Seçimlerin kaybedilmesinin ardından CHP’de parti içi muhalefet, “değişiklik” konusunda söylemlerini arttırdı. CHP kulisleri oldukça hareketli… CHP’de tüzük değişikliği isteyen parti içi muhaliflerin oluşturduğu “Demokrasi ve Adalet Hareketi”, Ankara’da bir araya gelmişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda adaylık için “Parti karar verir” demeside kulisleri hareketlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun “Örgüt istedi” diyerek genel başkanlığı sürdüreceği yorumu yapıldı.
Cumhurbaşkanı seçiminin ardından 'değişim' mesajı veren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "CHP Genel Başkanlığı'na aday mısınız?" sorusuna dün yanıt verdi. İmamoğlu,, "Benim aday olduğum tek şey var; ülkemizde aynen İstanbul'da olduğu gibi büyük bir değişim" dedi.
CHP'den adı genel başkanlık için geçenlerden CHP Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel de Sözcü’den İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamada ‘değişim’ çağrılarını ve genel başkanlık iddialarını değerlendirdi.
Genel başkanlığa aday mısınız?
Özgür Özel, gazeteci İsmail Saymaz’ın “Genel başkanlığa aday mısınız?” sorusuna “Sorumluluk almaktan kaçmayacağım. Ama fedakarlıktan da geri durmayacağım. Konuşmam ve dinlemem gereken herkesle temas edeceğim. Parti kimsenin önünü kapatmamalı” yanıtını verdi.
"Önümüzdeki dönemde genç ve dinamik, partinin ana damarını terk etmeyen, bu konudaki endişeleri körüklemeyecek olan kadrolar gerekiyor" diyen Özel, 'değişim' vurgusu yaparak şu ifadeleri kullandı:
"Sosyal demokrat çizginin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. İşçinin, gençlerin ve kadınların CHP'si… Kendini halka arz eden, oradan talep topladığı bir çizgiye ihtiyaç var. Bu noktada, olmam gereken yer neresiyse orada olacağım. Genel başkan adaylığı ise genel başkan adaylığı. Uzlaşma ve birliktelik ise birliktelik. Kendime dair hırsım yok. Partinin yarınlarına dair ümidim var. Değişeme ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Değişim konusunda cesur, kararlı ve vefalı olacağım. Değişimin sadece şahıslar üzerinden okunması doğru değil. Büyük haksızlık olur genel başkanımıza."
Başarısızlık
“Seçimde başarılı mıydınız?” sorusuna da yanıt veren Özel şunları söyledi:
“Değiliz. Seçmenlere ‘Bu bir referandumdur. Demokrasi ya da otokrasi’ diyor ve kazanamıyorsak bu bir başarısızlıktır. Hezimet midir? Hayır. Muhalefete güç verebilecek bir sonuç alındı. Ama sonuçlarından çok ciddi dersler çıkarılması gereken bir yenilgidir.”e:
"Nerede yanlış yaptınız?
Seçmenin beklentilerini, korkularını, kaygılarını ve bunun oy davranışına nasıl yansıyacağını bilimsel şekilde ölçüp değerlendiremedik. Montaj videonun bu kadar kaygıyı tetikleyebileceğini birinci turdan sonra algıladık. İkinci turdaki cevabı birinci turda vermek lazımdı. Bu kez seçmen “Seçimi kaybettiler, ondan böyle yapıyorlar” hissiyatına girdi.
27.5 milyon içinde yaşam biçimiyle ilgili önemli kazanımlar elde ettiklerini ve iktidar değişince bunları kaybedeceğini düşünenler var. Bu kaygıları benim de içinde olduğum 25.5 milyonun kaygıları kadar değerli görüp aynı özgürlükçü çizgide savunabilmek lazım. Burada zayıf kaldık.
CHP'de kurultay kararı alındı. Genel başkan seçilecek mi?
Bu kurultayın en kısa sürede yapılması gerekir. CHP, gelecek ekime kadar genel başkanın seçileceği takvimi işletmeli.
Sosyal demokrat partinin tüm kademelerde özeleştiri yapması ve yenilenmesi gerekiyor. Üye ve delegenizin önüne sandık koyup hesaplaşmazsanız, o ilk bulduğu sandıkta sizinle hesaplaşır.
AK Parti üç, HDP iki dönem kuralını uygularken, siz neden uygulamıyorsunuz?
Her birimizin vazgeçilmez olmadığımızı görmesi gerekiyor ve herkes belli bir dönem sonunda bırakacağını bilerek, hem daha cesur ve yapıcı olur, hem de arkasından gelecekleri hazırlayacak siyaset hattına evrilebilir. Bu kongrede tüzük değişikliği öngörüyoruz. Dönem kuralının eklenmesi gerekiyor. İstisna olacaksa başarıya dayalı olmalı. Kaybedip de adaylaşmak izah edebildiğimiz bir şey değil.
Aday adayları arasında adınız geçiyor. Siz de aday mısınız?
Kaybeden takımda santrafor olmak yerine şampiyon takımda her mevkide oynamaya talibim. Sorumluluk almaktan kaçmayacağım. Ama fedakarlık yapmaktan da geri durmayacağım. Gerekirse en geniş mutabakatın parçası olan bir anlayışta duracağım. Önümüzdeki süreç için konuşmam ve dinlemem gereken herkesle temas ederek, ilerleyeceğim. Partinin kimsenin önünü kapatmaması lazım.
CHP lideri olma arzunuzu ilk kez dile getiriyorsunuz.
Önümüzdeki dönemde genç ve dinamik, partinin ana damarını terk etmeyen, bu konudaki endişeleri körüklemeyecek olan kadrolar gerekiyor.
Sosyal demokrat çizginin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. İşçinin, gençlerin ve kadınların CHP'si… Kendini halka arz eden, oradan talep topladığı bir çizgiye ihtiyaç var. Bu noktada, olmam gereken yer neresiyse orada olacağım. Genel başkan adaylığı ise genel başkan adaylığı. Uzlaşma ve birliktelik ise birliktelik. Kendime dair hırsım yok. Partinin yarınlarına dair ümidim var. Değişeme ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Değişim konusunda cesur, kararlı ve vefalı olacağım. Değişimin sadece şahıslar üzerinden okunması doğru değil. Büyük haksızlık olur genel başkanımıza.
Ekrem İmamoğlu'nun da değişim çağrısı var.
Partinin hepimize ihtiyacı var. Hiç kimsenin ihmal edilmesi ve yok sayılması mümkün değil. Burada elbette ki Kılıçdaroğlu'nun saygınlığına halel getirecek tutum içinde olmamak gerekiyor. Kılıçdaroğlu'nun hem siyasete hem de partiye kattıkları itibariyle… İmamoğlu da bunlardan biri, Özgür Özel de. Kılıçdaroğlu'nu değersizleştiren dil ve iklimden hepimizin sakınması gerekiyor."