Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gezi eylemcileriyle ilgili, "Dolmabahçe'deki caminin içinde bu eşkıyalar, teröristler, bira şişeleriyle caminin içini pisletmişti. Bunlar çürük, bunlar sürtük" ifadelerini kullanarak, o dönem Kabataş yalanıyla birlikte en çok dile getirilen konuyu yeniden gündeme getirdi.
Gezi eylemlerine ilişkin en ünlü yalan Kabataş yalanı idi. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu'nun gelini Zehra Develioğlu 13 Haziran 2013'te Kabataş iskelesi önünde belden yukarısı çıplak, ellerinde deri eldivenler, başlarında siyah bandanalar bulunan 70-100 kişilik grubun kendisini 52 saniye boyunca dövdüğünü, üzerine idrarını yaptıklarını bebek arabasındaki bebeğini de tartakladıklarını ileri sürdü.
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan Meclis kürsüsünden bu iddiayı duyurup görüntülerini de yayınlayacaklarını söyledi. Aradan geçen 9 yılda görüntüler yayınlanmadığı gibi ortaya çıkan görüntüler de Devecioğlu'nun yalan söylediğini ortaya çıkardı. O gün esnaf dahil o yoldan geçen onlarca kişinin ifadesi alındı. ancak kimse Zehra Develioğlu'nun anlattığı iddiayı doğrulayamadı.
İKİNCİ YALAN
İktidar medyasının tüm organları, 4 Haziran 2013 tarihli yayınlarında ise Taksim Gezi Parkı eylemleri sırasında 2 Haziran gecesi eylemcilerin sığındıkları Dolmabahçe’deki Bezmi Alem Valide Sultan Camii’nde bira içtiklerini iddia etmişti.
Dönemin AB Bakanı Egemen Bağış ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de camide içki içildiğini, bira kutuları bulunduğunu iddia etmişti.
Eylemcilerin ayakkabılarıyla girdikleri camiyi çöplüğe döndürdüğü, camiye büyük zarar verildiği, güvenlik kameralarının tamamen kırıldığı, camide bira şişelerinin bulunduğu iddiası manşetlere çekilmişti. Ancak caminin müezzini bu iddiaları doğrulamadı. İddiaya konu görüntüler de tespit edilememişti. Ortaya atılan bazı görüntülerdeki bira kutularının ise sonradan yerleştirildiği anlaşılmıştı.
İLK SERVİS EDENLER CHA VE SAMANYOLU TV OLDU
Camide içki içildiği haberini kamuoyuna ilk servis eden Cihan Haber Ajansı ve Samanyolu TV olmuştu.
Bezm-i Alem Valide Sultan Camii müezzini Fuat Yıldırım tüm baskılara rağmen camide içki içildiği iddiasını şu ifadelerle yalanlamıştı:
MÜEZZİN: İÇKİ İÇEN OLSA EYLEMCİLER DIŞARI ATARDI
“Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içen görselerdi zaten kendileri dışarı atardı. İki günlük süre içinde yaralılar tedavi edildi. Polis gazından kaçanlar camiye sığındı. Caminin içindeki kameralar kırıldı. Grupla polis arasında arabuluculuk yaptım. Polisin çekilmesini sağlayıp grubun dışarı çıkmasına yardımcı oldum. Lütfen bu olaylar bitsin. Sükunet gelsin.”
Kolluk tarafından konu ile ilgili ifadesi alınan Fuat Yıldırım, caminin güvenlik kameralarının incelenmesiyle camide içki içilip içilmediğinin anlaşılabileceğini de söyledi:
“Orada içki içilip içilmediği soruldu. Ben de ‘İçki içilip içilmediğini görmedim’ dedim. Buradan içki içildiği anlamı da içilmediği anlamı da çıkmaz. İçildiyse caminin 8 güvenlik kamerası var. Oradaki görüntüleri emniyete teslim ettim. Oradan tespit edilebilir."
Fuat Yıldırım’ın camide içki içilmediğine yönelik teyidinin ardından Dolmabahçe Camisi’nin müezzini, imamı ve Beyoğlu müftüsü görevlerinden alınarak başka yerlere atanmıştı.
'EZİK BİR BİRA KUTUSUNUN ORAYA NASIL BIRAKILDIĞINI GÖRMEMİŞ'
Yeni Şafak Gazetesi‘ndeki “Hakikatin bilgisine ulaşmak…” başlıklı 9 Haziran 2013 tarihli yazısında Süleyman Gündüz, müezzinin içki içen kimseyi görmediğini anlatmıştı. Gündüz, "Polislerle konuşmuş ve ortalık sakinleşince göstericileri camiden sükûnetle çıkartmış. Son cemaat mahfilindeki pencerede ezik bir bira kutusu kalmış. Oraya nasıl bırakıldığını görmemiş" diye yazmıştı.
Camide elinde kutu bira ile bulunduğuna yönelik basında fotoğrafları servis edilen 26 yaşındaki Kuaför Emre Öztürk'ün elindeki 330 ml’lik kutu kolaydı.
EYLEMCİLER ÇIKMADAN ÖNCE ÇEKİLEN FOTOĞRAFLARDA BİRA YOKTU
Basına servis edilen fotoğraflarda hem cami içinde hem de ayakkabıların konulduğu vestiyer bölümünde, toplamda iki adet boş bira kutusunun olduğu görülüyordu. Ancak, fotoğraflardaki kutularının yerlerinin değiştirildiği anlaşılmıştı.
Gezi direnişi sırasında Dolmabahçe’deki eylemcilerin camide bira içtiği haberlerinin Milli Saraylardan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Yıldız’ın camiye girmesi sonrası basına servis edildiği iddia edilmişti. Gazetecilerin eylemciler camiyi boşaltmadan gece saatlerinde çektiği görüntülerde bira kutusuna rastlanmazken, Yasin Yıldız’la birlikte TBMM Milli Saraylar’a bağlı bir ekibin camiye girdikten sonra sabah saatlerinde çekilen fotoğraflarda aynı bira kutusunun farklı yerlerde görüldüğü tespit edilmişti.
ERDOĞAN 'BÜTÜN GÖRÜNTÜLER ELİMİZDE' DEDİ
O dönem başbakanlık görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan, 11 Haziran 2013 tarihinde gerçekleşen AKP grup toplantısında camide bira içildiğine dair görüntüler olduğunu söylemişti. Erdoğan, ”Ne olmadı yahu? Bütün görüntüler elimizde. Görürler, görürler merak etmeyin” demişti ancak bunu ispatlayan bir görüntü yayınlanmadı.
CİHANER ÇELİŞKİLERİ SIRALADI
Camide içki içildi iddiasının doğru olmadığın ortaya çıkmasının ardından CHP'li İlhan Cihaner, buna ilişkin yargıya başvurmuştu.
AA'nın servis ettiği 13 fotoğraf arasında hiçbir yerde boş bira kutusunun olmadığı vurgulanan dava dilekçesinde, çelişkiler şöyle sıralandı:
* Protestocuların camiye sığındıkları gece ve sonrasında Doğan Haber Ajansı (DHA), Cihan Haber Ajansı (CHA), İhlas Haber Ajansı (İHA) ve Anadolu Ajansı (AA) tarafından toplam beş adet video çekimi yapılmıştır. AA ilk görüntüyü gece, ikinci görüntüyü ise gündüz çekmiştir.
İlk görüntü, AA kameramanı Murat Karadağ tarafından çekilmiştir. Eylemcilerin camiyi boşaltmasından hemen sonra, gece çekilen videonun 35-55'inci saniyeleri arasında, bira kutusunun bulunduğu iddia edilen yerler görüldüğü halde, hiçbir yerde bira kutusunun olmadığı net bir biçimde görülmektedir.
* Camide çekilen ikinci video, DHA tarafından o gecenin sabahında çekilmiştir. Bu çekimin 25. saniyesinde bira kutusunun fotoğraflandığı alan çok net olarak görüldüğü halde bira kutusu görülmemektedir.
* AA, kameraman Umut Özgan'ın çektiği bir videoyu daha servis etmiştir. Olaylardan saatler sonra ve gündüz çekilen bu videonun 40. saniyesinde, ilk çekimde olmayan boş bira kutusu, halı üzerinde görüntülenmiştir. Ayakkabıların olduğu yerde çekilen fotoğraflardaki boş bira kutusu, bu görüntülerde yer almamaktadır. Görüntünün 1 dakika 49. saniyesinde bira kutusunun fotoğraflandığı yerde kutunun olmadığı görülmektedir.
* CHA tarafından gündüz çekilen görüntünün 50'inci saniyesinde cami içinde bira kutusunun fotoğraflandığı alan görülmesine karşın bira kutusunun olmadığı anlaşılmaktadır. 58'inci saniyede ise ayakkabıların konulduğu bölümde bira kutusu görülmektedir. ( Bira kutusunun bulunduğu yer AA'nın servis ettiği gündüz (ikinci) görüntülerinin tam tersidir.)
* İHA'nın görüntüsünde ise cami içinde halı üzerinde bira kutusu görülmezken, cami dışında, ayakkabıların konulduğu bölümde bira kutusu görülmektedir.
* Fotoğraf ve video görüntüleri karşılaştırıldığında cami içindeki halı üzerinde ve ayakkabılıkta görüntülenen boş bira kutusunun markası, rengi ve ezilme biçimi aynıdır. Bu haliyle tek bir bira kutusu olduğu ortadadır.
* Aynı bira kutusu farklı yerlere götürülerek görüntülenmiştir:
* AA'nın göstericilerin camiden çıkmasından hemen sonra gece çektiği ilk görüntüde, camii içinde ve ayakkabılıkta (hiçbir yerde) bira kutusu yoktur.
* DHA'nın görüntüsünde bira kutusu ayakkabılığın üzerinde görülmektedir.
* CHA'nın görüntüsünde bira kutusu ayakkabılığın üzerinde görülmektedir.
* AA'nın gündüz saatlerinde çektiği kamera görüntülerinde ise bira kutusu caminin içindeki halının üzerinde görülmektedir.
* İHA'nın görüntüsünde ise bira kutusu ayakkabılığın üzerinde görülmektedir.
* Basına kim tarafından servis edildiği bilinmeyen fotoğraflarda ise bira kutusu iki yerde de görülmektedir.
* Buna göre; boş bira kutusu AA gece geldiğinde hiç yoktu. DHA gündüz geldiğinde bira kutusu ayakkabılığa konulmuştu. DHA gittikten sonra AA'nın ikinci gelişinde bira kutusu camii içine konulmuştu. CHA geldiğinde bira kutusunun yeri değiştirilmiş ve tekrar ayakkabılığa konulmuştu. İHA geldiğinde bira kutusu ayakkabılıktaydı.