Almanya'da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) oluşan federal koalisyon hükümetinin, FDP'nin çekilmesi ile dağılmasının ardından, erken seçimin olabildiğince çabuk yapılmasına dair talepler artıyor.
Avrupa Parlamentosu'ndaki muhafazakâr Avrupa Halk Partisi'nin (EVP) genel başkanı Manfred Weber, Almanya'nın Avrupa Birliği (AB) içinde güçsüz duruma düşmemesi uyarısında bulundu. Alman Redaksiyon Ağı'nın sorularını yanıtlayan Weber, "Putin ile Avrupa'nın diğer düşmanlarının, Başbakan Scholz'un liderlik zaafiyetinden ve koalisyonun başarısızlığından faydalanamamaları gerek" ifadelerini kullandı.
"Ne Almanya ne de Avrupa, uzun bir güçsüzlük dönemini kaldırabilir; özellikle de ABD seçim sonuçlarını düşündüğümüzde" diyen Weber sözlerine şöyle devam etti: "Erken seçimin mümkün olan en kısa zamanda yapılması ve sağlam, kararlar alıp uygulayabilen bir federal hükümet kurulması gerekiyor."
Dağılan koalisyonun görevde olduğu üç sene boyunca izlediği Avrupa siyasetini "felaket" olarak nitelendiren Manfred Weber, hükümetin Avrupa ile ilgili konulardaki tavrının "aciz" ve "güçsüz" olduğunu, koalisyon sözleşmesinde yer alan Avrupa ile ilgili maddelerinin hayata geçirilemediğini dile getirdi.
Almanya halkı da bir an önce sandığa gitmek istiyor
Almanya'da siyasiler arasında tartışılan erken seçimin ne zaman yapılacağı konusu kamuoyunun da gündeminde. Alman kamu televizyonu ARD için Infratest-Dimap tarafından Perşembe günü yapılan bir ankete göre Almanya'da yaşayan halkın yüzde 65'i erken seçimin bir an önce yapılması gerektiğini düşünüyor. Başbakan Scholz'un istediği gibi, seçimlerin Mart ayında yapılmasını destekleyenlerin oranı ise yüzde 33.
Bir başka kamu televizyonu olan ZDF'nin Araştırma Grubu Seçimler'e yaptırdığı anketten de benzer bir sonuç çıktı. Burada Mart'ta seçime gidilmesi fikrini destekleyenlerin oranı yüzde 30, daha erken bir tarihte seçim olmasını talep edenlerin oranı ise yüzde 54 oldu.
Infratest-Dimap'a göre bugün federal parlamento seçimi olsa, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik'ten (CSU) oluşan ana muhalefet partisi oyların yüzde 34'ünü alarak birinci parti olacak. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) yüzde 18 ile ikinci, SPD ise yüzde 16 ile araştırmada üçüncü çıkıyor.
Koalisyon ortağı Yeşiller yüzde 12 oy oranına ulaşırken ilk kez federal parlamento seçimlerine katılacak olan Sarah Wagenknecht İttifakı (BSW) oyların yüzde 6'sını elde edecek. Koalisyondan ayrılan FDP ise, parlamentoya girebilmek için gerekli olan yüzde 5 barajının sınırında görünüyor.
Toplum koalisyonun bozulmasından memnun
Ankete katılanlara yöneltilen bir başka soru da, SPD-Yeşiller-FDP hükümetinin dağılması hakkında ne düşündükleri oldu. Yüzde 59'luk bir grup bundan memnuniyet duyduğunu dile getirirken, yüzde 40'lık bir kitle bu dağılmadan FDP'yi sorumlu tuttu. Yüzde 26'lık bir kesim Yeşiller'in, yüzde 19 ise SPD'nin koalisyonun bozulmasına sebebiyet verdiği görüşünde.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, uzun süren görüşmelerin ardından görüş ayrılıklarının giderilememesi üzerine, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'den, Maliye Bakanı ve aynı zamanda FDP Genel Başkanı olan Christian Lindner'i görevden almasını talep etmişti. Bunun üzerine kabinede yer alan diğer iki FDP'li isim, Adalet Bakanı Marco Buschmann ve Eğitim Bakanı Bettina Stark-Watzinger da istifa etmişti. Bakanlar Kurulu'ndaki dördüncü FDP'li isim, Ulaştırma Bakanı Volker Wissing ise partisinden istifa ederek hükümette yer almaya devam etme kararı aldı.
AFP,dpa / ET,EC