Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayları Barış ve Sorgül Aytek Avşar, HDP İl Eş Başkanı Gülistan Atasoy ve Yeşil Sol Parti Diyarbakır İl Eş Başkanı Abbas Şahin ile Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Azad Barış, aralarında gazeteci, avukat, siyasetçi, tiyatrocu, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin olduğu 128 kişinin gözaltına alındığı Diyarbakır merkezli 21 ilde yapılan operasyonu eleştirerek, şunları söyledi:
'Demokrasi adına herkes sesini yükselmeli'
- Tüm muhalefeti ve Türkiye kamuoyunu ilgilendiren bir şey bu, sadece bize karşı bir operasyon değil bu. Demokrasiye ve demokratik seçimlere bir müdahaledir, bu müdahale kabul edilemez. Kimilerinin sesli sessiz kaldığından bağımsız olarak hiç kimseden bir talebimiz yok, demokrasi adına herkesin sesini yükseltmesi gerekiyor diye düşünüyoruz. Yapmıyorlarsa burada bir sorun var, yapmıyorlarsa kurguladığımız, düşündüğümüz, hayalini kurduğumuz, ütopyasına adım attığımız yolculuk yarıda kesilir. Onun için hiç kimsenin sessiz kalma lüksü yoktur, kesinlikle bunlara dur demek gerekiyor.
- Baskıyı yoğunlaştırarak 7 Haziran dönemine yakın bir süreci yaşatmak istiyorlar. Burada karamsar bir tablo çizmek için değil, tamamıyla neşe, coşku ve sevinç atmosferi içinde bir seçim yapmak istiyoruz, coğrafya ne kadar acılar içinde olsa da bize yakışan bu olması gerekiyor çünkü fikriyatımız da bu. Basına dair baskılar kabul edilemez, coğrafyanın tamamını sarmalamış bir baskı mekanizması var. Bu lenduha sistem karşısında direniş olmadan, sağlam duruş olmadan dayanmak mümkün değil. Basının hedefte olmasının sebebi şu, burada olup biten bütün kötülüklerin üstünün örtülmesi için bu yapılıyor.
'Biz temelden dönüştürmek istiyoruz'
- Türkiye’de yapısal bir sorun var, ama bu altyapıyla alakalı bir sorun değil, demokratik temel haklar anlamında yapısal bir sorun var. Bizim için demokrasi, temel haklar, özgürlükler olmazsa olmazımızdır. Dolayısıyla biz bu meseleye bakarken altyapısal dediğimiz şey reformcu bazı şeyler değil, bir restorasyondan bahsetmiyoruz, makyaj işimize yaramayacak, biz temelden dönüştürmek istiyoruz. ‘Demokratik Cumhuriyet’ dediğimiz, yeni inşa dediğimiz süreç bu zaten.
- İkinci yüzyılda yeni bir inşaya geçeceksek, birinci yüzyılda yaşanmış olan her şeyle yüzleşmemiz gerekiyor. Az bırakılan bir halkın mensubuyum ben, bir inancın mensubuyum, az bırakıldık çünkü. Ben azınlık demek istemiyorum, neden az bırakıldık, kendimizden eksilmedik, az bıraktırıldık. Buradayız, demokrasi için buradayız, özgürlükler için buradayız, bunları ajitasyon propaganda olsun diye söylemiyoruz, bedeller ödeyerek, duvarları yıkarak ve bu surları daha sağlamlaştırarak ortaya çıkaracağımız enerji, tüm Türkiye için sinerjiye dönüşecek, burası kazanırsa Türkiye kazanacak, Türkiye kazanırsa biz evrensel değerler merkezi içinde bize layık olan hak ettiğimiz yerde yer alacağımıza inanıyorum.