Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), “Toplum olarak yaşamakta olduğumuz bu derin yıkımdan en fazla etkilenen ve yerinden edilmeye zorlanmış yurttaşlarımızın haklarını kullanabilmeleri için halen bulundukları yerleşim yerlerinde oy verebilmelerinin önündeki her türlü engel ve külfetin kaldırılmasına yönelik kolaylaştırıcı yöntem ve tedbirler derhal alınmalıdır. Siyasal iktidar ve muhalefet partileri başta olmak üzere tüm kamuoyunu da eşitlik ilkesine sahip çıkmaya çağırıyoruz” açıklamasını yaptı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), deprem nedeniyle başka yerlere göç etmek zorunda kalan vatandaşların oy kullanma işlemleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklama özetle şöyle:
Yurttaşlık haklarının kullanımı bakımından kaygı verici
“Depremler sürecinin başından beri sağlıklı veri ve bilgi paylaşımındaki yetersizlikler nedeniyle toplumun bilgi edinme hakkı ciddi bir şekilde ihlal edilmektedir.
Bu konuda da çok farklı sayılardan söz ediliyor olmakla birlikte, resmî açıklamalara göre, uluslararası hukuk tarafından bir insan hakları ihlali olarak değerlendirilen yerinden edilmeye zorlanmış kişi sayısı en az iki milyon civarındadır. 18 Mart 2023 tarihinde basın organlarında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yapılan ve deprem bölgesinden 345 bin 97 vatandaşın oy kullanmak için ikametgâh değişimi yapmış olduğuna dair bir açıklama yer almıştır.
Her ne kadar oy kullanma hakkına sahip olan kişi sayısını tam olarak öngörmek olanaklı değil ise de milyonlarca yerinden edilmeye zorlanmış insandan sadece 345 bin 97 kişinin bulunduğu yerleşim biriminde oy kullanabilecek olması yurttaşlık haklarının kullanımı bakımından kaygı vericidir.
Bu durumda sayısı bilinmemekle birlikte büyük bir seçmen nüfusu, eğer oy hakkını kullanmak isterse, yaşamakta oldukları ağır travmatik sürece rağmen deprem bölgesindeki seçim çevresine gitmek zorunda kalacaktır.
Eşitlik ilkesine sahip çıkılmalı
Olağanüstü bir travmaya ve pek çok hak ihlaline maruz kalmış ve tamamlan(a)mayan bir yas süreci yaşayan bu insanlara oy haklarını kullanabilmeleri için gerçekleşmesi çok zor ve külfetli ‘tekliflerde/önerilerde’ bulunmak, yurttaşlığı ellerinden almaktan başka bir şey değildir. Oy hakkı, yurttaşlara kamusal alana müdahil olabilmelerini, karar vericilerin icraatlarını eleştirebilmeyi, onların hesap verebilirliklerini ve maruz kalınan adaletsizliklerin bir daha tekrar etmemesini sağlayacak en önemli demokratik imkândır. Bu imkânın tüm yurttaşlar için eşitlik ilkesine uygun olarak tesis edilmesi ise demokrasi ve insan hakları değerlerini referans alan devletlerin yükümlülüğüdür.
Toplum olarak yaşamakta olduğumuz bu derin yıkımdan en fazla etkilenen ve yerinden edilmeye zorlanmış yurttaşlarımızın haklarını kullanabilmeleri için halen bulundukları yerleşim yerlerinde oy verebilmelerinin önündeki her türlü engel ve külfetin kaldırılmasına yönelik kolaylaştırıcı yöntem ve tedbirler derhal alınmalıdır. Siyasal iktidar ve muhalefet partileri başta olmak üzere tüm kamuoyunu da eşitlik ilkesine sahip çıkmaya çağırıyoruz."
(ANKA)