Galatasaray Eski Teknik Direktörü ‘Fatih Terim Fonu' adı altında dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla hakkında iddianame hazırlanan ve "Özel belgede sahtecilik" ve "Nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 226 yıl hapis cezası istenen Denizbank Levent Şube Müdürü Seçil Erzan bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Eski futbolcu Semih Kaya ve Fatih Terim'in kızı Buse Terim adliyede
İlk duruşmada zorla getirilmelerine karar verilen Semih Kaya, Tanın Yılmaz, Merve Yılmaz, Nur Erkasap, Mustafa Sefa, Candaş Gürol, Fırat Özdemir, Nilgün Arabacı, Gülsenal Bayramova, Oğuzhan Özerk ve Bülent Onat tanık olarak dinlenecek. Eski futbolcu Semih Kaya ve Fatih Terim'in kızı Buse Terim Bahçekapılı ve eşi Volkan Bahçekapılı duruşmaya katıldı.
Mazeret dilekçesi gönderdiler
Duruşmaya "müşteki" sıfatıyla katılması beklenen Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan'ın mahkemeye mazeret dilekçesi gönderdikleri belirtildi.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına, tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük ile tutuksuz sanıklar Nazlı Can ve Asiye Öztürk katıldı. "Tanık" olarak dinlenilmesine karar verilen Nur Erkasap'ın ise "rapor" sunduğu öğrenildi.
'Ben onların kız kardeşi gibiydim'
Duruşmada savunma yapan Seçil Erzan, 2010 yılında kuzeni Tanın Yılmaz ve eşinin parasını faize yatırarak bu işe başladığını kaydetti ve şunları söyledi:
“Ben onların kız kardeşi gibiydim. İlişkimizde para konuları da konuşuluyordu. 2015 yılında annem ciddi bir beyin kanaması geçirdi. Annem hastalandıktan sonra anneme hassasiyetim artmaya başladı. Yabancı bir yardımcımız vardı. O dönem Merve Tanın bana çok yardımcı oldu. 2016 yılından sonra babam kabuğuna çekildi. Bozcaada’da yaşamaya başladı. Biz de Çorlu’da yaşamaya başladık. Ben babamdan dayak yemedim. Tanın Yılmaz böyle iddialarda bulunmuş. Babamın bana kötü davranması hiçbir zaman olmadı."
'Benim tek amacım iyi bir banka müdürü olmaktı'
"Artık insanlar, ‘Seçil’i gördüğümüzde gözümüze dolar geliyor’. ‘Para, para’ diyorlardı. Galatasaraylı futbolcular da dahil tüm müşterilere çok güzel bir performansla yardımcı oldum. Benim tek amacım iyi bir banka müdürü olmaktı. İşim konusunda çok hırslıydım. Benim her şeyim işim olarak düşünüyordum."
'Ben o dönem akıl tutulması yaşıyordum'
Milliyet gazetesinden Damla Güler'in haberine göre Atilla Baltaş’ın kendisine ilk olarak 250 bin dolar getirdiğini ve değerlendirmesini istediğini anlatan Seçil Erzan, “Bir yıl sonra 650 bin dolar olarak geri verdim. Daha sonra yeniden kendi parası diyerek 250 bin dolar getirdi. Bunda da 40 gün sonra 400 bin dolar olarak geri istemeye başladı” dedi.
'Başkasının parasıyla açık kapatmaya 2020 yılında başladım'
Mahkeme başkanı: Neden verdin? diye sorunca Seçil Erzan, “Ben o dönem akıl tutulması yaşıyordum. Çok ciddi korkuyordum” dedi. Daha sonra mahkeme başkanı, “Birinden aldığın parayla başka birinin açığını kapatmaya ne zaman başladın?” diye sordu. Erzan, “2020 yılından sonra buna başladım” deyince mahkeme başkanı bu kez, “Atilla Baltaş’a verdiği 400 bin dolar kimin parasıydı?” diye sordu. Seçil Erzan ise, “O tek bir kişinin parası değildi. Benim de param vardı. Hüseyin ağabeyin de parası vardı. Nazlı’nın getirdiği paralar vardı” dedi.
'Benim burada anlattığım her şey doğru'
O dönem kimseye fondan bahsetmediğini söyleyen Erzan, “Çünkü herkes benim yakınımdı. Ben kazandırıyorum. Kazandıracağım diyordum. 2021 yılından itibaren gizli bir şeyler yapılıyor demeye başladım. Benim burada anlattığım her şey doğru. Gerçekleri ben anlatıyorum" sözleri sonrası, müşteki sıralarından gülüşme sesleri geldi.
'Aldığım parayı bir başkası kapıyordu'
Hayatında olan herkesin yaşam standartlarının yükseldiğini söyleyen Seçil Erzan, “Arabaları bir üst modele çıkıyordu. Tarlalar alıyorlardı. Gelirlerinin 3,5,10 katı kadar paralar kazanıyorlardı” dedi. Evrim Pınar Güzel’den, “Değerlendireceğim” diyerek para aldığını anlatan Erzan, “İlk başta değerlendirdim. Ancak sonra değerlendirmeye çalıştım. Ancak değerlendiremedim. Zaten aldığım parayı 1 saat sonra başkası kapıyordu” dedi.
'Fatih Terim fonu, Hakan Ateş fonu var demedim'
Herkese gizli iş yapılıyor diyerek para aldığını anlatan Seçil Erzan, “2021 Aralık ayından sonra Bülent Çeviker, Emre Belözoğlu’ndan sonra aklıma ne geliyorsa söylemeye başladım. Fatih Terim ya da Hakan Ateş fonu demedim. Abuk sabuk şeyler söyledim. MASAK herkesin hesaplarını incelesin. O dönem kim bana para verdiyse kim benden para aldıysa herkesin hesapları incelensin. Ben bir canımla ortada kaldım. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Herkes yer içer hesabı Seçil öder” dedi.
'Semih bu kadar para istemeseydi...'
Semih Kaya’nın fazla faiz istediğini söyleyen Erzan, “Semih bu kadar faiz istemeseydi ben sadece Selçuk İnan’a borçlanacaktım. O bu kadar faiz istemese ben zaten çözecektim. Diğer herkes artıdaydı. Semih Kaya’ya fazladan 4.5 milyon dolar verdim” dedi.
'Herkesten çok özür dilerim'
Savunması sırasında ağlayan Erzan, “Geleceğimi kaybettim, İşimi kaybettim insanlar mağdur oldu. Herkesten çok özür dilerim. Ben banka müdürü olarak aldım. Ben orada banka müdürü olmasaydım. Sadece Seçil Erzan olsaydım kimse bana para vermezdi. Evet bana güveniyorlardı beni seviyorlardı. Ama iyi bir bankacı olmasaydım bana bu paraları vermezlerdi” dedi. Salondaki müştekiler evet diyerek Ercan’ın söylediklerini destekledi.
'Dolandırıcı değilim'
Herkesin kendisine hediye gönderdiğini söyleyen Erzan, “Ben hiç onları takmadım. Öyle şeylerde gözüm yoktu. Paradan nefret etmiştim. Aylardır televizyon izleyemiyorum. Dolandırıcı değilim"
Emre Belözoğlu, çocuğun ne suçu var Hiç para alamadı. Semih Kaya almış” dedi. Mahkeme başkanı ise araya girerek, “Semih değil siz almışsınız Emre Belözoğlu’ndan parayı” dedi.
Ayrıntılar geliyor...
İlk duruşmada neler oldu?
İstanbul 41’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ilk duruşması 20 Kasım 2022’de görüldü. Yaklaşık 14 saat süren ilk duruşmada sanıklar Seçil Erzan ile Nazlı Can, Atilla Yörük, Ali Yörük, Asiye Öztürk, Kerem Can, Hüseyin Eligül savunmalarını yaptı. Erzan tarafından dolandırıldıklarını iddia eden Emrah Çolak, Musa Mert Çetin, Burhan Taşpolat, Evrim Pınar Güzel, Emre Çolak, Terim Arıcan, Volkan Bahçekapılı, İbrahim Kocabaldır, Nurettin Gözaçan, Uğur Gözaşan ve Ömer Kahraman ise müşteki olarak dinlendi. İlk duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, davanın tutuklu sanıklarından Atilla Yörük ve Nazlı Can’ı yurtdışına çıkış yasağı koyarak tahliye etti. Seçil Erzan ve Ali Yörük’ün tutukluluk halinin ise devamına karar verildi.