Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki son bölge olan İdlib'in dış dünyayla bağlantısını sağlayan Hatay Cilvegözü sınır kapısıyla ilgili haftalardır yaşanan belirsizlikte uzlaşma sağlandı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) yapılan oylamada, İdlib vilayetine Cilvegözü üzerinden insani yardımların 12 ay daha devam ettirilmesini öngören tasarı kabul edildi.
Suriye tarafında adı Bab el-Hava olan sınır kapısından uluslararası yardım geçişlerinin süresi 10 Temmuz Cumartesi günü sona eriyordu. 2014 yılında alınan BMGK kararı uyarınca başlatılan insani yardım sevkiyatı, son yıllarda Batılı ülkelerle Rusya arasında gerginliğe neden oluyordu.
BMGK'da veto hakkına sahip daimi üyeler arasında bulunan Rusya, Esad yönetiminin ülkenin geniş kesimlerinde kontrolü yeniden ele geçirmesinin ardından yardımların Şam rejimi eliyle koordine edilmesinde ısrarcı olmaya başlamış, başlangıçta dört olan yardım geçişlerinin sayısının bire indirilmesini sağlamıştı. Rusya son olarak, kalan tek kapı olan Cilvegöz üzerinden İdlib'deki Hayat Tahrir-Şam örgütüne de yardım gittiği iddiasıyla Cilvegöz'ün süresinin uzatılmasını veto etme tehdidinde bulunmuştu.
ABD VE RUSYA ARASINDA SICAK MESAJLAR
BMGK'nın 15 üyesinin katılımıyla yapılan toplantıda, Suriye’ye yardımlarla ilgili iki farklı tasarı tartışıldı. ABD ile Rusya arasında yapılan görüşmelerde uzlaşmaya varılması üzerine ortak metin kabul edildi.
BMGK'daki oylama sonrasında bir açıklama yapan Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, "Alınan bu karar sayesinde Suriye’de milyonlarca insan, çocuklarını önümüzdeki 12 ay boyunca besleyebileceklerini bildikleri için bu gece rahat bir nefes alabilecek" dedi.
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasili Nebenzya, "Cenevre’deki zirvede Başkan Putin ile Biden arasında varılan anlaşmanın ruhuna uygun çalışan Amerikalı arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz" ifadesini kullanarak alınan kararın Suriye krizinin çözümü açısından bir "mihenk taşı" olduğunu ifade etti.
"RUSYA DAHA YAPICIYDI"
BMGK'da alınan kararla ilgili değerlendirmelerde bulunan çok sayıda diplomat, Rusya’nın müzakereler esnasında, son güne dek içeriğe dair bir katkı sunmamış olsa da, eskiye göre daha yapıcı bir tutum sergilediğini dile getirdi.
Diplomatlara göre Rusya'nın bu yapıcı tavrının arkasında, haziran ayında İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan ve Suriye’ye yardımların da görüşüldüğü, Biden-Putin zirvesinin yarattığı olumlu hava yatıyor.
TÜRKİYE'NİN KAYGILARI
Rusya’nın yapılan görüşmelerde, Türkiye ile siyasi ve ekonomik ilişkilerinden doğan çıkarlarını da gözettiği belirtiliyor. Ankara, Suriye’nin kuzeybatısından kendi topraklarına yeni bir sığınmacı akını yaratabileceği endişesiyle Cilvegözü-Bab el-Hava sınır kapısının kapatılmasına sıcak bakmıyor.
BMGK'da varılan mutabakat ve alınan karar insani yardım örgütleri tarafından da büyük bir memnuniyetle karşılandı. Alman Açlıkla Mücadele Örgütü’nün (Welthungerhilfe) Suriye koordinatörü Konstantin Witschel, kararın ardından "büyük bir rahatlama" yaşadığını belirtirken, diğer yandan "Burada aslında sadece statükonun devam ettirildiğini unutmamak zorundayız. Suriye’nin kuzeybatısındaki insani durum, alınan karardan sonra da hala çok kötü" dedi.
Çeşitli muhalif grupların kontrolünde olan Suriye’nin kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde, Türkiye-Suriye sınır kapısından gelecek yardımlara muhtaç olan iki milyondan fazla insan yaşıyor. Toplamda yaklaşık dört milyon kişinin yaşadığı bölgedeki insanların çoğunluğunu, ülkenin farklı noktalarından kaçmak zorunda kalan ve burada kamplarda ya da kötü durumdaki konutlarda, son derece yoksul bir halde yaşayanlar oluşturuyor.
BM organizasyonu ile her ay yardım yüklü yaklaşık bin adet kamyonun giriş yaptığı Cilvegözü - Bab el-Hava sınır kapısı, bölge için can damarı niteliği taşıyor.
epd,dpa,Reuters / ET,BK © Deutsche Welle Türkçe