İngiltere, göçmenlerin sınır dışı edilmesini kolaylaştırmak için düğmeye basıyor

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, artan göç dalgası karşısında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 3. maddesine tekrar bakılması gerektiğini söyledi.

Kısa Dalga - Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, sığınmacıların sınır dışı edilmelerini, gidecekleri yerdeki cezaevlerinin veya sağlık sistemlerinin daha kötü olacağı gerekçesiyle engellemelerini durdurmak amacıyla uluslararası hukukun yorumlanma şeklini değiştireceklerini açıkladı.

Başbakan Starmer, BBC'ye yaptığı açıklamada, insan hakları yasalarını "yıkmak" istemediğini, ancak işkence ve insanlık dışı muameleye karşı koruma sağlayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 3. maddesine tekrar bakmaya hazır olduğunu belirtti.

Starmer, son yıllardaki kitlesel göçün bir değişikliği zorunlu kıldığını, ancak gerçekten zulümden kaçanlara hâlâ sığınma hakkı verilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu açıklamalar, İçişleri Bakanı'nın süresiz oturma izni arayan göçmenler için kuralları sıkılaştırma planlarını ortaya koymasının ardından geldi.

İşkence yasağı maddesi

Starmer’e bir Brezilyalı pedofil örneği üzerinden sınır dışı konusu soruldu. Söz konusu şahıs İngiliz cezaevine göre Brezilya cezaevinde daha kötü muamele göreceğini iddia ederek sınır dışı edilmekten kurtulmuştu.

Sir Keir, birini "hızlı bir infaza" göndermek ile farklı düzeyde bir sağlık hizmeti veya cezaevi koşullarına sahip bir yere göndermek arasında fark olduğunu söyledi.

Başbakan, İngiliz mahkemeleri tarafından yorumlanan geniş yelpazede uluslararası yasaların "yeniden ele alınması gerektiğini" ekledi. Yasaların "şimdi olduğu gibi mevcut koşullarda uygulanması" gerektiği uyarısında bulundu ve ülkelerin "geçmiş yıllarda görmediğimiz şekilde kitlesel göç" yaşadığını belirtti. Bu yeni zorluğa karşı, "Bu hükümlerden bazılarının yorumuna tekrar bakmamız gerekiyor, onları yıkmamız değil" dedi.

Starmer, yabancı suçluların sınır dışı edilmesini neyin engellediğini sorusu üzerine, işkenceyi yasaklayan ve özel ve aile hayatına saygı hakkını koruyan AİHS'nin 3. ve 8. maddelerini örnek gösterdi. Ancak bununla sınırlı kalmadığını belirterek, Birleşmiş Milletler'in Mülteci Sözleşmesi, İşkenceye Karşı Sözleşme ve Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası metinleri de potansiyel engeller olarak işaret etti.

Hükümet yetkilileri, bir süredir göçü engellemek için AİHS'nin bazı yönlerinin yorumunu sıkılaştırmanın yollarını araştırıyordu. Daha önce de hükümet Avrupa İnsan Hakları Yasası'ndaki aile hayatı hakkının göçmenlik davalarına nasıl uygulanacağını "açıklığa kavuşturacak" bir yasa sözü vermişti.

Dünya Haberleri