CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde partisinin son Meclis Grup Toplantısı'nda değerlendirmelerde bulundu.
Özel, konuşmasında TRT’yi eleştirdiği sırada CHP grup toplantısını canlı veren TRT Haber yayını kesti. TRT'nin muhalefet ve iktidar adaylarına ayırdığı dakikaları mukayese eden Özel, "Ben TRT dediğim anda TRT yayından çıkmış. Gün olur devran döner bunun hesabı sorulur" diyerek tepkisini dile getirdi.
Özel konuşmasında özetle şunları söyledi:
“TRT anayasal bir kurum. Kanunu, anayasaya dayanılarak çıkarılmış. Bunların kanununda tarafsızlık yazıyor. İşte AKP'nin, bir kamu televizyonunu, parti televizyonu haline getirdiklerinin kanıtı. TRT emekçilerini yolluyorlar, programımızı takip ediyorlar. Bir dakika haberimiz yok. Ne zaman vereceksin, genel merkez yanarsa haber vereceksin herhalde. Beni ne zaman vereceksin, ölürsem cenaze törenimi canlı verecekler. Dirime gelmeyen ölüme de gelmesin. Dirimde olmayan ölümde de olmasın. Ben TRT dediğim anda TRT yayından çıkmış arkadaşlar. Gün olur devran döner, bunun hesabı sizden de Tayyip Erdoğan da sorulur.
Madenler halen alarm vermeye devam ediyor. Herkes 'Soma'yı unutursak yüreğimiz kurusun' diyordu. Madenlerde bir arpa boyu yol alınmadı. 'Madencinin fıtratında ölüm var' demek insanımızı kandırmaktır. Alman'ın, İngiliz'in fıtratında olmayanı görmek vatandaşı kandırmaktır.
Bu kazaları durdurmak için kanun yapmayanlar ne yapıyor? Murat Kurum'un liç yığınına izin verdiği, o karardan sonra Erdoğan'ın imzasıyla şirketin 221 milyon lira borcunu affetmesi. Bu şirket o madenden 334 milyon dolar kar etmiş. Böyle bir insafsızlık ve kayırmacılık...
“31 Mart’tan sonra acı bir reçete geliyor”
Ben Madrid'de Sosyalist Entarnasyonel'in 140 üyesinin karşısındaydım. Filistin'de 30 bin insan öldürüldü. Gelin 'Filistin'deki mezalimi bitirelim' dedim. Erdoğan da Sakarya'daydı. Bir pankart açtılar 'İsrail ile ticaret utancı sonlandırılsın...' Gidip apar topar pankartı toplattılar. Pankartı açanlar biliyorlar ki ticareti Erdoğan'ın ailesi yapıyor. Ticareti, cuma namazına Erdoğan ile 300 araçla giden etrafındaki iş adamları yapıyor. Biliyorlar ki Tayyip Bey ve ailesi İsrail ticaretinden pay alıyor.
Acı bir reçete geliyor. 31 Mart'tan sonra kemer sıkma, zamlar ve tasarruf genelgeleri ardı ardına gelecek. Pideyi 15 lira yapmışlar. Yüzde 50 zamlanmış ama işin içinde bir oyun var. Hem fiyata zam yapıp hem gramajdan alıyorlar. Zam yüzde 80. Hani enflasyon yüzde 65'idi.
Et ve Balık Kurumu'nun önünde 850 metre kuyruk oluştu. İnsanlar çocuklarının boğazlarından bir tutam kıyma geçsin diye sabahın köründe bu mücadeleyi veriyorlar. Emeklilerle ilgili bayram ikramiyesi var... 2015'te söz verip 2018'de bin lira verdiler. Hesap kitap yapıp 3 bin lira verdiler. Emekli orada ucuz kıyma kuyruğunda. İlk verildiğinde bin lira ile 24 kg kıyma alınıyordu. Şimdi 3 bin lira ile 6 kilo kıyma alınıyor. 18 kilo kıymayı Erdoğan, emeklinin bayram ikramiyesinden çalmıştır. Bizim dediğimiz 17 bin lira olsa 35 kilo olacak.
“Bir korku ve suç ittifakıdır Cumhur İttifakı”
Bir yandan da Erbakan'ın milli görüş gömleğini çıkarıp başka şeyler kuşananlar, Erbakan'ın siyasi çizgisine husumet duyarken, 14 Mayıs seçimlerinde Fatih Bey'in siyasi hareketine sarılmıştı. Bu seçimde 'Biz ayrı giriyoruz' dediler. Bizim de eski ittifak ortaklarından ayrılanlar var. Biz iki kelimeyle cevap veriyoruz, canları sağolsun. Çünkü biliyoruz ki eski dosttan düşman olmaz. İki taraf da ittifak ortağından ayrılmış, biz iyi insanlar diyoruz, yakasında güneş olan birini görünce gidip sarılıyoruz, bir yandan hocasının emaneti ve ittifak ortağına ağzına geleni söyleyen ve "sirk cambazı" diyen Erdoğan, kendisine soru soran A Haber'e "Kendine gel, haddini bil. Ben onların adını ağzıma almam" diyor. Bir korku ve suç ittifakıdır Cumhur İttifakı. Bunların gücünü dengelemenin tek yolu 31 Mart'ta Türkiye İttifakı'dır.” (ANKA)