Özel bir hastanede çalışan hemşire Saliha Tuncel, 24 Mayıs saat 01.00 sıralarında aynı hastanede görevli doktor sevgilisi Halil İbrahim A.'nın oturduğu rezidansın 7'nci katındaki daireden 3'üncü katın balkonuna düştü.
Hastanede hayatını kaybeden Tuncel, memleketi Niğde'de toprağa verildi.
Gözaltına alınan Halil İbrahim A., ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Soruşturma sürerken, Halil İbrahim A. ile çiftin çalıştığı hastanenin mali işler uzmanı ve icra kurulu üyesi olan Çiğdem Özkan gözaltına alındı. Halil İbrahim A. bu kez adli kontrol ile serbest bırakıldı. Çiğdem Özkan ise "tehdit ve şantaj" suçlamasıyla tutuklandı.
"Kızımın katillerinin bulunmasını istiyorum"
Niğde'de oturan 3 çocuk annesi Hacer Tuncel de bugün 2 kızıyla Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek, yeniden şikayette bulundu.
Kızının cinayete kurban gittiğini öne süren Hacer Tuncel, şunları söyledi:
''Çocuğumun daha yasını dahi tutamadım. Kızımın katillerinin bulunmasını istiyorum. Bu katiller içeri atılsın ve çıkmasın. Cumhurbaşkanımız ve Adalet Bakanımıza sesleniyorum; kızımın katillerini bulun. Ben acımı yaşamadan adalet için Aksaray'a geldik. Dayanacak gücüm kalmadı. Benim kızım böyle bir insan değildi. Kızımın bizlerle hiçbir sorunu yoktu. Yaşamayı, beni gezdirmeyi çok severdi. Olaydan bir gün önce telefonla konuşmuştum. 'Anne seni Nevşehir'e götürüp gezdireceğim' demişti. 1 ay önce yeni araba almıştı ve 14 Mayıs'ta yapılan seçimlere geldiğinde beni gezdirmişti. Dünkü seçimde yine gelip beni gezdireceğini söylüyordu."
Kızına kumpas kurulduğunu öne süren Hacer Tuncel, "Herkes cezasını çekecek. Kızıma kumpas kurdular. Hepsi aynı evdeler. Çocuğum neden yalnız kaldı? Neden yalnız bırakıyorlar?" ifadelerini kullandı.
Hacer Tuncel, şöyle konuştu:
"Bunların, hepsi beraberlermiş. Kızımın evine giderek dövmüşler. Telefonunu ve anahtarını elinden almışlar. Kızıma bir kumpas kurulmuş. Benim ciğerim yanıyor. Bunların yargılanmasını yürekten istiyorum. Bu katiller tekrar yakalansın ve en ağır cezayı alsın. Benim kızım yaşam doluydu. Adalet yerini bulsun diye kızlarımla beraber, bugün tekrar dilekçe vermeye geldik. Ben acımı yaşamadan katilin peşinde koşmaya başladım. Bana yardım edin. Eşim hasta evde yatıyor. Biz evimizde çok büyük acılar yaşıyoruz. Çok güzel bir hayatımız vardı. Bunu bize neden yaşattılar? Benim kızım, bir melekti. Daha bir kuşu dahi incitmiş birisi değil. Hiç bir sıkıntısı yoktu." (DHA)