Nedir bu 'şirket tarikatları'?

Ekonomim gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, küçük yatırımcıların son zamanlarda hisse senetleriyle ilgili yatırımlarının arttığını, yatırımların hızlıca dönüşünün beklendiğini, bunun 'şirket tarikatlarını' da beraberinde getirdiğini kaydetti.

Aktaş, bugünkü yazısında son dönemde sosyal medyada 'şirket tarikatları'na denk geldiğini, bunları küçük yatırımcıların oluşturduğunu ifade etti.

Aktaş, yatırımcıların amacının kar etmek olduğunu, şirket getirilerinin tahmin edilebileceğini, herkesin şirketler konusunda uzman olamayacağını kaydetti.

Aktaş, son dönemde her alanda olduğu gibi bu alanda da çok sayıda uzmanın görüldüğünü belirterek şirketler hakkında aynı gün "Tırmanacak" ya da "Düşecek" beklentilerinin ortaya atıldığını, bunun mümkün olmadığını dile getirdi.

'Şirket tarikatları devreye giriyor'

Aktaş şöyle devam etti: "İşte bu aşamada 'hisse senedi tarikatları' devreye giriyor. Özellikle son bir-bir buçuk yılda bazı hisse senetlerinde inanılmaz artışlar yaşandı ve her zaman olduğu gibi bazı yatırımcılar son vagona atladı ya... Bunlar haliyle trenin aynı hızda gitmesini istiyor. Hatta için için aksi olursa diye korkuyor. Ve başlıyorlar birbirlerine moral vermeye: 'Daha bu başlangıç, bu hisseyi seneye görün, üç sene sonra görün vs...'

Hani herkes birbirinin destekçisi ya, herkes birbirinin iyiliğini düşünüyor ya, öğüt vermeyi de ihmal etmiyorlar: 'Sakın elinizdeki hissenizi kaptırmayın, bu düşüşler düzeltmedir, hissenizi kapmak için yapıyorlar...' Fiyat düşüyorsa “Sen de kap” demek geliyor insanın içinden ama, neyse... Herkes birbirinin yardımcısı!

Aslında burada korku çok baskın: 'Benim gibi küçük yatırımcı olan kardeşim, hisse senetlerimizi satıp fiyatın düşmesine yol açmayalım, gelin hep beraber hareket edelim. Biz sattıkça fiyat düşer, düştükçe daha çok satılır, aman yapmayalım!'

En zor ikna edilebilecek, hatta hiç ikna edilemeyecek insanlar herhangi bir konuya körü körüne inananlardır. Bu kişileri uyarmak işe yaramadığı gibi uyaranlar da en kötü insanlar olarak görülür. Tarikatlar gibi... İşte bir hisse senediyle kendini adeta bütünleşmiş görenlerin durumu da böyle...

(...)

Aynı sektörde faaliyet gösteren birkaç şirket. Birinin piyasa değeri örneğin 10 milyar, birinin 20 milyar, birinin de 50 milyar.

Tarikat mensubunun tek ölçüsü ya da görebildiği, piyasa değeri en düşük şirketin en ucuz olduğu. Bu şirket kar ediyor mu, borcu çok mu, nasıl yönetiliyor, varlıkları ne kadar; hiç önemi yok. İşte bazı yatırımcılar 'Bu şirketin piyasa değer 10 milyar ve diğerlerinden çok ucuz, öyleyse artış potansiyeli en yüksek şirket bu' diye yaklaşıyor ve başlıyor alım yapmaya..."

Yazının tamamı buradan okunabilir. (Kısa Dalga)

Ekonomi Haberleri