Sri Lanka’da çöken, Tamilleri ‘çökertme planı’ mı oldu?

Ekonomik çöküntüye sahne olan Sri Lanka'daki eylemlerin boyutu nedir? Ülkedeki ulusal-dini çatışma, bugünkü ekonomik kriz protestolarının neresinde duruyor? Sri Lanka’nın kuzeydoğusunda yaşayan Tamil nüfusunun hak savunucularından Ahrabi Rajkumar ile konuştuk.

Kavel Alpaslan

Güney Asya ülkesi Sri Lanka bir süredir şiddetli hükümet karşıtı gösterilerle çalkalanıyor. Ekonomik kriz dolayısıyla artan fiyatlar, yaşam pahalılığı ve akaryakıt gibi kimi kaynakların tedarikinde yaşanan ciddi sıkıntılar sonucunda onlarca yıldır ülkeyi yöneten Rajapaksa ailesinin iktidarı sallanıyor. Aile, isyancı Tamillere yönelik şiddetli ‘Çökertme Planı’ sonucunda ülkenin kimi kesimleri için ‘savaş kahramanları’ olarak görülüyordu.

Eylemlerin ardından Sri Lanka Cumhurbaşkanı Gotabaya Rajapaksa, kardeşi Başbakan Mahinda Rajapaksa hariç hükümeti görevden aldı. Ancak krizin derinleşmesiyle birlikte Mahinda Rajapaksa da istifasını verdi. Pek çok hükümet yetkilisinin ise arabaları ve evleri de bu süre içerisinde ateşe verildi.

Peki ama milliyetçi Rajapaksa’ların 'itibarındaki' bu düşüşün sebebi ne? Sri Lanka’daki eylemlerin boyutu nedir? Ülkedeki ulusal-dini çatışma, bugünkü ekonomik kriz protestolarının neresinde duruyor? Sri Lanka’nın kuzeydoğusunda yaşayan Tamil nüfusunun hak savunucularından Ahrabi Rajkumar ile konuştuk.

‘ÖFKELERİNİ KABUL ETTİRMEK İÇİN SOKAKLARA DÖKÜLDÜLER’

Sri Lanka’da kitlesel eylemler hakkında konuşmaya başlarken sahadaki durumu nasıl aktarabiliriz? Eylemcilerin temel motivasyon kaynağı ne? Neden sokaktalar?

Sri Lanka’da ekonomik ve siyasi durum korkunç boyutlarda. Tarihinde ilk kez Sri Lanka dış borcunu vadesinde ödeyemedi. Üstelik borcunu ödemeyerek on yıllardır bunu yapan ilk Güney Asya ülkesi konumuna geldi.

Eylemcilerin en temel motivasyon kaynağı gıda, akaryakıt, tıbbi ve diğer hayati kaynakların eksikliği, ulaşım zorluğu oldu. Dolayısıyla mevcut hükümetin yenilenmesini talep ediyorlar. Ayrıca siyasetçilere artık güvenemeyecekleri kanısındalar. Seslerini duyurup öfkelerini kabul ettirmek için sokaklara döküldüler.

Peki eylemcilerin sosyo-ekonomik ve dini-etnik arka planına dair neler söyleyebiliriz? Gösterilerin önemli noktalarında işçilerin grevi göze çarpıyordu, işçi sınıfının güncel eylemlerdeki rolünü nasıl tanımlamak gerek?

Eylemcilerin çoğu etnik olarak Sinhala1. Başkenttekilerin de -ağırlıklı olarak orta sınıf olmak üzere- tüm sınıflardan geldiklerini söyleyebiliriz. Bununla birlikte ülkedeki etnik çatışmanın, Sri Lanka siyasi yapısı içerisindeki bir sınıfsal analiz içerisinde çözülemediği vurgulamak gerekiyor. Adanın kuzeydoğusunda bulunan ve yoğunlukla Tamil halkının yaşadığı bölgeler, krize daha ayrıntılı ve bastırılmış bir yanıt verdi. Onların protestoları yürütme başkanlığını görevden indirme ve hükümette değişiklik çağrısında bulunmanın çok daha ötesine geçti. Kuzeydoğunun çağrısı aynı zamanda demilitarizasyon, soykırım için hesap verilebilirlik ve Tamil halkının kendi kaderini tayin hakkını tanıyan bir anayasa güvencesiyle siyasi çözümü de içeriyor.

Sri Lanka daha önce Sinhala işçi sınıfı olarak tanımlayabileceğimiz kesimin devlete karşı seferberliğine tanıklık etmiştir. Ancak 1970’li, 1980’li yılların bu militan sol hareketleri bile devlet yapısının Tamilleri ve adanın Kuzeydoğusunu sistematik olarak haklarından mahrum ettiğini kabul etmedi. Bu nedenle, tüm sınıflar arasında hâlâ etnik çizgilerin görünür olduğu siyasi farklılıklar var.

AYAKLANMANIN UCU TAMİLLERE DOKUNUR MU?

Tüm kitlesel gösteriler bir tarafa, eylemcilerin doğrudan lüks içerisinde yaşayan hükümet yetkililerinin ya da bakanların evlerini, arabalarını doğrudan hedef aldıklarını gördük. İnsanların öfkesini böyle dile getirmesine neden olan şey sizce nedir?

Halkın bakanlara ve hükümet yetkililerine olan güveninde keskin bir düşüş var ve krizden net bir çıkış yolu yok. İnsanlar sadece yakıt alabilmek için için saatlerce sıraya girmek zorunda kaldı, üstelik temel ihtiyaçların fiyatları hızla artıyor. Protestoculara uyguladığı şiddetin ardından hükümet, halka açık yerlerde yapılan tüm toplanmaları suç sayan bir olağanüstü hal ilan etti. Toplanma haklarının ellerinden alınmasına tepki olarak Rajapaksa karşıtı göstericiler şiddetli bir kargaşa içerisinde Rajapaksa destekçilerine saldırdı ve bakanların evlerini, arabalarını ateşe verdi.

Sri Lanka’da ayaklanma ve yağmalama daha önce Tamil ve Müslüman etnik topluluklara karşı bir şiddet biçimi olarak uygulandığını söylemek gerekiyor. 1983'te binlerce Tamilin öldürüldüğü ve işyerlerinin yakıldığı 'Kara Temmuz'da aynı uygulama görüldü.

Eğer mevcut düzen daha fazla yağmayı ve şiddetli kargaşayı tetiklerse, Sinhala milliyetçilerinin şiddet düzenini benimseyip olayları ‘Müslüman ve Tamil karşıtı’ bir hale çevirmesi konusunda yüksek bir risk var. Protestolarda bunu uygulamaya yönelik bazı başarısız girişimlere rastladık.

Şiddetli bir iç çatışma sürecinden sonra Rajapaksa’ların oylarında ciddi bir yükseliş görmüştük. Büyük bir çoğunluğu arkasına aldığını söyleyebiliriz. Ancak bugünkü protestoları hesaba kattığımızda Rajapaksa’ların itibarında bir değişim olduğunu düşünüyor musunuz?

Bu soruyu kime sorduğunuza bağlı. Sinhala topluluğu yıllar önce Rajapaksa’ları ‘çatışmanın sonlandırılmasını sağlayan kahramanlar’ olarak yüceltti. Şimdi ise ‘ülkenin içerisinden geçtiği siyasi ve ekonomik durumun Rajapaksa’ların popülerliğini düşürdüğü’ için öfkelenebilirler. Rajapaksa’lar her ne kadar bariz bir şekilde ortaya çıkan yoksuzluk ve kötü ekonomi yönetimi kanıtlarıyla birlikte popülaritesinde düşüş yaşasa da Sinhala topluluğunun önemli bir kısmı için ‘savaş kahramanı’ itibarları ciddi bir darbe almadı.

Bununla birlikte, Tamil topluluğu açısından Rajapaksa’lar, etnik çatışma sırasında ve sonrasında on binlerce Tamilin soykırımını ve kaybolmasını örgütleyen savaş suçluları olmuştur ve olmaya devam edecektir. Gotabaya [Rajapaksa] döneminde Tamil topluluğu sayısız hak ihlali, toprak gaspı, ağır militarizasyon ve şiddet yaşamaya devam ediyor. Bu nedenle Tamil topluluğu için itibarları ‘soykırımcı’ olarak kalmaya devam ediyor.

‘ULUSAL SORUN EKONOMİK KRİZLE BAĞLANTILI’

Sri Lanka’nın içerisinden geçtiği siyasi ve ekonomik krizden çıkış yolunu nerede görüyorsunuz? Sizce Sri Lanka için ideal olan yol nedir? Ekonomik sorunlar haricinde Sri Lanka’nın Tamil halkının talepleri gibi ulusal sorunlarını nasıl çözmesi gerekiyor?

Sri Lanka'da kötüleşen ekonomik durumu düzeltmek için yapılabilecek pek çok şey sayabiliriz. Örneğin, Sri Lanka’nın yıllık bütçesinden askeri harcamaların aldığı pay %10’un üzerinde. Bu rakamı diğer ülkelerle kıyaslayacak olursak Sri Lanka’nın listede yukarı sıralarda olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla demilitarizasyon, ülke kaynakların toplumun daha üretken diğer alanlarına tahsis edilmesinde büyük bir adım olacaktır. Başka bir örnek, Sri Lanka'nın şu anda yetersiz kaldığı belirtilen insan hakları koşullarına uyarak GSP+ (Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi) kapsamında AB ile tercihli ticaret statüsünü korumak olabilir.

Tamil halkına verilen zarara son verilmesi talebi ve aynı zamanda geçmiş suçların kabul edilmesi bugün yaşanan siyasi ve ekonomik çöküşle bağıntılıdır. Bahsettiğimiz dönemden sonra iktidara gelen Sri Lanka hükümetlerinin ülkeyi bir ‘Sinhala Budist milliyetçisi devlete’ çevirme vizyonunu gerçekleştirme çabası bugünkü krize katkıda bulunan yetersiz politika değişimlerine yol açtı. Sri Lanka devletinin etnik çatışmalar sırasında işlediği savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımlar için adalet ve hesap verebilirlik, adada siyasi istikrarı sağlamak için başlangıç noktası olacaktır. Adalet olmadan sürdürülebilir barış olamaz.

Dünya Haberleri