Türkiye Maarif Vakfı’na kaynak aktarılmasına tepki: Amaç kendilerine yakın tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine kılıf hazırlama

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesinden Türkiye Maarif Vakfı'na, vakfın hizmet giderlerinin karşılanması amacıyla 5,7 milyar lira kaynak aktarılması kararına tepki gösteren Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay, “Bu rakam, 2016 yılında Vakfa aktarılan 90 milyon liranın 63 katına denk geliyor. Amaç, kendilerine yakın tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine yasal kılıf hazırlanması, devlet kasasından bu yapılanmalara para aktarılmasıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı karar, Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Karara göre Türkiye Maarif Vakfı’na yapacağı hizmetlere ilişkin giderlerin karşılanması için bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesinden 5 milyar 702 milyon liraya kadar kaynak aktarabilecek.

Türkiye Maarif Vakfı’na MEB bütçesinden 5.7 milyar lira kaynak aktarılması kararını değerlendiren Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, “Kamusal eğitim için kullanılması gereken milli eğitim bütçesinin, tüm denetimlerden, vergilendirmelerden muaf hale getirilmiş Maarif Vakfı ile paylaşılması derhal engellenmelidir” diye konuştu.

'AKP iktidarının kamusal eğitime verdiği önemi açıkça gösteriyor'

“Bu paranın nereye gideceği net olarak biliniyor mu? Vakfın hangi faaliyetleri için kullanılacağı şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanıyor mu” diye soran Özbay, şöyle konuştu:

“Türkiye Maarif Vakfı'na MEB bütçesinden 5 milyar 702 milyon lira kaynak aktarılacak. Bu rakam, 2016 yılında Vakfa aktarılan 90 milyon TL'nin 63 katına denk geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğrudan kendisine yakın üyeleri atadığı ve böylece eğitimin planlanması ve yönetiminin Saray’a bağlanmasının kılıfı olan Maarif Vakfı, kamuda tasarruf tedbirlerinden muaf tutulmuş demek ki. Eğitimin güncel gereksinimlerini karşılamaktan ve öğrenci/eğitim emekçilerinin ihtiyaçlarını gidermekten uzak olan MEB bütçesinden bu kadar büyük bir kaynağın aktarılması, AKP iktidarının kamusal eğitime ne kadar az önem verdiğini açıkça gösteriyor.

'Devlet kasasından yapılanmalara para aktarılmasıdır'

Bu paranın nereye gideceği net olarak biliniyor mu? Vakfın hangi faaliyetleri için kullanılacağı şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanıyor mu? Bu durum, kamu kaynaklarının öncelikli ihtiyaçlara göre değil, siyasi ve ideolojik tercihlere göre dağıtıldığını açıkça gösteriyor. Burada asıl sorulması gereken, ‘bir devlet neden vakıf kurar’ sorusudur. Amaç, kamu kaynaklarının, meşru görülecek bir yöntemle bütçe dışına çıkarılarak, denetimden uzak bir şekilde harcanması, kendilerine yakın tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine yasal kılıf hazırlanması, devlet kasasından bu yapılanmalara para aktarılmasıdır.

'Maarif Vakfı ile paylaşılması derhal engellenmelidir'

Kamusal eğitim için kullanılması gereken milli eğitim bütçesinin, tüm denetimlerden, vergilendirmelerden muaf hale getirilmiş Maarif Vakfı ile paylaşılması derhal engellenmelidir. Vakıflar üzerinden para aktarıldığını, denetimden uzak şekilde kaynakların keyfi kullanıldığını, paralel bir devlet yapılanması oluşturulduğunu , vakıflara yapılan bağışlar ve destekler üzerinden bir torpil sistemi yaratıldığını görüyoruz. Unutmayalım ki, eğitim, bir ülkenin geleceğidir. Bu geleceği ipotek altına alacak adımlara izin vermeyecek, tüm öğrencilerimiz için kamusal, bilimsel, laik, nitelikli ve erişilebilir bir eğitim sistemi için mücadelemizi sürdüreceğiz.” (Kısa Dalga)

Gündem Haberleri