Pervin Buldan: Canan Kaftancıoğlu'na ceza kadın siyasetine dönük bir saldırıdır

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, muhalefete "cesur bir demokratik duruş sergile" çağrısı yaptı. Buldan, CHP'li Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasının kadın siyasetine dönük bir saldırı olduğunu söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi’nin 2 gün sürecek olan 4’üncü Olağan Kadın Konferansı, “Özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlıyız” sloganıyla başladı.

İnşaat Mühendisleri Odası’nın (İMO) Ankara’daki şubesinde bulunan konferans salonunda başlayan konferansa 300 delegenin yanı sıra, Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, milletvekilleri, il eşbaşkanları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ayşe Erdem, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad -TJA) ve Barış Anneleri katıldı.

18 DİLDE ‘JİN, JİYAN, AZADÎ’

Konferansı gerçekleştirildiği salonda Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un fotoğrafının yer aldığı “Kadın hasta tutsaklar onurumuzdur”, katledilen Deniz Poyraz’ın fotoğrafının yer aldığı “Deniz Poyraz Ölümsüzdür”, “Özgürlükte ısrarlı mücadelede kararlıyız”, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir”, “Kadın yoksulluğuna hayır” ve “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” pankartlarının yanı sıra 18 dilde “Jin, jiyan, azadî ” pankartı asıldı.

Kadınların halay ve zılgıtlarıyla başlayan konferansta, ilk olarak divan üyeleri seçildi. Sonrasında sinevizyon gösterimi yapıldı.

Buldan, ekonomideki eşitsizlik, cinsiyet eşitsizliği, şiddet ve suç oranlarındaki artışa değinerek, “İktidarda kaldıkları her gün hatta her saat fakirleşen bir ülke var artık. Fakat tekçi iktidar cenahı sürekli olarak ekonomik büyümeden söz etmektedir” dedi.

'SESSİZ KALINIRSA DEVAM EDER'

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararına da tepki gösteren Buldan, şöyle konuştu:

"Sayın Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasını kadınlar olarak asla kabul etmediğimizi ve kadın siyasetine dönük bir saldırı olarak gördüğümüzü ifade etmek isterim.

Fakat altını önemle çizmek isterim ki; bu hukuksuzluk kadın siyasetine karşı geliştirilen saldırıların en son halkasından biridir. Herkesçe iyi bilinmelidir ki toplumun geniş kesimleri tarafınca sessiz kalınan her suç, her saldırı, her hukuksuzluk adres skalasını genişleterek işlenmeye devem etmektedir, sessiz kalındığı müddetçe işlenmeye de devam edecektir. Kürde yapılan haksızlık ve baskı bu ülkede yaşayan ve demokrasi derdi olan hiçbir kesimi ıskalamaz. Kadına yönelen şiddet bu ülkede yaşayan hiçbir bireyin güvenliğini ıskalamaz.

Öteki olarak kabul edilmiş kimliklere yöneltilmiş; asimilasyon ve baskı politikaları hiçbir kesimin inanç özgürlüğünü, kimliğini ve kültürünü yaşatma hakkını ıskalamaz.

MUHALEFET TEPKİ GÖSTERSEYDİ…

Her zulüm politikası eninde sonunda toplumun tamamını mağdur etmeye muktedirdir. Hukuk dışı bir şekilde gerçekleştirilen; Kürt ve kadın siyasetine darbe operasyonu niteliğindeki KCK operasyonlarına, 4 Kasım darbesine, kayyım darbelerine, muhalefetin tüm kesimleri tarafından ortak ve güçlü bir tutum alınmış olunabilseydi bugün bu aşamaya gelinmiş olmayacaktı.

Cezaevleri tutuklanan ve görevlerinden alınan eş başkanlarımız, milletvekillerimiz ve siyasetçilerimiz ile doldurulurken bizlerle birlikte net bir karşı tavır sergilenmiş olunsaydı bugün bu hukuksuzluk tablosu yaşanmayacaktı. Bugün kentlerimizde halkın seçtikleri değil, AKP’nin gaspla atadığı kayyımlar belediye başkanlığı koltuklarında oturuyorsa bunun varacağı nokta; halkın değil, gaspçı kayyımların iktidarlaşması olacaktır. Kürdün iradesine, kadın iradesine kayyım atayan zihniyet ülkenin iradesine de kayyım atamaktan geri durmayacaktır. Kentlerimizin belediyeleri şuan; kadayıf yatırımcısı, şatafat yatırımcısı, soyguncu kayyumların gaspı altındadır.

'CESUR DEMOKRATİK DURUŞ SORUMLULUKTUR'

İşte tam da bu nedenlerle, tecrübeyle de sabit olduğu üzere muhalefetin tüm kesimlerine ve tüm demokrasi güçlerine buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Cesur bir demokratik duruş, bu duruşun gereklerini korkusuzca, cesaretle savunmak tüm muhalefetin olmazsa olmaz sorumluluğudur, görevidir.

'ÜÇÜNCÜ YOL SİYASETİYLE KAZANACAĞIZ'

Adalet nöbetindeki tutsak yakınları ile, hak ve eşitlik arayışındaki kadınlar ile, savaşa karşı barış nöbetinde olan anneler ile, emek ve ekoloji mücadelesi yürüten kadınlar ile her daim birlikte ve çok güçlü bir şekilde tekçi ve militarist iktidara karşı, savaş politikalarına karşı mücadele edeceğiz. Özellikle tüm Kürtleri hedef alan savaşlara ve inkâra karşı barış mücadelesini güçlendirmeye devam edeceğiz. Demokrasi ittifakına kadınlar olarak öncülük etmeye ve üçüncü yol siyasetimizle kazanmaya kararlıyız." (MA)

Politika Haberleri