Dönemin Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner, Sinan Ateş cinayetinin ardından kaçan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın Bağlıca'da sokakta gözaltına alındığına ilişkin polis tutanağının sahte olduğu gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında görev alan polis şefi Kerem Öner, Tolgahan Demirbaş'ın kendisinin başında bulunduğu polis ekibi tarafından dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alındığını belirterek gözaltı işleminde bulunan dört polisin ifadelerinin tanık olarak ifadelerinin alınmasını ve sahte tutanağı hazırlayan polislerin yargılanmasını istedi.
30 Aralık 2022 tarihinde işlenen Sinan Ateş cinayetinin ardından tetikçi Eray Özyağcı'yı Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ile İstanbul'a götürdüğü iddia edilen Tolgahan Demirbaş, 31 Aralık 2022 gecesi Ankara'nın Bağlıca Mahallesi'nde gözaltına alınmıştı. O dönem çıkan haberlerde, Demirbaş'ın Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alındığı iddia edilmişti. Ancak Ankara Emniyet Müdürlüğünün 31 Aralık 2022 tarihinde saat 23.45'te hazırlanan "yakalama tutanağında" Demirbaş'ın Bağlıca Mahallesi Selahattin Eyyübi Caddesi üzerinde bir araçta yakalandığı iddia edildi. Dönemin Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal da mahkemedeki savunmasında, Demirbaş'ın bir evde değil sokakta gözaltına alındığını öne sürmüştü.
Kerem Gökay Öner'den savcılığa suç duyurusu
O dönem Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olarak Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında görev yapan Kerem Gökay Öner, avukatı Suna Öztaşdönderen aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 3 Temmuz'da sunduğu suç duyurusu dilekçesinde Tolgahan Demirbaş'ın sokakta yakalandığı belirtilen polis tutanağının "sahte" olduğunu ve bu tutanağın Demirbaş'ı gözaltına almayan polisler tarafından hazırlanarak imzalandığı iddia edildi.
Tolgahan Demirbaş'ın gözaltına alınması sürecinin bütün ayrıntılarıyla anlatıldığı suç duyurusu dilekçesinde, önce o dönem Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner'in 31 Aralık gecesi Ankara'nın Mamak ilçesine bağlı Akdere ilçesinde dört kişinin öldüğü aile içi şiddet olayını takip ettiği anlatıldı. Dilekçede, bu sırada Asayiş Şube Müdürü Oben Özay'ın gece yarısına doğru cep telefonundan Öner'i arayarak nerede olduğunu sorduğu ifade edildi. Oben Özay'ın Öner'in telefonuna bir konum bilgisi göndereceklerini ve ivedi bir şekilde konuma intikal etmesini istediği kaydedilen dilekçede Öner'e gelen talimat ayrıntılarıyla şöyle aktarıldı:
"Oben Özay, Sinan Ateş cinayetini kastederek yakalamalı bir şahsın olduğunu, kişinin soruşturma aşamasındaki sıfatının henüz netleşmediğini, yakalama işlemini gerçekleştirerek şahsı Asayiş Şube Müdürlüğüne getirmesi yönünde sözle emir vermiştir. Müvekkil içinde bulunduğu süreci bırakmasının olası etkilerini anlatmasına rağmen, ne iş yapıyorsa bırakması ve ivedi olarak konuma intikal etmesi emrini yinelemiştir. Müvekkilimizin kullanmakta olduğu telefon numarasına halihazırda kayıtlı olmayan bir numaradan Whatsapp uygulaması üzerinden konum bilgisi iletilmiştir. Bulunduğu yere yaklaşık 40 dakika uzaklıkta bulunan adrese, süreçte şoförlük görevini ifade eden polis memuru Raşit Buğra Şener ile birlikte konuma doğru yola çıkmıştır."
Tolgahan Demirbaş nasıl takip edildi?
Öner'in daha sonra Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal'ı da arayarak olayın detaylarının bildirilmesini istediği belirtildi. Ancak dilekçede buna karşılık Aykal'ın söz konusu konuma kendisinin de hareket halinde olduğunu, durumun hassas olduğunu ve olay yerine intikal etmesi akabinde gerekli tüm bilgileri aktaracağını ilettiği ifade edildi. Öner'in bunun üzerine durumun hassas ve havanın karanlık olması ve gideceği konumda ne ile karşılaşacağını tespit edememesi nedeniyle Gasp Büro Amirliği ekiplerinden takviye unsurların olay yerine intikal etmesi şeklinde sözlü emir verdiği kaydedildi. Dilekçede, olay yerine giden Öner'in bir sivil ekip otosu ile birlikte İstihbarat Şube'de görevli iki sivil memur ile karşılaştığı kaydedildi.
Bu polislerin "takip görevini ifa ettiklerini söylediği" aktarılan dilekçede Öner'in ısrarı sonucunda takip edilen kişinin araçla birlikte yol üzerindeki müstakil evlerden birisine girdiğinin görüldüğünü, ancak hangi eve girdiğinden emin olamadıklarını, fark edilmemek için de detaylı bir araştırma yapmadıklarını beyan ettiği kaydedildi. Dilekçede söz konusu eve giren kişinin Tolgahan Demirbaş olduğuna ilişkin bilgi "Kısa bir süre içerisinde olay yerine intikal eden Komiser Mustafa Ensar Aykal'a olayın detaylı bilgisini soran müvekkile cevaben şahsın cinayet ile ilgili ifadesinin alınması gerektiğini, Oben Müdür tarafından sözlü emrin verildiğini, akabinde konum iletildiğini ve şahsın isminin Tolgahan Demirbaş olduğunubildirmiştir" ifadesiyle yer aldı.
"Mustafa Ensar Aykal soruları yanıtsız bıraktı"
Dilekçede, Öner'in potansiyel tehditlerin ne olduğu, şahsın bu bölgede ikametinin bulunup bulunmadığı, kimin evinde olabileceği, şahsın cinayet şüphelisi olup olmadığı, içeride kaç kişinin bulunduğu hususlarını sorduğu, ancak Aykal'ın detaylı bilgiye sahip olmadığı gerekçesiyle soruları yanıtsız bıraktığı savunuldu. Takviye ekiplerin olay yerine intikal etmesi ile Öner'in müstakil evlerin önünde araştırma yapmaya başladığı aktarılan dilekçede, bu sırada olay yerine intikal eden polislerin Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, Gasp Büro Amiri İbrahim Tüzel ve polis memurları Raşit Buğra Şener, Bekir Kaya ve İsmail Yıldırım olduğu vurgulandı.