Yönetmen Nuri Bilge Ceylan: Boğaziçi Üniversitesi’nden 2010 yılında fahri doktora unvanı aldığımda da söylemiştim. Beni bugünlere taşıyan, Boğaziçi Üniversitesi’nin yasakçı olmayan, öğrencilere tüm imkânlarını cömertçe sunan ortamı ve zihniyeti olmuştur biraz da. Üzülerek görüyorum ki üniversite, 2021’in başından beri bu özgürlükçü gelenekten giderek uzaklaşıyor. Çalışmalarını yıllardır takdirle izlediğim, sektöre bir okul gibi bir sürü yönetmen, yapımcı ve yazar kazandıran Mithat Alam Film Merkezi’nin yönetimine müdahale edilmesi de maalesef bunun göstergelerinden. Mithat Alam’ın vizyonunu bugünlere başarıyla taşımış Zeynep Ünal ve Elif Ergezen’in görevden alındığını duyduğumda üzüldüm, merkezin geleceği için endişelendim. Benim için Mithat Alam Film Merkezi’nin geleceği ile karar hakkı en başta öğrencilerdedir, ardından da Mithat Alam Eğitim Vakfı’nın tasarrufundadır. Umarım Mithat Alam’ın kemiklerini sızlatacak bir şeyler düşünülmüyordur.
Oyuncu Hülya Koçyiğit: Dostum Mithat Alam, yaklaşık 20 yıl önce, sinemaya ilgi duyan herkes için bir kapı açtı; Mithat Alam Film Merkezi. Mithat, ölene kadar Merkez’de, öğrencilere sinema sevgisini aşılayan biriydi. Bizleri sinema meraklısı öğrencilerle buluşturdu. Mithat Alam Film Merkezi yıllar içinde dışa dönük, sinefillerle güçlü bağları olan, kendine has yayınlarla sinema gündemini takip eden alanının öncüsü kurumlardan biri, bizlerin de gözbebeği oldu. Merkez emekçileri halen Türkiye’de sinema kültürünün devamlılığını sağlamak için merakla ve heyecanla takip ettiğim pek çok proje yürütülüyor. Mithat’ın mirasına sahip çıkıp başarılı sinemacılar yetiştirmeye, sinemamızın belleğini tutmaya devam ediyorlar. Son dönemde Merkez’in başına gelenlerin düzeleceğine inanıyorum. Mithat Alam Film Merkezi’nin yurt içinde ve yurt dışında Festivallerde başarılara imza atan sinemacılar yetiştirmeye ve sinemamızın belleği olmaya devam etmesini diliyorum.
Yönetmen Reha Erdem: Mithat Alam Film Merkezi 25 yıla yakın bir süredir Türkiye’deki sinema hayatının en değerli kurumlarından biri oldu. Bir yandan evrensel sinema sanatı kültürünün taşıyıcılığını yapmak, diğer yandan ‘Görsel Hafıza Projesi’ gibi Türk sineması için çok önemli, ileriye dönük bir arşiv birikimini sürdürmek, aynı zamanda özgür ve açık yapısıyla genç sinemacılara destek vermek, bu anlamda ‘Hisar Kısa Film Seçkisi’nden projelere maddi katkıya kadar imkanlarını cömertçe açık tutmak, oyuncusundan yönetmenine ülkenin ve dünyanın önemli bütün bileşenlerini sürekli paneller, gösteriler, seminerlerle bir araya getirmek gibi birçok faaliyeti hayata geçirdi. Sevgili Mithat Alam’ın ölümünden sonra da hiç ivme kaybetmeden aynen yoluna devam etti. Ancak son günlerde merkezin iki yöneticisinin rektör imzası ile BÜVAK tarafından görevden alındığına, yapılan açıklamaların yaşananlara asla uymadığına kaygı ve üzüntüyle tanıklık ediyorum. Türk sinemasına emek vermiş yönetmenlerden biri olarak sürecin bu şahane kuruma zarar vermeyeceğini umuyor, dikkatle izliyorum.
Yönetmen Pelin Esmer: Mithat Alam Film Merkezi, her anlamda varını yoğunu ona adamış, eşine az rastlanır bir sinema tutkunu, sevgili Mithat Alam tarafından kurulmuş, binlerce öğrenciye ve biz sinemacılara kapıları sonuna kadar açık bir ev olmuştur. Bugün türk sinemasının en üretken, yetenekli yönetmenleri, yapımcıları, kurgucuları, sinema yazarları orada büyümüş, üretmiş ve Türkiye sinemasının adını uluslararası boyutta duyurmuştur, hala da pırıl pırıl sinemacılar yetişmeye devam etmektedir. Binlerce filmden oluşan arşiv Türkiye’nin herhangi bir kurumunda zor bulunur. Sadece Türkiye’den değil dünyanın her köşesinden dünya çapında yönetmenler, oyuncular, yazarlar, sanatçıları misafir etmiştir. Ve bütün bunlar hiç kolay olmamıştır. Yıllarca oraya emek veren Mithat Bey ve onun hayallerinin peşinden yürüyen sinema tutkunu gençler ve sinemacılar sayesinde gerçeklemiştir, yıllar içinde biriken tecrübe ve özveriyle. Sanat gönül işidir, merkez bir işletme değildir, herkese açık bir evdir ve öyle devam edecektir. Özerk yapısına rağmen üniversite yönetimi tarafından görevinden alınan, merkeze yıllarca emek ve gönül vermiş Zeynep Ünal ve Elif Ergezen’in en kısa zamanda görevlerine geri getirilmesini istiyoruz.
Oyuncu Hale Soygazi: Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi, sinema bölümü olmadan, pek çok sinemacı yetiştirmiş ülkedeki tek üniversitedir. Dostum Mithat Alam'ın kurduğu bu yapıda her zaman filmlerimle olmaktan mutluluk duydum. Merkez, mütevazı yapısıyla sinemamıza çok önemli katkılarda bulunmuş, öğrencilerden sinemacılara hep birlikte film izleme, film üzerine düşünme ve tartışma kültürünü yaratmış ve sürdürmüş eşsiz bir kurumdur. Son dönemde bu kuruma yıllarını vermiş iki arkadaşımızın işine son verilmesiyle gündeme gelen Merkez hakkındaki tüm haberleri takip ediyorum ve çok üzülüyorum. Bu mirası güçlü tutan insanların ait oldukları yere bir an evvel geri dönmelerini, Merkez'in yine öğrencilerle biz sinemacıları bir araya getirmesini diliyorum. (T24)