Gülsen Solaker
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna işgalinin üstünden iki yıl geçtiği bir dönemde NATO üyesi Türkiye'ye yapması beklenen ziyaret ileri bir tarihe ertelendi.
Reuters haber ajansı geçen hafta bir Türk yetkiliye dayandırdığı haberinde Putin'in 12 Şubat'ta Türkiye'yi ziyaret edeceğini duyurmuş, Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov Ocak ayı sonunda yaptığı açıklamada Putin'in ziyaretinin gerçekleşebilmesi için hazırlık yapıldığını açıklamıştı.
Ancak Ankara'daki Türk yetkililer ziyaretin resmi duyurusunun Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden yapılmadığına dikkat çekerek 12 Şubat'ın teknik olarak resmen açıklanmamış olduğunu belirtiyor. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da son açıklamasında, iki liderin görüşmesi için hazırlıkların devam ettiğini ve şartlar üzerinde anlaşmaya varılacağını söyleyerek ziyaretin ertelendiği yönünde bilgilere ilişkin "Hayır, ziyaretin ertelendiğini teyit edemem. Herhangi bir tarih açıklanmadı" dedi.
İki liderin Türkiye'de 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler, Rusya'da ise 17 Mart'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Nisan sonu Mayıs başı gibi bir araya gelebileceği tahmin ediliyor.
Putin'in Türkiye ziyareti uluslararası açıdan da kritik önem taşıyor. Batı ülkelerine hakkındaki yakalama kararı nedeniyle ziyaret edemeyen Putin, Türkiye'ye gelirse Rusya'nın Ukrayna'yı işgale başladığı 24 Şubat 2022'den itibaren ilk kez bir NATO ülkesini ziyaret etmiş olacak. Rus lider hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) yakalama kararı bulunuyor. ancak Türkiye'nin UCM'nin bu kararına uyma yükümlülüğü yok. Ankara 2002 yılında oluşturulan mahkemenin kurucu sözleşmesi olan Roma Statüsü'ne taraf değil.
Ziyaretin ertelenme nedeni ne olabilir?
Her ne kadar taraflar resmen duyurulmadığını belirtse de gayrı resmi şekilde bilinen 12 Şubat tarihinin ertelenmesinde ne gibi faktörlerin rol oynadığı merak ediliyor.
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, bu tür üst düzey resmi ziyaretlerde liderlerin ellerinde açıklayacakları somut kazanımlar olması gerektiğini belirterek "Bir ihtimal o kazanım yok. Dolayısıyla iki ülke arasında yürüyen en somut iş doğal gaz merkezi projesi. Belki o konuda ilerleme sağlanamamış olabilir" yorumu yapıyor.
Türkiye topraklarında uluslararası bir gaz merkezi oluşturma projesi bir süredir gündemdeki bir konu. Putin bu fikri Ekim 2022'de, Rusya'yı Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya bağlayan Kuzey Akım doğal gaz boru hatlarına zarar veren patlamalardan kısa bir süre sonra ortaya atmıştı.
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Aralık ayında yaptığı açıklamada "Gaz Hub Projesi"nin 2024'te başlayabileceğini ve yol haritasının yakın gelecekte kabul edilebileceğini söylemişti. Ocak ayında da BOTAŞ'tan bir heyet merkez kurulması ile ilgili görüşmeler için Rusya'ya gitmişti.
Putin en son Türkiye'ye ne zaman gelmişti?
Putin'in Türkiye'ye yaptığı son resmi ziyaret 3 Nisan 2018'de, son günübirlik ziyaret ise 8 Ocak 2020'de oldu.
2018'deki resmi ziyaret sırasında İran'ın da katıldığı Suriye konulu üçlü zirve ile Türkiye-Rusya Üst Düzey İş birliği Konseyi'nin yedinci toplantısı düzenlenmiş ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin temel atma töreni yapılmıştı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmî törenle en son Nisan 2018'de karşılanan Putin, bu tarihin ardından da günübirlik ve çalışma ziyaretleri için üç kez daha Türkiye'ye geldi.
27 Ekim 2018'de Suriye dörtlü zirvesi için İstanbul'a gelen Rus lider 19 Kasım 2018'de ise Türk Akımının deniz bölümünün tamamlanması töreni nedeniyle yine İstanbul'daydı. Putin 8 Ocak 2020'de de Türk Akımı açılışına gelmişti.
Erdoğan ise Putin'in en son geldiği 2020'den bugüne kadar 3”ü Soçi ve 1'i Moskova olmak üzere toplam 4 kez Rusya'ya gitti.
EDAM Direktörü Sinan Ülgen, DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede Türk tarafının diplomatik teamüller gereği ziyaret sırasının Rus tarafında olduğu gerçeğinden hareket ettiğini söyleyerek Putin'in ziyaretinin anlamını bu açıdan şu sözlerle değerlendiriyor:
"Ziyaretlerde bir denge olması gerekir. Hele bir de cumhurbaşkanı seviyesinde bu dengenin daha sıkı gözetilmesi normal. Ancak biz bu konuda dengenin bozulduğunu görüyoruz. Türkiye'nin Putin'i misafir etmek istemesinin temel nedeni de bu. Bu dengesizlik çünkü bir noktada iç siyasette de eleştiri konusu olacaktır."
Erdoğan ile Putin'in son yüz yüze görüşmesi ise 4 Eylül 2023'te Soçi'de oldu. Görüşmenin ana gündem maddelerinden biri tahıl anlaşmasının yenilenmesiydi ancak bu konuda Putin geri adım atmayarak anlaşmayı yeniden hayata geçirmek istemedi.
Erdoğan ile Putin ne sıklıkla görüşüyor?
Türkiye-Rusya ilişkilerinin 2015-2016 döneminde içine girdiği sıkıntılı dönemden çıkması ve Ukrayna savaşına rağmen belli bir dengede devam etmesinde önemli bir etken olarak Erdoğan ile Putin arasındaki yakın ilişki gösteriliyor.
Ukrayna savaşının ardından izlediği denge politikası ile Rusya ile köprüleri tamamen atmak istemeyen Erdoğan ile Putin sık sık yüz yüze ya da telefonla görüşüyor.
24 Kasım 2015'te bir Rus uçağının Suriye sınırında düşürülmesi ile Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un 19 Aralık 2016'da Ankara'da uğradığı suikast ilişkileri türbülanslı bir döneme sokarken 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ise iki liderin sık görüşmelerine tanık olunan yeni bir döneme girildi.
Putin 2016'daki darbe girişiminin ardından Erdoğan'ın en fazla görüştüğü yabancı liderler arasında yer aldı. 15 Temmuz'dan sonra Erdoğan'ı arayan ilk yabancı ülke lideri de Putin olmuştu.
DW Türkçe'nin Cumhurbaşkanlığı web sitesinden derlediği bilgilere göre iki lider 2016'daki darbe girişiminden bu yana toplam 30 kez çeşitli vesilelerle yüz yüze bir araya geldi, 25 kere de telefonla görüştü.
Yüz yüze görüşmelerin 7 tanesi Soçi'de, 4 tanesi Moskova'da, 4'er tanesi ayrı ayrı Ankara ve İstanbul'da, 1 tanesi St. Petersburg'da, 10 tanesi ise G-20 ya da BRICS gibi çok taraflı farklı zirveler için gidilen başka ülke başkentlerinde gerçekleştirildi.
Yüz yüze görüşmelerin yıllara dağılımı ise şöyle: 2023'te 1, 2022'de 4, 2021'de 1, 2020'de 3, 2019'da 5, 2018'de 7, 2017'de 6, 2016 darbe girişiminin ardından 3 kez.
Görüşmelerin gündeminde ne vardı?
Ankara'nın İsveç'e onay vererek NATO'nun genişlemesinin önünü açmasının hemen ardından yapılacak olması nedeniyle yakından takip edilen ziyarette tahıl koridorunun yenilenmesi, doğal gaz merkezi projesi, Suriye ve Kafkaslar gibi çok sayıda konunun ele alınması bekleniyordu.
Ankara Rusya'yı savaş sırasında Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden güvenli bir şekilde ihraç edilmesini sağlayan ve Türkiye ile BM'nin aracılık ettiği Karadeniz Tahıl Girişimi'ne geri dönmeye ikna etmeye çalışıyordu. Rusya, Temmuz 2023'te anlaşmadan çekilmiş ve anlaşmayı yeniden canlandırmakla ilgilenmediğini açıklamıştı.
Masadaki diğer gündem başlıkları ise Ukrayna'da devam eden savaş, Gazze ile ilgili son durum, şu anda durmuş olan Ankara-Şam normalleşme görüşmeleri, enerji alanındaki iş birliğinin derinleştirilmesi ve bankacılık alanındaki olası iş birliği mekanizmaları olarak sıralanıyordu.
Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı ve bu nedenle ABD'deki F-35 programından çıkartıldığı S-400'lerin ise Putin ile yapılması beklenen görüşmelerde gündemdeki bir başlık olmayacağını söyleyen Ülgen, "Çünkü bu sistemle ilgili sorunun çözümlenmesi için üçüncü ülkelere gönderilmesi dışında da formüller olduğunu düşünüyorum ve bunun için de Rusya'nın tasarrufuna ihtiyaç yok" diyor.
S-400'lerin üçüncü bir ülkeye gönderilmesi için Rusya'nın izni gerekiyor.
İsveç'in onayının Ankara'dan çıkmasının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan S-400'ler sorunun çözümlenmesi durumunda Türkiye'nin F-35 programına dönebileceğine ilişkin ılımlı açıklamalar gelmişti.