Osman Kavala’nın “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “devletin gizli kalması gereken bilgilerini casusluk amacıyla temin etme” suçlamalarıyla yargılandığı dava, Gezi davasıyla birleştirildi.
Çağlayan’daki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmayı izlemeye sivil toplum örgütleri ve konsolosluk görevlilerin yanı sıra Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker de katıldı.
Medyascope’tan Sahra Atila’nın haberine göre, Osman Kavala duruşmaya, koronavirüs önlemleri kapsamında tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Leyla Alaton’a Cem Fadıl Bozkurt’un ilk duruşmada tanık olarak verdiği ifadede Leyla Alaton ve İshak Alaton’un darbe girişimini Hanri Barkey’den öğrendiklerine dair iddialarını sordu. Alaton, Mart 2015’te şirketlerinin soyulduğunu ve Bozkurt ile ilgili davalarının sürdüğünü söyledi. Alaton, “Darbeden bir sene evveline kadar hiçbir ilişki kalmamıştı. Tamamı iftiradır, yalandır” dedi.
Tanık beyanlarının ardından söz alan Osman Kavala şunları söyledi: “İddia makamı suçlamalara dayanak olacak bulgular olmadığının farkındadır. Casusluk suçlamasının AİHM kararını boşa çıkarmış olmak için ortaya atıldığı açıktır. Suçlu olduğum algısının canlı tutulması için hukuka aykırı şekilde özgür yaşama hakkım gasp ediliyor. Delilleri karartma şüphesi ile tahliye edilmemem sanal bir bahanedir. Bugüne kadar bulunmamış delillerin karartılacağı şüphesi makul değildir. Tutuklu olduğum her gün yeni bir hak ihlaline sebep olmaktadır. Tahliyemi talep ediyorum”
Kavala’nın avukatı Deniz Tolga Aytöre, “Henri Barkey ve Osman Kavala’nın görüştüğü yönünde algı yaratma çabaları bugün Leyla Alaton’un tanık ifadesiyle bir kez daha çökmüştür. Her iki dosyada da (Gezi davası) ‘Hukuki ve fiili irtibat var’ deniyor. Dosyalar arasındaki tek ortak nokta iddianameleri hazırlayan savcı Hasan Yılmaz. Başka hiçbir hukuki fiili irtibat yok. “
Kavala’nın avukatlarından Köksal Bayraktar, birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Dosyanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Gezi davası ile birleştirilmesine karar veren mahkeme Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına hükmetti.