Suriye'de Alevi katliamının şüphelilerinden biri güvenlik güçlerini suçladı

64 yaşındaki köylü Mahmud Yusuf Muhammed'i kendi evinin girişinde vurarak öldürdüğü anı kameraya kaydeden Ebu Halid isimli kişi, hükümet güçleri tarafından bilgilendirildiğini ve izlendiğini iddia etti.

Kısa Dalga - Geçtiğimiz Mart ayında, cihatçı HTŞ yönetiminin Alevilere yönelik saldırılarına ilişkin konuşan ve Alevi azınlığa yönelik infazlarda yer aldığı iddia edilen kişilerden biri, kendisinin ve bölgeye seyahat eden diğer silahlı sivillerin hükümet güçleri tarafından bilgilendirildiğini ve izlendiğini öne sürdü.

BBC'ye konuşan Ebu Halid isimli kişi, 7 Mart'ta eski rejim mensubu isyancılara karşı mücadeleye yardımcı olmak için Akdeniz kıyısındaki Sanobar köyüne sivil bir savaşçı olarak gittiğini belirterek şunları söyledi:

"Genel Emniyet Dairesi bize sivillere zarar vermememizi, sadece bize ateş eden isyancılara karşılık vermemizi söyledi. Yanımda sekiz kişi vardı ama kalabalık bir gruptuk. Genel Güvenlik birimi, kimsenin köye ya da sakinlerine zarar vermemesi için süreci takip ediyordu."

Daha sonra 64 yaşındaki köylü Mahmud Yusuf Muhammed'i kendi evinin girişinde vurarak öldürdüğü anı kameraya kaydetti.

Bugün tutuklu bulunan Ebu Halid, Mahmud'un silahlı bir isyancı olduğunu iddia etti ancak olaya ilişkin çektiği video, iddiasını destekler nitelikte değildi. Ebu Halide hakkında BBC'ye konuşan askeri polis ise Halid'in hiçbir şekilde güvenlik güçleriyle koordineli hareket etmediğini savundu.

Toplu mezar var

Suriye'nin eski rejimin kalesi olan kıyı bölgesi büyük ölçüde izole edilmiş durumda ancak BBC ekibi bölgeye ulaşarak Sanobar'da yaşananları görgü tanıkları ve güvenlik görevlileriyle görüştü.

Kıyı bölgelerinde şiddet patlak verdiğinde, Sanobar köyü de bundan pay almıştı. Mart ayının başlarında birkaç gün içinde bu küçük Alevi köyünden yaklaşık 200 kişi infaz edildi.

İnfazların üzerinden yaklaşık iki ay geçmesine rağmen Sanobar'da cenaze töreni yapılmadı.

Köyün kıvrımlı yolunun yanında artık bir toplu mezar var. Aceleyle yapılan cenaze törenleriyle kalan cesetler defnedildi.

Mahmud Yusuf Muhammed'in cesedi, Sanobar'daki tek katlı evinin dışında, vurularak öldürüldükten sonra üç gün boyunca yerde kaldı.

Komşularının evine sığınan eşi, kızı ve torunları, köyde dolaşan silahlı grupların korktukları için saklandıkları yerden çıkıp onu gömmekten korktular.

Ailesi, Mahmud'un köyde tanınan ve saygı duyulan, nazik bir adam olduğunu, asker kökenli bir çiftçi olduğunu, bazen minibüs şoförlüğü yaptığını söyledi.

Köyün çeperindeki sakin bir sokakta bulunan evi, 6 Mart'ta Suriye'nin eski rejimine bağlı ordu subaylarının ülkenin yeni güvenlik güçlerine yönelik koordineli saldırılar düzenlediği ana otoyola 300 metreden daha yakın bir mesafede bulunuyor.

"'Alevi domuzlar' dediler"

Kurtulanlardan biri BBC'ye, "Bütün gün boyunca birçok grup evimize girdi. Burada bulunan [askeri] gruplardan değil, İdlib, Halep ve başka yerlerden geliyorlardı. Bazıları kamuflaj üniformaları giyiyordu. Ama bizi öldürenler maskeli yeşil üniformalar giyiyordu" dedi ve devam etti:

"Her şeyi çaldılar, bize hakaret ettiler, çocukları tehdit ettiler. Son grup akşam 6 civarında geldi. 'Adamlar nerede?' diye sordular ve babamı ve kardeşim Ali'yi aldılar. Onları öldürmemeleri için yalvardık. 'Siz Alevisiniz, domuzlar' dediler ve gözlerimizin önünde vurdular."

O gün Mahmud ailesiyle birlikte sığındığı binanın dışına çıktı. Akrabalarından biri yakındaki bir yangından zehirli duman kokusu aldığını ve kendi evini kontrol etmek istediğini söylemişti.

Bir daha hiç görülmedi. Bir yakını, "Ertesi sabah öldürüldüğünü gördük" dedi. Mahmud'un başına gelenlerin hikayesi, onu vuran adam tarafından çekilen ve öldürülme anına ait videonun sosyal medyada yayınlanmasıyla ortaya çıkmaya başladı.

Videonun detayları

Videoda, Ebu Halid'in Mahmud'a motosikletin arkasından sırıtarak sataştığı ve ardından ona altı el ateş ettiği görülüyor.

BBC ekibi, Ebu Halid'le görüşmek için, geçen Aralık ayında Suriye'nin eski rejimini deviren, geçiş dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın lideri olduğu İslamcı grup Hayat Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) merkezi olan İdlib'e gitti.

Şu anda askeri polis gözetiminde soruşturması süren Ebu Halid, Mahmud'un sivil olmadığını, o gün köyde savaşan bir isyancı olduğunu ve onu vurduğu sırada 8,5 mm kalibreli tüfeğinin olduğunu anlattı.

Ebu Halid, "Kamerayı ona çevirdim ve oturmasını söyledim. Kaçıyordu ve beni öldürmek istiyordu bu yüzden onu omzundan ve bacağından vurdum. Yaklaştığımda, sanki bomba veya silah tutmuş gibi elini hareket ettirdiğini gördüm. Korktum, bu yüzden onu öldürdüm" dedi.

Üzerinde silah yoktu

Ancak Ebu Halid'in çektiği ve BBC tarafından yeri ve zamanlaması doğrulanan saldırı videosu, iddiasını desteklemedi. İngiliz özel kuvvetlerinin eski bir mensubu, videonun hiçbir anında Mahmud'un üzerinde veya yakınında herhangi bir silah görünmediğini doğruladı.

Ebu Halid videoda 64 yaşındaki adama durmasını veya oturmasını söylemiyor; korkmuş veya tehdit altındaymış gibi de görünmüyor.

Bunun yerine, Mahmud'a "Seni yakaladım, seni yakaladım! Kameraya bak!" diye seslenmeden önce motosikletin arkasında sevinç çığlıkları atıp sırıtırken gösteriliyor.

Daha sonra onu hızlı bir şekilde üç kez vuruyor. Mahmud evinin girişinde dizlerinin üzerine düşüyor. Ebu Halid onu binaya kadar takip ederken, "Sen ölmedin mi?!" diye sesleniyor Mahmud'un hayatı için yalvardığı duyuluyor ardından Ebu Halid ona yakın mesafeden üç el daha ateş ediyor.

Polis kabul etmedi

Ebu Halid'i tutan askeri polis biriminde görevli Halid Musa, güvenlik güçleriyle koordine olmadan Senobar'da savaşmaya gittiğini söyledi.

Musa, "Sivillerin askeri operasyonlarda olmaması gerekir. Bir hata yaptı. Kişiyi yakalayabilirdi ama bunun yerine onu öldürdü" dedi.

Silahlı adamların babasını ve kardeşini öldürmesini izleyen bir kişiyse, ailenin katillerine, Esad ordusunun üyesi olmadıklarını kanıtlamak için sivil kimlik kartlarını gösterdiğini ancak fark etmediğini, kendilerine yöneltilen tek suçlamanın "Alevi domuzlar" olduğunu söyledi.

Öte yandan, iddia edilen ihlallere ilişkin bazı videolarda, Genel Güvenlik Kuvvetleri'ne ait resmi araç ve üniformaların da yer aldığı görülüyor.

Ne olmuştu?

Aleviler çoğunluğu Sünni olan Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unu oluşturuyor. İnsan hakları grupları, Mart ayı başında Suriye'nin kıyı bölgesinde hükümet yanlısı güçler tarafından çoğunluğu Alevilerden oluşan yaklaşık 900 sivilin öldürüldüğünü tahmin ediyor.

Şiddet olayları, ülkenin devrik lideri Beşar Esad'a bağlı militanların, hükümet güvenlik güçlerine yönelik ölümcül saldırılar düzenlemesinden bir gün sonra yaşandı.

Suriye'nin Sünni İslamcı hükümeti, bu baskınlara yanıt vermek için farklı askeri birliklere ve milis gruplarına destek çağrısında bulunmuştu ancak bu çağrı, Alevi sivilleri hedef alan mezhepsel bir öfke dalgasına dönüştü.

Ahmed Eş-Şara, kıyıdaki cinayetlerin kovuşturulması sırasında "hiç kimsenin kanunun üstünde tutulmayacağına" yemin etti. Özel bir komite şu anda hem isyancılar tarafından gerçekleştirilen ilk 6 Mart saldırısını hem de bunu izleyen hükümet yanlısı güçlerin şiddetini araştırıyor.

Dünya Haberleri