TÜROB Başkanı Müberra Eresin, turizm sektöründeki son gelişmelere değerlendirmelerde bulundu.
Günlük kiralanan evler aracılığıyla gerçekleştirilen kayıt dışı otelcilik faaliyetlerindeki büyük artışın bu yıl otel doluluk rakamlarını ciddi olumsuz etkileyen gelişmeler arasında olduğunu belirtti. Eresin konuya dair “Kayıt dışı günlük kiralık evler sıkıntısı geçmişte de bir dönem çok artmıştı, ancak her anlamda alınan tedbirlerle kontrol altına alınmıştı ancak Son 1-2 yılda sayılarda yeniden ciddi bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Bu yolla kiralanan 60 bine yakın ev olduğu belirtiliyor. Denetimlerin artırılması ve gereğinin yapılmasını, haksız kazancın önüne geçilmesi noktasında ve daha da önemlisi hem güvenlik, hem hijyen sebepleriyle çok önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Tek sebep değil”
BloombergHT'de yer alan söyleşide; otellerdeki kan kaybının tek sebebinin günlük kiralık evler olmadığını belirten Eresin “Genel seçimlerin sektörümüzü negatif yönde etkileyeceği ve özellikle talebe yönelik ertelemelere yol açabileceğini öngörmüştük. Bunun yansıması olarak da beklentimiz yılın ikinci yarısıyla birlikte talepte artış olacağı ve sektörde konaklama rakamları yukarı doğru gidecek grafiklerin oluşacağı yönündeydi. Ancak maalesef genel seçim sürecinin negatif etkisi ve 11 ayrı şehrimizde yaşanan elim depremlerin sonucu olarak bu talebe yönelik ertelemeler birden kesinleşen iptallere dönüştü ve deprem bizim gündemimiz olduğu sürece dünya medyası da bunu kullanmaya devam etti. Sonuç olarak, o dönem depremler sonrası gelen iptallerin yanı sıra yeni talepler de alamadık.” diye konuştu.
“Kalış süreleri kısaldı”
Eresin özellikle şehir otellerinde yılın ikinci yarısında turist giriş sayılarının hedeflere uygun olarak gelmeye başladığını ancak kalış sürelerinin geçtiğimiz yıllarla karşılaştırıldığında oldukça kısaldığını söyledi.
Eresin “Turistlerin bir kısmı da satış fiyatlarının çok daha hesaplı olduğu kayıtdışı evleri tercih eder hale geldi. Bütün bunların ışığında turist sayıları normal seyrinde giderken, otellerdeki doluluk rakamlarımızın beklentilerimizin gerisinde kaldığını söyleyebiliriz. Bu da doğal olarak sektörün moralini bozuyor.” şeklinde konuştu.
Erelsin günlük evler konusunda mevzuat çalışması başlatılmasından memnun olduklarını belirterek “Bu tip kiralamalara vergi ve belgelendirme uygulaması sistemin hem kontrol altına alınmasını hem de haksız rekabetin önüne geçilmesini sağlayacaktır. Rekabet eşitliğinin sağlanması açısından çok önemli bir adım olacaktır.
Günlük/kısa süreli bu konaklama sağlama/kiralama faaliyetleri nedeniyle her yıl yüksek miktarda vergi kaybı ortaya çıkarken, vergisiz yüksek kazanç imkanının, büyük bir rant ortamının oluşmasına sebebiyet veriyor. Otel yatırımcısı gerek inşaat, gerekse işletme aşamasında bir çok ruhsat ve izin almak durumunda. Ancak ve ne yazık ki gelişen bu pazardan haksız ve eşit olmayan koşullar ile pay almak isteyenlerin sayısı da hızlı bir artış gösterdi. Özellikle turizm bölgelerinde işyeri veya apartman dairesi olarak kiralanan-satın alınan gayrimenkuller, otel odası gibi pazarlanıyor. Bir mekanın konaklama için aynı kişiye 6 aya kadar tahsisi kira değildir. Devamlılık arzeden bu faaliyet, ticari faaliyettir. Ticari kazancın tabii olduğu koşullar vergilendirilmelidir.” değerlendirmesini yaptı.
Airbnb’ye karşı olmadıklarını dile getiren Eresin “Konaklama sektörü olarak çeşitlilikten yanayız.
En önemli basit örneği, Taksi konusu Uber’in Türkiye’de de çalışması gerektiği düşünüyoruz ve her fırsatta rakiplerimizle rekabet edebilmek için gerekli olduğunun altını çiziyoruz. Dünyada var olan turizmle ilgili tüm sistemlerin Türkiye’de de olması gerekir. Ancak öncelikli olarak yasal altyapısının kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Airbnb konusuna tekrar dönecek olursak, dünyada da sistem bu şekilde işliyor. Evlerini Airbnb’yle kiralayanlar aynı zamanda vergi mükellefidir. Ama şu anda bizde böyle bir uygulama maalesef bulunmuyor. Bu da çok net haksız rekabet anlamına geliyor.” ifadesini kullandı.
“Artan maliyetler de olumsuz etkiliyor”
Bir diğer olumsuz etkinin de maliyetlerdeki artış olduğunu kaydeden Eresin gelirlerdeki artışın maliyetlerdeki artışla aynı düzeyde olmamasının sektörü zorladığını belirtti. Enerji maliyetlerindeki artış, yükselen personel giderleri, gıda başta olmak üzere malzeme tedariğindeki maliyet artışlarının oda fiyatlarını da artırdığını ifade etti.
Eresin 2023 yılı ziyaretçi sayısı ve turizm geliri hedefimizi değiştirmediklerini de sözlerine ekledi.