Rusya'nın Ukayna'daki işgalinin ana sebeplerinden biri olan neo-Nazi Azov Taburu'nun Mariupol kentinde kuşatma altında olan üyeleri, Kiev yönetimine sert eleştiriler yöneltti. Mariupol'daki Avozstal Çelik Fabrikası'ndan tüm sivillerin tahliye edilmesi sonrasında Zoom üzerinden açıklama yapan iki üst düzey Azov Taburu üyesi, kendileri için teslim olmanın bir seçenek olmadığını belirtti. Teğmen Illya Samoilenko ile komutan yardımcısı Svyatoslav Palamar'ın, Ukrayna hükümetine tepki göstermesi dikkat çekti.
Fabrikada şu an 700'ü yaralı olmak üzere yaklaşık 2 bin Ukrayna askerinin bulunduğu düşünülürken, iki Azov Taburu üyesi de 'teslim olmaları halinde Rusya ordusunun kendilerini öldüreceğini' savundu; tahliye için müzakereler yürütülmesini istedi. Samoilenko ve Palamar, kenti 'Ukrayna ve tüm dünya için' savunduklarını söyleyip, deniz ya da kara yoluyla çıkışlarının sağlanması için üçüncü bir tarafın müzakerelere dahil olması çağrısında bulundu.
Samoilenko, Ukrayna hükümetinin Mariupol'un savunmasında başarısız olduğunu söyleyerek, 'yetkililerin son sekiz yıldır Ukrayna'nın savunmasını sabote ettiğini' savundu. Samoilenko, teslim olmanın kendileri için bir seçenek olmadığını söyledi.
Azov Taburu'nun Mariupol'deki komutan yardımcısı Svyatoslav Palamar ise "Bize tahliye edilmemiz için düzgün bir fırsat tanınmalı. Acı veren bir başka şey de, siyasetçilerin 'biz sivilleri tahliye ederken siz savaşmaya devam edin' demesi. Biz sivilleri korumak için buradayız" dedi.
2014 yılında gönüllülük esasıyla kurulan, Rusya yanlısı sivillerin öldürülmesi dahil bir dizi suçtan sorumlu tutulan ve 2015'ten sonra Ukrayna ordusuna dahil edilen neo-Nazi Azov Taburu, Rusya'nın Ukrayna'daki işgalinin ana dayanaklarından birini oluşturuyor. Gruba üye olanların büyük çoğunluğunun faşist eğilimli oldukları bilinirken, Rusya da Azov Taburu'nun 'Ukrayna'nın Nazileştirilmesinden sorumlu olduğunu' savunuyor. (Kısa Dalga)