Kısa Dalga - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan merkezli Al Hades kanalına, HTŞ’nin Şam’a ulaşması ve Esad’ın devrildiği harekata ilişkin konuştu.
İçinde olmadık
Daha önce MİT Başkanı olan ve bölgedeki gelişmeleri çok yakından takip eden Bakan Fidan, şunları kaydetti:
"Suriye'de 13-14 yıllık yoğun bir çileli dönemin ardından yeni bir döneme girdik. Türkiye özellikle Suriye muhalefetinin yapıcı bir şekilde sorunu çözmesi için çok çalıştı. Esad gerek halkıyla barışmada, gerek milyonlarca insanı geri getirmede, gerek halihazırda Suriye'de bulunan insanlara hizmet götürmede, temel hizmetleri götürmede, ekonomide başarısız olunca artık sistem kendiliğinden çöktü. Türkiye böyle bir sürecin asla parçası olmadı.
Harekat başladıktan sonra, HTŞ ve diğer muhalifler tarafından harekat başladıktan sonra, bunun en kansız, en problemsiz, en maliyetsiz şekilde nasıl olması için yoğun bir çaba gösterdik, ama onun öncesinde hiçbir ülkeyle veya hiçbir grupla bir araya gelip böyle bir planlama ve çalışma içerisinde olmadık."
Esad'ın kaçmasında rolümüz yok
Esad'ın Suriye'den çıkmasına Türkiye'nin olanak tanıdığı iddiasına cevap veren Bakan Fidan, "Yok, asla doğru değil. Bu bizim yapacağımız bir şey de değil. Bu, Ruslar kendileri ilan ettiler kendileri bu işi organize edip götürdüklerini. Bu konuda bizim bir rolümüz yok" ifadelerini kullandı.
İbrahim Kalın'ın Şam ziyareti
Fidan’a MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam ziyareti de soruldu. Fidan "Terör örgütlerinin yeni dönemde Şam'dan istifade etmemeleri, özellikle azınlıklara karşı iyi davranılması, Hristiyanlar, Kürtler, Türkmenler başta olmak üzere. Daha sonra kapsayıcı bir hükümetin kurulması gibi, komşularına tehdit olmaması gibi çeşitli oluşmuş görüşler vardı. İbrahim Bey bu görüşleri uluslararası toplumun, bölgenin ve bizim tabii ki görüşlerimizi karşı tarafa iletti. Karşı tarafın da verilerini aldı" diye yanıtladı.
Yardımcı olalım Suriyeliler evlerine dönsün
Fidan, HTŞ’yle ilgili şunları söyledi:
“Biz kendi izlenimlerimizi anlatabiliriz ve onlarla ilgili belki şu ana kadarki olan süreç içerisinde belki belli platformları oluşturmada yardımcı olabiliriz, bir araya gelmede. Ama her şeyden önemlisi ben neyi anlatırsam anlatayım karşı tarafa, Heyet Tahrir el-Şam'ın ve Şam'daki yeni yönetimin yaptıklarını gizleyemezsiniz, söyleyemezsiniz. Eğer ben yanlış bir reklam yapıyorsam yalancı çıkan ben olurum. Bizim hep beraber bölge ülkeleri olarak yeni yönetime yardımcı olmamız lazım ki milyonlarca insan, 10 milyondan fazla Suriyeli tekrar evlerine dönsünler, bir ekonomi canlansın”
YPG petrol kaynaklarının üzerinde
YPG'ye yönelik Türkiye'nin tutumunun ne olacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Fidan, "YPG, PKK'nın Suriye'deki bir koludur, Türkiye'den, ve Avrupa'dan gelmiş uluslararası terörist savaşçıların yönettiği bir organizasyon. PKK’nın hem Suriye'de Arap topraklarını işgal etmesi, hem Suriye halkının tamamına ait olan doğalgaz ve petrol kaynaklarının üzerine oturması, Kürtlere, Araplara muazzam kötü davranması artık son bulmalı. Yani bu konuda ben artık uluslararası bir anlayışın, birliğin olduğunu düşünüyorum. Arap toprakları kurtulmalı. Kürtler, Araplar, Yezidiler, kendi yerlerinde yaşamalı, kimse yerinden edilmemeli" dedi.
(Haber Merkezi)