CHP Parti Meclisi (PM) üyesi ve eski bilgi ve iletişim teknolojilerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Onursal Adıgüzel, “Ocakta partinin yaptırdığı anketlerde seçim sonuçlarının başa baş olduğuyla ilgili birçok sonuç vardı. Ama parti genel merkezi birçok sorgulamaya rağmen bunları görmezden geldi” dedi.
Seçimlerin yapıldığı 14 Mayıs gecesi, CHP’nin ‘seçim veri sisteminin doğru çalışmadığı, sonuçların partililere ve medyaya doğru aktarılmadığı’ tartışması gündeme gelmişti.
15 Mayıs sabahı istifa kararı alarak görevinden ayrılan Adıgüzel, 14 Mayıs akşamı seçim veri sisteminin çalıştığını, buna dair ellerinde video kayıtları olduğunu söyledi.
Diken’den Altan Sancar’ın sorularını yanıtlayan Adıgüzel, “14 Mayıs akşamında yaşadığımız sıkıntı, örgütlerden gelen verilerle ilgiliydi. Örgütten veriler yavaş geldi. İstanbul örneğini vereyim: Akşam 21:30 ve biliyorsunuz kamuoyu bilgi bekliyor. Ama İstanbul’da o saat itibariyle sandıkların toplamda yüzde 50’siden veri gelmişti” dedi ve “sorumluluğun örgütten sorumlu genel başkan yardımcısında olduğunu” söyledi.
“Anketlerde Kılıçdaroğlu gerideydi”
Adıgüzel, ocak ayında CHP’nin yaptırdığı anketlerde Kılıçdaroğlu’nun geride çıktığını, bunun MYK’da tartışıldığını ve itirazlar olmasına rağmen görmezden gelindiğini söyledi. Seçim sonuçlarının ocak ayındaki anketlere benzer biçimde geldiğini dile getiren Adıgüzel, şöyle konuştu:
“Bugün küçük bir araştırma yapın, ocak ayına dair Türkiye’deki anketlere bakın. Sonra da seçim sonuçlarıyla bir karşılaştırın ne demek istediğimi çok net bir şekilde anlayacaksınız. Aslında seçim sonuçlarına çok yakın olan, sayın genel başkanımızın bir iki puan önde çıktı ya da bir iki puan geride çıktığını gördüğümüz birçok anket var. Genelde de bir iki puan geride çıktığını görüyorduk. Seçim sonuçları da maalesef çok üzülerek söylüyorum, bir iki puan geride tamamlandı.”
Adıgüzel, ayrıca istifasının ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ricasıyla 28 Mayıs’a kadar görevinde kaldığını ifade etti.
"Seçim sonuçları PM'de tartışılmadı"
Parti Meclisi toplantılarında “Neden kaybettik?” sorusunun hiç tartışılmadığını savunan Adıgüzel, şöyle konuştu:
“Bunca ekonomik yıkıma rağmen, toplumdaki yoksullaşmaya rağmen, sefalete rağmen, baskıcı uygulamalara, sansürlere rağmen biz neden kazanamadık? Cumhurbaşkanı adayımıza neden oy verilmedi? Bunu hiç tartışmadık. Çok genel geçer bir değerlendirme yapıldı ve bu değerlendirme üzerinden bir aklanma çabası başladı. Ve 14 Mayıs günü kaybetmiş olmanın vermiş olduğu telaşla hedef tahtasına oturtulmak istenen insanlar vardı.
Ben 14 Mayıs günü sosyal medyada yapılan eleştirileri görünce partimizin de yıpranmaması, ikinci turda bir sorun yaşanmaması için istifa mekanizmasını hiçbir tereddüt hissetmeden çalıştırdım. Tabii bu farklı yorumlara da sebep oldu, ama işin özünde ben hedefe oturtuldum. Genç bir Cumhuriyet Halk Partili olarak günah keçisi ilan edildim. En önemlisi “Eğer bir eksiklik varsa, ben genel başkan yardımcısı koltuğunda oturursam buradaki incelemeler yeteri kadar objektif yapılamaz” sorumluluğuyla bu adımı atmıştım.
Fakat görüyorum ki bugün sayın genel başkanımız dahil kimse bu eleştirileri kabul etmiyor ve hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi davranıyor. Sanki kampanya süreci mükemmel yönetilmiş, ittifak çalışmaları mükemmel yapılmış, adaylar mükemmel belirlenmiş; hiçbir sorun yokmuş gibi hatta kaybetmedik diyecek kadar farklı yorumlara sebep olacak açıklamalar yapılıyor. Aslında gördüğüm kadarıyla bir aklanma operasyonu yürütülüyor bir taraftan ve bunun hedefine konulanlardan biri de ben olduğum için bir şeyler söylemek gerektiğini düşündüm.” (Kısa Dalga)