığı bir şeydi. Dün komisyonun gündemine almadığı, reddettiği bir şeyi şuraya katılan insanların düşüncelerini ve çalışmalarını yok sayarak kendi gündemlerini bakan onayıyla usul ve esaslara aykırı olarak oylatmıştır. Böylece gizli gündemlerinin ne olduğunu hep beraber görmüş olduk” dedi.
EĞİTİM SEN: "PEDAGOJİ BİLİMİNE AYKIRI OLAN DİN EĞİTİMİ KARARINI TANIMAYACAĞIZ"
Eğitim Sen Genel Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu ise Milli Eğitim Şurası’nın aldığı kararlara karşı alternatif eğitim çalıştayı düzenlediğini belirterek ANKA’ya şunları söyledi:
“20 Milli Eğitim Şura’sını oraya katılan tüm katılımcıları iki önce yapmış olduğumuz açıklamada uyarmıştık. Okul öncesi eğitimde din eğitiminin karar alınacağına dair öncesinden bu yana belirtiyorduk. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın okul öncesi eğitim kurumlarının ana sınıfı statüsünde din eğitimi derslerinin de bu okullarda verilmesi yönünde çağrıları vardı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın böyle bir karar alınabileceğine dair öngörümüz oluştu. Bugün ortaya çıkan tavsiye kararı bu öngörümüzü doğruladı. Hiçbir ciddi hazırlığa dayanmayan ve aslında bir gün süren MEB şurasının temel hedefinin okul öncesi kurumlarda din eğitimi verme ve tamamen iktidarın hedeflerine uygun öğretmenlik meslek kanunun meclisten geçirilebilmesi için bir zemin oluşturma şeklinde geliştiğini görmekteyiz. Bu gerçek anlamda bir eğitim şurası değil, iktidarın bu iki konuya odaklanmış ihtiyaçlarını giderme şurası olduğunu görüyoruz. Pedagoji bilimine temelden aykırı olan okul öncesi çocuklara din eğitimi vermenin kararını tanımayacağımızı şuraların sadece tavsiye kararı alabileceğini bakanlığın bu kararı hayata geçirmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.”
VELİ- DER: "YAPILMAYA ÇALIŞILAN ÇOCUK HAKKI İHLALİDİR"
Öğrenci Veli Derneği ise Şura öncesi yaptıkları açıklamalarda, okul öncesinde dinselleştirme uygulamalarının hızlandırılacağını defalarca belirttiklerini ifade ederek kararları meşru bulmadıklarını açıkladı. Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz, ANKA’ya yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Şuranın yapılma şekli, yeri, zamanı, başlıkları ve işleyişi de göz önünde bulundurulduğunda şuradan çıkacak kararları meşru bulmayacağımızı da ifade etmiştik. Okul öncesi öğrencilerin soyut bilgi döneminde olmadığı, psikolojik, bilişsel gelişimlerine aykırı bir şekilde verilecek bilgilerin pedagojik ve bilimsel olmayacağı, çocukların yaşamında telafisi olmayacak sonuçlara yol açacağı bilimsel bir gerçekliktir. Her çocuk için kamusal, bilimsel eğitim tartışılmaz bir haktır. Yapılmaya çalışılan eğitim hakkı, çocuk hakkı ihlalidir.” (ANKA)