Ankara'da öldürülen Ülkü Ocakları'nın eski genel başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin iddianame mahkemece kabul edildi. Cinayete dair sorular gündeme gelmeye devam ediyor. Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, iddianamede yer almayan bir ayrıntıya dikkat çekti.
Saymaz, Eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel'in Tolgahan Demirbaş’ı ve tetikçi Eray Özyağcı'yı alıp İstanbul’a götürdüğü Audi marka siyah aracının kime ait olduğunun iddianamede yer almadığını söyledi.
Saymaz, Audi marka siyah aracının kime ait olduğuna dair üç ihtimalin aklına geldiğini belirterek özetle şunları yazdı:
“‘Çakarlı siyah Audi PTS’lere girdiği, çorbacının ve benzinliğin kameralarına yansıdığı halde iddianamede plakası yazılmıyor. Aracın kime ait olduğu açıklanmıyor. Demirbaş, ifadesinde sadece “Emre Yüksel beni arayarak, ‘Gel İstanbul’a gidelim’ dedi. Beni bir araçla aldı” diyor. Yüksel de “Bana resimlerde göstermiş olduğunuz araçla Demirbaş’ı çiftlik yolunda bir yerden aldım, İstanbul’a doğru yola çıktık” demekle yetiniyor.
Ya ‘çakarlı siyah Audi’nin kime ait olduğu sorulmamış... Ya da sorulmuş ama verdikleri yanıt iddianameye konmamış!
Araç iki ülkücüye ait olmadığına göre kimindir? Aklıma şu ihtimaller geliyor:
1- Milletvekili dokunulmazlığına haiz bir araç olabilir. Çünkü Demirbaş’ın eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un da kaldığı evde gözaltına alındığı iddia ediliyor. Kılavuz’un adı iddianamede geçmiyor.
2- Bir kamu kurumuna ait olabilir. Tetikçi Özyağcı, suikast için İstanbul’dan Ankara’ya iki özel harekat polisinin eskortluğunda götürülmüştü.
3- MHP’ye ya da Ülkü Ocakları’na tahsisli araç olabilir.
Plakayı öğrendiler
Sanıklar arasında, Sinan Ateş suikastini sekiz ay soruşturduktan sonra tutuklanan Ankara Emniyeti Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal da var. Aykal, ifadesinde, tüm delilleri kendisini topladığını belirterek, “Demirbaş’ın yakalanması ve telefonuna el konulmasında görevimin gereğini yerine getirdim” diyor. Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl’ü aradım.
“Çakarlı siyah Audi araştırıldı mı?” diye sordum. Şöyle yanıt verdi:
“Plakayı öğrendiler. Aracın kime ait olduğunu tespit ettiler ve savcıya bildirdiler.”
Buna rağmen savcılık iddianamede aracı tarif etmekle yetinip plakasını saklıyor.
Niçin? Aracın sahibi kim? Plakası kimin üzerine kayıtlı?
Bu sorunun yanıtı bizi, iddianamede karartılan siyasi bağlantılara ve kayrılan faillere bir adım daha yaklaştırabilir.” (Kısa Dalga)