Pelin Ünker
Almanya'da otomotiv devi Volkswagen'in (VW) on binlerce işçiyi işten çıkarmayı ve ülkedeki en az üç fabrikasını kapatmayı planladığını duyurmasının ardından otomotiv tedarikçisi Bosch ve Schaeffler de küçülmeye gideceğini açıkladı.
Almanya, Türkiye'de otomotiv sektörünün en büyük ihracat pazarı. Tedarik endüstrisinde ise en fazla ihracat yapılan ülke.
Peki Alman otomotiv endüstrisindeki kriz Türkiye'yi nasıl etkileyecek?
Uzmanlara göre Alman otomotiv sektöründeki daralma Türk tedarikçiler için de zorlu bir döneme işaret ediyor. Bu zorlukların aşılması için ise yeşil dönüşüm hedeflerine uyum ve politik belirsizliklerin istikrara kavuşması önem taşıyor.
Almanya toplam ihracattan yüzse 13 pay alıyor
DW Türkçe'ye konuşan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Albert Saydam, "Almanya, ülkemiz için olduğu kadar otomotiv sektörü için de önemli ticaret ortaklarımızdan biri, en büyük ihracat pazarımız. Yıllık olarak 3 milyar dolar seviyesinde sektör ihracatı gerçekleşiyor ve bu değer, toplam ihracatımızın yaklaşık yüzde 13'üne denk geliyor" bilgisini veriyor.
Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği'ne (OİB) göre Almanya'ya 2023 yılında yüzde 11 artışla 4 milyar 854 milyon dolar ihracat yapıldı.
Ekim ayında da otomotiv sektörünün toplam ihracat 3 milyar 582 milyon dolar olurken bunun 445 milyon doları Almanya'ya gerçekleştirildi.
Tedarik endüstrisinde Almanya'ya ihracat ekimde yüzde 16 oranında arttı. Almanya'ya ihracatta, otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda yüzde 65, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar grubunda ise yüzde 44 düşüşler yaşandı.
AB ihracatında yüzde 15'e varan düşüş bekleniyor
Bu yıl Ekim ayında otomotiv sektörünün önceki yıla benzer bir ihracat rakamı yakaladığını ifade eden Albert Saydam, 2025 için ise zorlu bir dönem beklediklerini söylüyor.
Alman otomotiv sektöründeki daralmanın, Türk tedarikçilerin projelerdeki payına olumsuz yansıyacağını belirten Saydam, mevcut daralma ve artan maliyet baskıları nedeniyle, otomotiv sektörünün 2025 yılı Avrupa Birliği (AB) ihracatında yüzde 10-15 oranında bir düşüş yaşanacağını öngördüklerini vurguluyor.
Bu noktada, Türk firmalarının yenilikçi çözümler üretmesi ve yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda adımlar atmasının kritik bir önem taşıdığına işaret eden Saydam, uzun vadede, bu zorlukların aşılması ve iş birliğinin daha da güçlenmesinin mümkün olacağı görüşünde.
"Türkiye alternatif olarak değerlendirilebilir"
DW Türkçe'ye konuşan Konstanz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Erdal Yalçın ise "Almanya sanayisinde, özellikle otomotiv ve çelik endüstrilerinde istihdam kaybının temel nedenlerinden biri, yüksek enerji ve işçilik maliyetleri nedeniyle Almanya'nın rekabet gücünün azalması" değerlendirmesini yapıyor.
Yalçın'a göre dünya genelinde büyümenin yavaşladığı görülse de Türkiye, Almanya'daki yüksek enerji ve işçilik maliyetlerine alternatif bir seçenek olarak değerlendirilebilir:
"Türkiye'deki politik belirsizliklere rağmen, birçok Alman tedarikçi firması Türkiye'de iş gücünü artırmayı planlıyor. Bunun temel nedeni, Türkiye'deki iş gücü maliyetlerinin ve enerji maliyetlerinin Almanya'ya kıyasla oldukça düşük olması."
Siyasi ve ekonomik belirsizlikler kritik önemde
Profesör Yalçın, ancak Türkiye'deki yatırımların gelecekteki gelişiminin birkaç faktöre bağlı olduğuna işaret ederek ekliyor: "Türkiye'nin AB ile olan siyasi ilişkileri nasıl gelişecek? Türkiye, yeşil dönüşümde yer alabilecek mi? Ayrıca ekonomik politik belirsizlikler de göz ardı edilmemeli. Türk Lirası'nın aşırı değerli olması, ara mal üreticileri için risk teşkil ediyor."
Yalçın, sonuç olarak, siyasi ve ekonomik belirsizliklerin istikrara kavuşması durumunda, Türkiye'nin genel olarak olumlu bir yatırım ortamı sunabileceği görüşünü paylaşıyor.
VW neden küçülme kararı aldı?
Volkswagen'ın İşçi Temsilciliği Başkanı Daniela Cavallo'nun açıklamasına göre, işçi çıkarma ve fabrika kapatma kararının arkasında, tüketici talebindeki düşüş ve elektrikli araçlara olan ilginin azalması yatıyor.
Alman otomotiv sektöründe satışlar, yılın ilk yarısında yüzde 4,7 oranında geriledi. Elektrikli araç pazarındaki durgunluk nedeniyle BMW, Mercedes ve Opel'in ana şirketi Stellantis gibi devler de beklentilerini aşağı çekmek zorunda kaldı. VW, 2026'ya kadar 10 milyar euroluk tasarruf planını uygulamaya koyarken, şirketin kâr marjındaki düşüş ve artan küresel rekabetin baskısı, bu kararın temel sebepleri arasında gösteriliyor.
Sektördeki zorlukların etkisi şimdiden hissedilmeye başlandı. Otomotiv tedarikçisi Bosch, geçen hafta yaptığı açıklamada, dünya çapında yaklaşık 5 bin 550 kişiyi işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Bosch'un bu kararı, sektördeki daralma ve yeni teknolojilere yapılan yüksek yatırımlar nedeniyle alındı. Bir diğer büyük tedarikçi olan Schaeffler ise 4 bin 700 çalışanını işten çıkarmayı planlıyor.
Alman tedarikçiler yurtdışına gidebilir
Alman otomotiv sektöründe yaşanan bu gelişmeler, ülke ekonomisi ve istihdamı açısından büyük bir tehdit oluştururken, sektör temsilcileri hükümetten somut adımlar bekliyor.
Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği (VDA) Başkanı Hildegard Müller, otomotiv sektöründe tedarikçilerin yatırımlarını yurtdışında yapma riskinin arttığına dikkat çekti. Augsburger Allgemeine gazetesine konuşan Müller, şirketlerin elektrikli araç teknolojisine geçiş sürecinde finansman bulmakta zorlandıklarını belirterek yeni federal hükümetin sektörü desteklemek için acilen reformlara başlaması gerektiğinin altını çizdi.