HDP Eş Genel Başkan Mithat Sancar, partisinin Şırnak’ın Cizre ilçesinde düzenlediği mitinge katıldı. Azadî Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşti ile milletvekili adaylarının da katıldığı mitingde konuşan Sancar, Şırnak’ta halkın iradesine baskı, hile ve başka vaatlerle müdahale edildiğini belirtti.
Sancar’n konuşmasından satır başları şöyle:
“14 Mayıs’a günler kaldı. AKP-MHP bloku bu ülkeye savaş, yoksulluk, sömürü ve baskıdan başka hiçbir şey getirmedi. Kürtlere de savaş, imha ve yoksulluğu reva gördü. Bakın geçen gün Süleyman Soylu ne diyor? ‘Yerli malı haftasını artık elmayla, armutla kutlamıyoruz. Yerli malı haftasını İHA’larla, SİHA’larla, Ataklarla, Kızıl Elma’larla kutluyoruz.’ Ne demek bu? Savaşı ve ölümü kutsamak demek. AKP-MHP bloku, savaşı ve ölümü yüceltip kutsuyor. Biz ise barışı ve yaşamı savunuyoruz. AKP-MHP bloku Kürt düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Kürt düşmanı bir ittifaktır bu ittifak. Kayyım uygulamalarıyla, Kürt halkının iradesini gasp etti.
Peki, kayyımlar ne yaptı? İlk önce kurumların isimlerini değiştirdiler. Kürtçeyi kaldırdılar, Kürtçe isimleri sildiler. Sağlık, eğitim, kadın için kurulmuş kuruluşları kapattılar. Hepsi Kürtçeye düşmanlık, Kürt halkına düşmanlıktır. Sevgili Orhan Doğan adına yapılan anıtı da yıktılar. Şimdi onlar Kürtçe isimleri sildiler diye Kürtçe yok olur mu? Kurumları kapattılar diye Kürt halkı kültüründen ve kimliğinden vazgeçer mi? Orhan Doğan Anıtı’nı yıktılar diye Orhan Doğan’ı bu halkın yüreğinden çıkarabilirler mi? Onların büyük bedellerle bugüne getirdiği mücadele şimdi hepimize emanet.
Bu iktidar savaştan besleniyor. Savaşa ülkenin kaynaklarını aktarıyor. Bir avuç zengin savaş baronu yaratıyor. Bunun sonucu canlarımız gidiyor, yoksulluk artıyor. Şırnak ülkenin 81 ili içinde gelişmişlik bakımından son sırada. Bu; yoksulluk, işsizlik, sefalet demek. Bu iktidarın halka reva gördüğü yaşam bu. Biz bunu değiştirmeye geliyoruz.
“Bizleri yok etmek istediler, direne direne kazandık”
Bizleri yok etmek, diz çöktürmek, boyun eğdirmek istiyorlardı ama halkımızla direndik, diz çökmedik, boyun eğmedik. Oyunlarıyla, hileleriyle, kumpaslarıyla başa çıkmayı öğrendik, bu da onlara ders olsun. Partimiz HDP’yi kapatmak için dava açtılar. Yoldaşlarımızı kumpas davalarıyla cezaevlerine tıktılar. Hepsi siyasi rehindir. Kendi hukuklarını çiğnediler, uluslararası hukuku yok saydılar, kardeşlerimizi içeri tıktılar ama yine vazgeçmedik, yolumuzda kararlılıkla yürüdük.
Halkımıza söz vermiştik. Ne yaparlarsa yapsınlar, halkımızı seçeneksiz bırakmayacağız demiştik. Halkımızın iradesini seçimlerde en etkili şekilde ortaya çıkaracak yolu yaratacağız demiştik. Şimdi o yol Yeşil Sol. Diyoruz ki tek yol Yeşil Sol. Şimdi Yeşil Sol’u Meclis’e en güçlü şekilde göndermenin zamanıdır.
“Erdoğan iktidarını devam ettirmek için her yolu deniyor ama başaramayacak”
Kürt sorununun demokratik çözümü Türkiye’nin demokrasiye giden yolunu açar. Türkiye’de demokrasiyi birlikte inşa ettiğimizde barışın güvencesini de yaratmış olacağız. Hem Kürtlerin özgürlüğü, hukuku ve hakları için hem de bütün Türkiye’de demokrasi ve adalet için güçlerimizi birleştiriyoruz.
Geçen gün Erdoğan diyor ki; ‘Benim dünyevi hiçbir hırsım olamaz.’ Daha ne olsun, daha nasıl bir hırsı olsun! Her gün sosyal medyada yayınlanan itirafları bir kenara bıraktım. Erdoğan bu koltuğa yapışmıştır ve kaybetmemek için denemediği yol kalmadı. Sırf iktidarlarını devam ettirmek için bu sömürü, talan, rant, yalan ve savaş düzenini devam ettirmek için her yolu deniyorlar. Ama başaramayacaklar. Bütün bu oyunları halkın iradesi boşa çıkaracaktır.
“Halkın oylarını baskı ve hileyle ve başka vaatlerle çalmak istiyorlar”
Bakın, 2019 yerel seçimlerinde Şırnak’ı nasıl gasp ettiler. Şimdi itirafçılar anlatıyor. Bu seçimlerde de devletin bütün imkanlarını kullanıyorlar. O yetmedi valileri, kaymakamları, emniyet görevlilerini devreye sokuyorlar. Halkın oylarını baskı ve hileyle ve başka vaatlerle çalmak istiyorlar ama Cizira Botan halkı, Şırnak halkı bu ahlaksızlığa geçit vermeyecek. Bu zorba düzeni değiştireceğiz. Ahlaksızlığı yıkacağız, çiğneyip geçeceğiz ördükleri ahlaksızlık duvarlarını.
Erdoğan gidecek, bu seçimlerde sizlerin iradesiyle gidecek. Saltanat düzeni bitecek. Yeşil Sol’la yeni, özgür ve eşit yaşamın yolları açılacak. Sandıkları da koruyoruz, irademizi de. En çok siz gençler sandıkları, oy torbalarını bırakmayın. Bunlar her şeyi çalmak isterler, irademizi çalmak isterler ama izin vermeyeceğiz. Mutlaka bu tek adam yönetimini bitireceğiz. Bu düzeni değiştireceğiz.” (Kısa Dalga)