Türkiye'de obezitenin hızla artığını söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Furuncuoğlu, "Vücuttaki aşırı yağ birikimi insülin üretiminde artışa neden olur ve insülin direnci gelişir. Bu insülin direnciyle bağırsak florası arasında ilişki kuran çalışmalar vardır. Hastalıklar bağırsakta başlar " dedi.
Beslenmeyle fazla alınan katı yağlar ve bozulmuş bağırsak florasının tip 2 diyabet gelişimine neden olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Furuncuoğlu, şu bilgileri verdi:
"Mikrobiyotanın, özellikle sindirim sistemi kanserlerinde, kanseri önlemede ve kanser tedavisinin etkinliğini sağlamada önemli katkısı olduğu düşünülmektedir.
Probiyotiklerle tedavi açısından hangi yararlı bakterinin hangi dozda, ne yolla verilmesi konusu kişiselleştirilmiş tedavi için önemli olmaktadır. Kanser tedavisi ve önlenmesinde probiyotik/prebiyotik kullanımı, dışkı nakli, diyet uygulamaları gibi tedavilerin uygulamaya girmesi için araştırmaların devam etmesi gerekmektedir.
Probiyotiklerin şöhreti bilimsel kanıtların önüne geçmiştir. Bilimsel faydaları için yapılan çalışmalar, ufak çaplı ve kullanılan içerikler oldukça farklı ve önemli sınırlandırmalar içermektedir. Bu nedenle etkinliğiyle ilgili samimi sonuçlara ulaşmak zordur.
İçerikleri, dozları ve biyolojik aktiviteleri farklı olduklarından bir probiyotik ilaç için ulaşılan sonuç diğerlerini de kapsamamaktadır, dolayısıyla probiyotik tedaviler genelleştirilememektedir. Bir probiyotiği kullanma kararı için beklenen faydanın derecesi, alternatif olması, fiyatı, hastanın tercihi ve faydalı olduğunun gösterilmiş olması gereklidir. Enfeksiyona bağlı ishallerde probiyotikler önerilmektedir. (DHA)