Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Uçar: Yeni bir siyasal yapılanmaya ve örgütsel dile ihtiyaç var

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, partisinin ilk grup toplantısında, seçim sürecinin ardından başlatılan tartışmalara dair değerlendirmelerde bulundu.

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, partisinin seçim sonrasındaki ilk Meclis grup toplantısında konuştu.

Uçar, Patnos Belediye Eşbaşkanları Müşerref Geçer ile Emrah Kılıç’ın tutuklanmasını hatırlatarak, “Tutuklamaya gerekçe olarak usulsüzlükleri gösterenler Sayıştay raporlarına baksın. Eğer gerçekten usulsüzlük arıyorsanız kendi belediyelerinize bakın. 48 belediyemize atanan kayyımlarla her gün bu halkın iradesinin nasıl gasp edildiğini, halkın değerlerinin nasıl çarçur edildiğini deneyimledik. Buna karşı duruşumuzu dün olduğu gibi bugün de devam ettiriyoruz” dedi.

Tatvan’da gazeteci Sinan Akgül’e yönelik saldırıya değinen Uçar, “İktidarınızın belediyeden anladığı şey, yolsuzluk ve hırsızlıklarınızı yazan gazetecileri sokak ortasında polisler eşliğinde dövdürmek ve tehdit etmektir. Bu vesileyle gazeteci Sinan Aygül’e de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, davanın takipçisi olacağımızı buradan belirtiyoruz. Mafyatik işler dışında ek iş olarak belediyecilik yapılan Tatvan’da başka bir şey daha yaşadık. Kaymakam eliyle Van’ın tiyatro ekibi ŞanoWan’ın Kürtçe oyunu hiçbir gerekçe gösterilmeden yasaklandı. Bu iktidar kadına, doğaya ve tüm toplumsal değerlere en çok da Kürt’e ve Kürtçeye düşman” diye konuştu.

“Şiddeti ifşa etti”

Onur Ayı etkinliklerine yönelik saldırıları hatırlatan Uçar, “Şiddeti olağanlaştırmaya çalışan bu iktidarın öncelikli hedeflerinden biri de LGBTİ+’lar. Varlıklarını aleni şekilde hedef haline getiren ve nefret söylemiyle suç işleyen bu zihniyetin kendisini reddediyoruz. Sistematik hale getirilen ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadelemiz devam edecek. Milletvekili arkadaşımız Sevgili Özgül Saki’nin karşı karşıya kalmış olduğu soruşturma için söyleyecek de tek şey var. Gösterdiği dayanışma ile bu devletin sistematik hale getirdiği şiddeti ifşa etmiştir, elbette ki yanındayız” dedi.

Uçar, Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle savaş ve ekonomik sorunlar nedeniyle yerini yurdunu terk eden insanların yanında olduklarını dile getirirken, “Mülteciler için güvenli, onurlu ve pazarlık konusu yapılmayacak bir yaşamı hep savunmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

Uçar, her hafta Galatasaray Meydanı’na çıkan Cumartesi Annelerine yönelik polis müdahalesini de anımsatarak, “Cumartesi Anneleri/İnsanlarının yürüttüğü adalet mücadelesi, kaybettikleri yakınlarının faillerinin bulunmasına, akıbetlerinin öğrenilmesine dönük mücadelesi bizim mücadelemizdir” dedi.

“Yurttaşların yarısı despotik sisteme onay vermemiştir”

Uçar, seçim sonuçlarına dair ise şöyle konuştu:

“Seçim sonuçlarının en büyük göstergelerinden birisi yaşadığımız krizlerin, sorunların bitmediği, tam tersine büyüyerek devam ettiğidir. Ortada çok yönlü bir siyaset krizi var. Bu ülkede yaşayan yurttaşların yarısından fazlası Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında bize dayatılan despotik sisteme onay vermemiştir, dur demiştir. Seçim sonuçları açısından esas görmemiz gereken manzara budur. Dolayısıyla seçim tartışmaları bitmemiştir. Seçim sonuçlarına bakarak hiç kimse bizim barış, emek, ekoloji, kadın mücadelesinden vazgeçtiğimizi düşünmesin. Vazgeçmedik, seçim sonuçları mücadelemizin haklılığını, büyüyerek devam etmesi gerektiğini büyük bir ödev olarak önümüze koymuştur. Seçim sonuçları ne olursa olsun; Kürt sorunun çözümsüzlüğü ile yaşadığımız bütün toplumsal sorunların, yapısal sorunların bağını kuramayan hiçbir iktidar hayatını sürdüremez. Bu yüzden bu ülkeyi yöneten devlet aklına seslenelim. Bu geleceği görmek ve buna uygun pozisyon almak zorundasınız.”

“Akılcı politikalar dedikleri şey yıkımın faturasını halklara çıkarmaktır”

Bugün açıklanan asgari ücrete tepki gösteren Uçar, yoksulluk sınırı altında bir ücreti kabul etmediklerini ifade etti.

Uçar, “Daha dün nas diyenler, faizde sorun yok diyenler, Nebati ve damadın diz boyu akılsızlıklarını bu topluma yutturmaya çalıştılar. Ancak şimdi aynı iktidarın Maliye Bakanı bu durumu akıl dışı olarak tarif ediyor. Bu iktidarın bütün politikaları akıl dışıdır. Sizi iyi tanıyoruz. “Akılcı politikalar” dedikleri şey kendi rant politikalarının bu ülkede yarattığı yıkımın faturasını halklara, bizlere çıkarmaktır. Dün nasıl mücadele ettiysek bugün de buna geçit vermeyeceğiz. Bu faturanın halklara çıkarılmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

“Yeni bir siyasal yapılanmaya ve örgütsel dile ihtiyaç var”

Çiğdem Kılıçgün Uçar, seçim sürecinin ardından başlatılan tartışmalara dair şu değerlendirmeyi yaptı:

“2023 seçimlerinin önümüze koyduğu önemli görevler olmakla birlikte, ortaya çıkarmış olduğu tablonun kendisi ciddi bir eleştiri ve özeleştiri gerekçesidir. Yeni bir siyasal yapılanmaya ve örgütsel dile ihtiyaç duyduğumuz açık. Bu yolda eleştiri bizim en büyük gücümüz özeleştiri ise bizi yeniden kuran ve ileriye taşıyacak mekanizmadır. Bu sorumluluğun farkındayız. Bu inanç ve sorumlulukla da seçimden bugüne kadar bütün kurullarımızla bu hakikati gören bir yerden tartışma yürütmeye devam ediyoruz. Parti Meclisimizle, MYK’mızla, bileşenlerimizle, ittifak güçlerimizle yaptığımız tartışmaların sonuçlarını sonuç bildirgesinde bütün kamuoyuna deklare ettik. Eleştiri ve özeleştiri ile yeniden bir inşanın, yapılanmanın sözünü verdik ve bunu büyük bir kararlılıkla kamuoyuna deklare ettik. Şimdi ise gerçek resmimizi görmek için il-ilçe toplantıları ve halk toplantıları ile bir araya geleceğiz.

“Ama buradaki esas mesele karşımızdaki faşizmin kendisidir. Bizim için asıl mesele bu faşizmle hangi yol ve yöntemlerle mücadele edeceğimizdir. Bu mücadelede mirasımızın çok kıymetli bir yeri var. Bizler açısından çözüm için esas mesele ideolojik hattımızın güçlenmesidir. Zaten bu bakış açımızın kendisi de bizi diğer politik hatlardan, işleyişlerden ayıran en önemli motivasyonlardan biridir. Temsili ve orta sınıf siyasetine sıkışmadan ve siyaseti siyasetsizleştiren popülizme kapılmadan, en önemlisi de toplumsal ittifaklarımızı genişletecek bir anlayış ve hatta çalışmalarımıza devam edeceğiz.

“Ancak partimizi güçsüzleştireceğini düşünenlere, sorunları tek tek kişilere indirgeyerek partimizin içine oynamaya çalışanlara, milliyetçi ve hamaset diline sarılanlara, siyasetimizi dar bir alana sıkıştırmaya çalışanlara, gücümüzü kırmaya niyetlenenlere şunu bir kez daha söyleyelim; buradan size ekmek çıkmaz, asla buna geçit vermeyeceğiz. Herkes duysun, herkes bilsin; bizi reddettiğimiz yollara, zihniyetlere ve söylemlere mahkum edemediniz, bundan sonra da edemezsiniz. Partimizin kuruluş paradigması sapasağlam ortada duruyor. Bizleri inkar eden bütün yapılara ve sözleşmelere karşı toplumla birlikte yeni bir toplumsal sözleşmeyi birlikte inşa edeceğiz. Biz sadece bir seçim partisi değiliz, merkezden kurulan bir parti değiliz. Bu parti ve geleneğini takip eden bundan önceki partiler halkın kurduğu, emek verdiği ve halkın mücadelesine dönüşen partilerdir.

“Bu sürecin sonunda da final biçiminde kongremizi gerçekleştireceğiz. Kongremiz bütün bu tartışmalarda açığa çıkan fikirleri damıtarak ihtiyaç duyduğumuz yeni ve güçlü örgütsel bir yapıyı kuracaktır. Kongremizin en önemli başlıklarından birisi de 3’üncü Yol iddiamızın adım adım ve ilmek ilmek örülmesidir. Yeni bir başlangıç için esas yapmamız gereken şey de toplumsal ittifakımızı ve demokrasi ittifakımızı büyütmek ve hayatın içerisinden gerçek ittifakı kurmak olacaktır. Siyasi iktidarın önümüze koyduğu ekonomik, sosyal, siyasal bütün krizlerden çıkmanın çok güçlü bir yolu var. Bu reçetenin adı paradigmamız ve Üçüncü Yol iddiamız.

“Erdoğan’a ve Erdoğancıklara geçit vermeyeceğiz”

“Karşımızda olan iktidar için şunları söylemek mümkündür. Ruhu hırs ile zehirlenenlere, dünyayı dar bir nefret çemberinden görenlere, ülkeyi kaz adımlarıyla adım adım kan ve sefalete sürükleyenlere geçit vermeyeceğiz. Dün yapılanları yapılmamış gibi gösteren, gerçekleri ters yüz eden ve devletin her kademesinde türeyen Erdoğan’a ve Erdoğancıklara geçit vermeyeceğiz. Bu hayatı özgür, güzel ve yaşanabilir kılacak bir güce, bir motivasyona ve mücadeleye sahibiz. Başarmak zorundayız ve mutlaka başaracağız.” (Kısa Dalga)

Politika Haberleri