AKP'li Özlem Zengin: Ne siyasal İslam’ı biliyorlar, ne bizi tanıyorlar, AK Partili kadınlara özel saldırıyla karşı karşıyayız

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "İffet, namus hiç hayatımda söylemediğim kelimeler. Söylenenleri görüyorum, ‘siyasi İslam’ın karanlık yüzü.’ Ne siyasal İslam’ı biliyorlar, ne bizi tanıyorlar. Hala öfke kusumu var. Türkiye değişti onlar değişemiyor. AK Partili kadınlara özel saldırıyla karşı karşıyayız” dedi.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, çıplak aramayla ilgili kullandığı “ahlaklı, onurlu kadın bir sene beklemez” ifadelerini, “O ifade, bana seslenen arkamdan bana bağıran insanlara verilmiş bir cevaptır. O kadına verilen bir cevaptır. Hiç kullanmadığım kelime kullanılıyor. ‘İffet, namus’ hiç hayatımda söylemediğim kelimeler. Ahlak kelimesi ne anlama geliyor diye baktım, bu kelimeyi kullanmak mıdır problem olan” diye savundu. Sosyal medya üzerinden gelen tepkilere ise Zengin, “Söylenenleri görüyorum, ‘siyasi İslam’ın karanlık yüzü.’ Ne siyasal İslam’ı biliyorlar, ne bizi tanıyorlar. Hala öfke kusumu var. Türkiye değişti onlar değişemiyor. AK Partili kadınlara özel saldırıyla karşı karşıyayız” dedi.

Zengin, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında “terör örgütü tarafından hedef gösterildiğini" belirtti. Zengin özetle şunları söyledi:

Bana, şahsıma yapılan profesyonel saldırıyla karşı karşıyayız. Sadece bana olsa bu kadar üzerinde durmazdım ama AK Partili kadınlara özel saldırıyla karşı karşıyayız. Çok çirkin ifadelerle tepe noktaya ulaşan konularla ilgili olarak son defa anlatmak istiyorum. Schopenhauer, haklı çıkma sanatı, her ne şart altında olursa olsun haklı çıkmayı öneriyor. Belli şart belli zaman için söylenmiş olan bir konuyu münhasır konuyu genişletmek ve tartışmak böyle bir şeyle karşı karşıyayız.

Uşak için, bir isim için ifadede bulundum. Uşak’ta böyle bir olay yaşanmamıştır. Bu konuyu açanların amacı, onlar da biliyor böyle bir hadise olmadığını, bilerek isteyerek varmış gibi göstererek, kamuoyunda muazzam bir AK Partili kadınlar aleyhine kampanya başlattılar. Beni üzen, Akşener’de de vardı, benim konuşmamı hiç dinlemediğini düşünüyorum, gerçekte ne olduğunu dönüp bakmadığını düşünüyorum. Ne oldu ve ben ne söyledim bilgi sahibi olmadan yapılan bu konuşmalar FETÖ terör örgütünün kampanyasının bir parçası oldular. ‘Uşak’ta böyle bir hadise yok’, bir cümle nasıl böyle bir şeye yol açabilir ki ‘yok’ diyorum ‘yok’, ezbere yapmıyorum. O olayla ilgili Uşak Valisi’ni aradım İçişleri Emniyet Genel Müdürü’nü aradım detaylı bilgi aldım. Uşak'la ilgili emin olmasam bunun olmadığını söylemem. Benim söylemediklerimi ortaya koyarak cephe açılıyor. Yeni kamuoyuna çıkan birisi değilim.

Mesele bambaşka. Önce HDP'li milletvekili tarafından dile getirildi mevzu, arkasından da konuyla ilgili kendisine bunu yapıldığını söyleyen kadın, açıklamada bulundu. Olay belli hacme gelince, Adalet Bakanlığı’nda veriler vardı, İçişleri Bakan Yardımcı’mız oraya gitti. Gittikleri zaman da onlardan aldığım belgeyle söyleyeceğim, hem Vali hem İl Emniyet Müdürü hem KOM. Şube Müdürü hem bahsi geçen kadınları gözaltına alan polislerle hem avukatlarıyla bizzat yüz yüze görüşerek kolluk gözetim komisyonu eşliğinde rapor hazırlıyorlar. Bu konunun olmadığını duyurdular. Bu raporda başörtülü avukat kadın diyor ki ‘ben başörtülü bir kadınım, benim müvekkilimle ilgili böyle bir durum olsa önce ben itiraz ederim, bu özelliği olan bir operasyon’ diyor. ‘Kadınlara yönelik operasyon, 15 Temmuz öncesi evlerle ilgili değil 15 Temmuz sonrası terör örgütünün yeniden yapılanmaya çalıştığı evlerden bu öğrenciler, yeniden yapılanmanın üstünü örtmek için böyle yaptılar’ bu avukatın tespitinin altına aynen çiziyorum. İsmi geçen kadınlar olayla ilgili olarak ne avukatlarına ne kamuoyuna hiçbir şey söylemiyorlar, aradan zaman geçiyor sonra bunu açıklıyorlar benim söylediğim budur. Avukata bile söylenmemiş bir durum, burada yapılmak istenen 15 Temmuz’dan sonra onlara yapılan operasyonların üstünü örtmek deşifre edilmesini ört bas etmek...

Türkiye değişti, onlar değişemiyor

Buradaki en önemli konulardan birisi şu: Kadının beyanını önemseyen birisiyim. Hayatım boyunca savundum. Bir konuda ilk tepkiler çok önemlidir, ilk beyanlar...Ben ne söylüyorum gerçek ne, nereye getirilmek isteniyor kötü niyet garez görüyorum. Böylesi kadın hareketinin içinde olmuş birisi olarak, kadın olmadığımı insan olmadığımı söylüyorlar, bu kadar ağır saldırıyorlar terör örgütü tarafından hedef gösteriliyorum.

Başka yere taşımayı kötü niyet olarak görüyorum. Söylenenleri görüyorum, ‘siyasi İslam’ın karanlık yüzü.’ Ne siyasal İslam’ı biliyorlar, ne bizi tanıyorlar. Hala öfke kusumu var. Türkiye değişti onlar değişemiyor.

Me too hareketine destek verdim

ABD'de başlayan ‘me too’ hareketi var, ben buna destek verdim. KADEM’in kurucusuyum. Bir kadının yaşadığı problemse hakim olup hakim kocasından dayak diyen kadın gördüm, akademisyen eziyet gören kadın gördüm. Dedesinden istismara uğrayan kadın gördüm, ama bunların hiçbir alakası yok ben bundan saldırıya uğruyorsam alanın temizlenmesi gerek herkes benim ne dediğimi kabul edecek sonra tartışalım.

(Namuslu kadın sözü) O ifade, bana seslenen arkamdan bana bağıran insanlara verilmiş bir cevaptır. O kadına verilen bir cevaptır. Hiç kullanmadığım kelime kullanılıyor. ‘İffet namus’ hiç hayatımda söylemediğim kelimeler. Ahlak kelimesi ne anlama geliyor diye baktım, bu kelimeyi kullanmak mıdır problem olan... Ben de saldırıya uğradım, ben de genel başkanlardan en azından bir telefon beklerdim, en azından kadın genel başkandan beklerdim hangi partidenseniz ona göre tavır alınıyor.(ANKA)

Gündem Haberleri