Kamuya ait Türkiye Şeker Fabrikaları, girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığını belirterek şekere yüzde 25 zam yaptı. Kristal şekerin KDV dahil kilogram fiyatı 5 lira 30 kuruş olurken, 50 kilogramlık çuval fiyatı 212 liradan 265 liraya yükseldi.
Son günlerde marketlerde şeker ve yağ bulmakta zorlandığına ilişkin sosyal medyada paylaşım yapanların sayısı ise giderek artıyor.
BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk'e konuşan Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Başkanı ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken marketlerde yaşanan şeker ve yağ sıkıntısının çözümü için, ürünlerin fabrikadan tüketiciye doğrudan bakkallar aracılığıyla dağıtılmasını talep ediyor:
"Zam söylentileri, kuraklık gibi birçok sebep sunularak üç beyazdan biri ve evlerimizin olmazsa olmazı şekerin vatandaşa yok denilerek satışının olmaması durumu kabul edilemez. Piyasada şeker bulunmaması problemini, mahallenin bakkalı çözer. Şeker raflarının boş olmasına çözüm olarak, zaman kaybedilmeden bakkallarımız devreye sokulmalı."
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik, temel gıda ürünlerinde yaşanan fiyat artışının "sürpriz olmadığını" değerlendiriyor:
"İklim değişikliğine bağlı olarak öngörülemeyen her türlü hava koşulu, rekoltede düşüşlere sebep oluyor ve birincil üretimin çıktılarını olumsuz etkiliyor. İklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarına bakarsak, bundan sonra dünya hiçbir zaman bizim için normal dönmeyecek."
Pandemiyle birlikte artan lojistik ve enerji maliyetleri de eklendiğinde gıda fiyatlarının giderek arttığını belirten Menlik'e göre, gıda fiyatları açısından en büyük riski iklim değişikliği oluşturuyor.
Menlik, marketlerde stok yapıldığı iddialarıyla ilgili federasyona gelen bir bilgilendirme olmadığını, ancak bu iddiaların yetkili mercilerce incelendiğini belirtiyor:
"Otoriteler zaten bu gerekçelerle bir inceleme ve çalışma başlattı. Ama ben zannetmiyorum, çünkü bu ülkede üreticisiyle, satıcısıyla ve sanayicisiyle hakikaten çok zor bir dönem geçirdik. Hem pandemi koşulları hem de iklim değişikliği sebebiyle herkesin koşullarının ağırlaştığı bir ortamda, tek taraflı bir suçlu bulup onun üzerinden bir şeyleri konuşmak bizi çözümden uzaklaştırabilir.
"Bugün gıda fiyatlarıyla ilgili bir sorun yaşıyorsak, dönüp birincil üretimden itibaren zincirin tüm halkalarında neler olup bitiyor, artısı eksisiyle yaptıklarımızı ve yapmadıklarımızı gözden geçirmeliyiz."
Edirne'de üreticilik yapan Ziraat Mühendisi Cengiz Yorulmaz, ayçiçek yağı fiyatlarında artışın devam edeceğini söyleyerek, "Bu kış çok zor geçecek" diyor. Çiftçinin girdi maliyetlerinin yükselmesiyle birlikte marketlerdeki ayçiçek yağı fiyatlarının da artacağını belirten Yorulmaz, şu örnekle anlatıyor: "Geçen sene kilosunu 1 lira 80 kuruşa aldığım gübreyi bu yıl 10 lira 50 kuruşa alıyorum. Yani gübrenin fiyatı bir yıl içerisinde 10 kat arttı. Akaryakıt ve doğalgaz çok pahalandı. Gelecek sene marketlerde daha yüksek gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Çünkü çiftçi bu yıl tarlasına yeterince gübre atamayacak, tarlalardaki verim düşecek."
HABERİN TAMAMI