Azerbaycan ile barış anlaşması imzalamak isteyen Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan yeni bir protesto dalgası ile karşı karşıya.
Ülkenin kuzeyindeki dört köyün, Mayıs ayında sağlanan uzlaşı gereği Bakü yönetimine iadesi muhalefeti sokağa döktü. Azerbaycan'ın Gazah vilayetinde bulunan köylerin kontrolü 1990'lı yıllarda Ermenistan'a geçmişti. Devir teslimle birlikte iki ülke arasında 12 kilometrelik sınır hattı yeniden belirlendi.
Peki Paşinyan hükümeti ne kadar sağlam? Bakü ile bir anlaşma imzalandığını görecek kadar ayakta kalabilecek mi?
DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Erivan merkezli düşünce kuruluşu Güvenlik Politikaları Araştırma Merkezinin (RCSP) başkanı Areg Kochinyan'a göre bu sorunun yanıtı "evet".
"Anketlere göre Paşinyan'a destek yüzde 30 dolaylarında" diyen Kochinyan, bu çok yüksek görünmese diğer tüm partilerin yüzde 5'in altında kaldığına vurgu yaptı. Paşinyan, 2'nci Karabağ Savaşı yenilgisi ve askeri muhtıra sonrası girdiği Haziran 2021 seçimlerini yüzde 54'le kazanmıştı.
Muhalefetin çok parçalı olduğunu söyleyen Kochinyan, protestolara katılımın da düştüğü görüşünde:
"Muhalefetin bir bütün olarak destek verdiği en büyük gösterilerde Erivan'da 31 bin kişi toplandı, son protestolarda ise 20 bin kişi vardı. Yani sayılar düşüyor."
"Kilise ilk kez politize oldu"
2020'de 44 gün süren 2'nci Karabağ Savaşı'nı kazanan Azerbaycan, Eylül 2023'te de bölgedeki ayrılıkçılara yönelik 24 saat süren askeri operasyon düzenlemişti. Bu saldırı ile Bakü, yaklaşık 30 yıl aradan sonra bölgenin kontrolünü geri alırken etnik Ermenilerin çoğu evlerini terk ederek Ermenistan'a kaçmak zorunda kalmıştı. O dönem Paşinyan'ı "hiçbir şey yapmamakla" suçlayan kalabalıklar yine sokağa çıkmış ancak gösteriler sonuçsuz kalmıştı.
Erivan merkezli bir diğer düşünce kuruluşu Bölgesel Araştırmalar Merkezinin (RSC) kurucusu Richard Giragosian ise bu kez eylemlere kilisenin dahil olduğunu, bunun Ermenistan için sıra dışı bir şey olduğunu ifade etti. Giragosian, "Daha önce Ermeni kilisesinin siyasete bu şekilde dahil olduğunu görmemiştik ancak bu durum yine de hükümet için ciddi bir tehdit değil, çünkü kilise siyasi deneyime sahip değil. Maksimalist politikalar dışında gerçek bir ajandaları veya stratejileri yok" görüşünü dile getirdi.
Paşinyan'ın savaşı kaybetmesine rağmen seçildiğini hatırlatan Giragosian, hükümet için işleri kötüleştirecek tek şeyin barışçıl protestolara polisin aşırı reaksiyon göstermesi olacağını söyledi. Polis hafta başında 200'den fazla göstericinin gözaltına alındığını açıklamıştı.
"Ordu müdahale etmeyecektir"
Giragosian, Türkiye tarihinden farklı olarak Ermenistan'da ordunun politik olmadığını, bu nedenle hükümetin darbe tehdidi hissetmediğini de söyledi. Karabağ yenilgisi sonrası Şubat 2021'de ordu Paşinyan'a muhtıra vermiş, hükümet bunu darbe girişimi olarak adlandırmıştı. Giragosian'a göre bu istisnai bir vakaydı.
Kochinyan, muhalefetin Paşinyan'ı mecliste de devirecek çoğunluğa sahip olmadığını söylüyor:
"Önce Paşinyan'ı görevden uzaklaştırmak, sonra anayasayı değiştirmek istediklerini açıkladılar. Ancak her ikisi için de yeterli sayıya sahip değiller."
Paşinyan'a yönelik muhalefette başı çeken isim Piskopos Bagrat Galstanyan. Daha önce başbakan olmak istediğini açıklayan Galstanyan'ın önündeki en büyük engel ise çifte vatandaşlığı bulunanların başbakan olmalarını yasaklayan anayasa maddesi. Galstanyan'ın Kanada vatandaşlığı bulunuyor.
Ermenistan'da genel seçimler normal takvimde 2026 yılında düzenlenecek. Peki protestolar hükümeti bir erken seçime zorlayabilir mi?
Ekonomi Paşinyan'ın yanında
Giragosian bunun muhalefetin baskısıyla değil, ancak Paşinyan'ın bir avantaj görmesi halinde mümkün olabileceği görüşünde:
"Kasım ayında Azerbaycan ile barış anlaşması imzalanabilirse hükümet taze bir başlangıç ve muhalefeti hazırlıksız yakalamak için erken seçim isteyebilir."
Uzmanlara göre ekonomi de Paşinyan'ın yanında. Savaş sonrası dönemde ekonominin dramatik biçimde iyileştiğini anlatan her iki uzman da savaş bütçesine olan gereksinimin ortadan kalktığını, bunun ekonomiye olumlu yansıdığını söyledi. Ayrıca Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla özellikle bilgi teknolojileri (IT) alanında çalışan çok sayıda uzman Rusya'dan Ermenistan'a göç etti, bu da ekonomide bir dinamizm yarattı. Ermenistan'daki ekonomik iyileşme "ülke modern tarihinin en hızlısı" olarak görülüyor.
Başbakan Paşinyan Kasım ayına kadar Bakü ile anlaşma imzalamayı umduklarını açıklamıştı. Bu tarihten sonra ise Ankara-Erivan arasında normalleşme görüşmelerinin başlaması bekleniyor. Türkiye ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması halinde Ermenistan ekonomisinde pozitif trendin hızlanarak sürmesi bekleniyor.