Altındaki yükseliş devam edecek mi? Uzmanlar ne diyor?

Geçtiğimiz sekiz ayı bir hatırlayalım: Gram altın yıla 3 bin 50 lira seviyesinde başlamıştı. Dün 4 bin 803 lira seviyesine kadar yükseldi. Gram altın sekiz ayda yatırımcısına gramında 1753 lira kazandırdı. Uluslararası piyasalarda ons altın yıla 2 bin 623 dolar seviyesinde başladı. Dün 3 bin 600 dolar seviyesine kadar yükseldi. Yani ons altın sekiz ayda 977 dolar yükseldi.

Altın puslu havaları sevdiği için haliyle jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları, merkez bankalarının politikaları, küresel ekonomiye dair birçok belirsizlikler altın fiyatlarının bu yıl yeni rekor tazelemelerine neden oldu ve agresif yükselişler gördük. Gram altın cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesinde. Ons altın yine tüm zamanların rekorunu kırdı. Ancak yine altın fiyatlarında yıl sonuna kadar ve özellikle 2026 yılında yani rekorlar beklemeye devam ediyoruz. Peki hedefimiz neresi?

Bu yıl sonuna kadar gram tarafında hedefimiz 5 bin lira, ons altın tarafında 3 bin 650, devamında 3 bin 750 dolar seviyesinde. Peki yeterli mi? Asıl bomba 2026 yılında, çünkü Amerika Merkez Bankası’ndan (FED) 2026 yılında en az beş faiz indirimi bekliyoruz. Bu da ons altını 4 bin, devamında 4 bin 250 dolar, gram altını önce 6 bin lira, devamında 6 bin 500 lira seviyesine kadar taşıyabilir. Düğün yapacaklar, altın borcu olanlar, altın alımı için fırsat kollayanlar veya geç kalanların bu uyarısı dikkate alması lazım.

Özellikle dün Amerika’da tarım dışı istihdam verisi açıklandı. Beklentinin altında geldi ve dolayısıyla piyasaların yüzde 96’sı FED’in Eylül toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi ve yıl sonuna kadar muhtemelen iki kez faiz indirimi yapacağının sinyalini vermiş oldu. Yani artık FED faiz indirimleri başlıyor. Trump istediğini alıyor ve dolayısıyla da altın fiyatları merkez bankasının bu faiz kararından tekrar destek almaya devam edecek.

Altın tarafında tatil bitti. Dört aylık bir dinlenme süreci vardı. 30 Haziran’da üçüncü dalış dediğimiz o trend bitti, çok güzel alım fırsatları vardı. Temmuz ayında güzel fırsatlar verdi, ama bu arada kademeli yükselişler devam etti. Altın fiyatlarında yine önümüzdeki hafta zaman zaman kar satışları ve düzeltmeler mutlaka olacaktır. Ama yatırımcının uzun vadeye odaklanması lazım, kısa vadedeki dalgalanmalar onu kandırmasın.

Elinde altın bulunduran yatırımcılar da bugünlerde şunu soruyor: Satış için zaman geldi mi? Ben de diyorum ki eğer nakide ihtiyacınız oksa, ev ve araba almayacaksanız, yatırım yapmayacaksanız altın bulundurmaya devam etmek lazım. Çünkü altın yatırımcılar tarafından hem dünyada hem de merkez bankaları tarafından talep görmeye devam ediyor. Merkez bankaları yine çılgınlar altın stoklamaya devam ediyor. Tabii, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da geride kalmadı. Bölgesinin en fazla altın stoklayan merkez bankası unvanını aldı. Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre, Türkiye, dünyada en fazla altın rezervine sahip olan ülkeler arasında 10’uncu sıradaydı. 12’nci sıradan 10’uncu sıraya kadar yükseldi.

Özellikle Kafkaslar ve Çin fiziki talebi tekrar devam ettiriyor. Ama şunu unutmamak lazım. Altın puslu havaları seviyor, ama beraberinde dünyada dolardan uzaklaşan ülkeler var. Geçen yıl rezerv para olarak dolar kullanılıyordu. Dünyadaki dolaşımı yüzde 80 civarındaydı. Geçen ayki veriye göre, dünyada doların rezerv para niteliği azalmaya devam ediyor, yüzde 80’lik oran, yüzde 46’ya kadar geriledi. Onun yerini altın aldı.

Artık dijital paralara geçiş dönemi var. Altın sadece güvenli bir liman değil, beraberinde altına dayalı dijital para sistemi karşımıza çıkmaya devam ediyor. Ama ülke liderleri nasıl bir açıklama yapıyor? Üçüncü dünya savaşı olabilir ve Trump dün akşam yine bir açıklama yaptı, Savunma Bakanlığı'nı Savaş Bakanlığı olarak değiştirdi.

Dünya iyi bir yere gitmiyor. O yüzden altın sınırlı bir varlık olduğu için, arkasında herhangi bir merkez bankası olmadığı için, dolayısıyla sınırlı varlık ve merkez bankalarının da gerçek para olarak nitelendirdiği için altın hem merkez bankaları tarafından hem yatırımcılar tarafından bu talebini artırmaya devem ediyor.

O yüzden ben vatandaşlarımıza diyorum ki, elinizdeki fiziki altınların kıymetini lütfen bilin. Çünkü fiziki altına sahip olan son nesil biziz. Çünkü her geçen yıl maliyetler artmaya devam ediyor, alım gücü azalmaya devam ediyor, yani altına ulaşım azalmaya devam ediyor. Merkez bankaları da veya ülke yönetimleri de insanları fiziki altından uzaklaştırmak için çeşitli hamleler yapıyor.

Çok yakında yine Londra’da büyük bir ihtimalle açıklanacak. Dijital altın sistemi modeline geçilecek. Muhtemelen fiziki altın tarafına yeni vergiler gelebilir dünya tarafında. Yine muhtemelen gelişmiş ülkelerde, Londra’da, Amerika’da, İsviçre’deki birçok bankadan yatırımcılara mektup gidecek. Diyecekler ki “Biz artık kasa kiralamayı bırakıyoruz.”

Bu ne demek oluyor? Fiziki altınlarınıza artık sahip çıkın, bankalarda artık kasa kiralama modeli de bitecek. O yüzden vatandaşlarımız elindeki fiziki altınlarının kıymetini bilmeli. Türkiye koşullarında dilediği kadar fiziki altına kolay ulaşabilen bir toplumuz. Dünya standartlarına baktığımız zaman Türkiye fiziki altına ulaşan büyük bir ülke olduğu için bunu bir fırsata çevirmek lazım. Yani aslında geleceğe hazırlık yapmak lazım.

Altın güvenli bir limandır, enflasyona karşı vatandaşı korumaya devam ediyor, dışsal ve içsel etkenlerden dolayı altın fiyatları artmaya devam ediyor, yatırımcısına kazandırmaya devam ediyor. Sekiz ayda gramında 1753 lira kazandırdı, sekiz ayda 977 dolar yatırımcısına kazandırdı. Bu değer artışları devam edecek.

Gram altın, yıla 3 bin 50 lira seviyesinde başlamıştı. 3 bin 500 lira seviyesine ‘çok yüksek’ denildi, 4 bin lira seviyesine de aynı şeyi söylediler, muhtemelen yıl sonuna kadar 5 bin lira seviyesini görünce çok yükseldi diyecekler. Ben de diyorum ki 2026 yılında 6 bin lirayı gördüğünüz zaman da çok yüksek diyeceksiniz.

O yüzden yatırımcısının yapması gereken en mantıklı karar şudur: Sınırlı bir varlığın fiyatına değil miktarına odaklanmanız lazım. Bugün 5 bin lira, yarın 6 bin lira, sonra 7 bin, 8 bin… Bu böyle gidecek, bu döngü devam edecek. Çünkü çıkartma maliyetleri artıyor, güvenli liman özelliği var, savaşlar, ekonomik krizler… Birçok etken var altın fiyatlarını destekleyen. O yüzden altın 2025 yılında yine yatırımcısını üzmedi. Ama önemli bir uyarı yapmak istiyorum.

Her ne kadar altın gelenekçi bir yatırım aracı olsa da, bilim insanları şöyle bir araştırma yaptı: Dünyada altını en çok seven ülke Türkiye, Türk vatandaşı altını çok seviyor, vazgeçemiyor. Ama birincilik altında değil, gümüşte. Bu yılın şampiyonu aslında gümüş. O yüzden ‘Altın fiyatları çok yükseldi, alamıyoruz’ diyen vatandaşlara bir noktada gümüşü işaret ediyoruz. Gümüş bu yıl yine rasyodan kaynaklı altını ezdi geçti, hatta altını tahtından etti. Gümüş tarafında da değerli metaller grubunda bence yatırımcının bir noktada farkındalığının oluşması lazım. Altın, merkez bankalarında ciddi bir anlamda artmaya devam ediyor, yastık altındaki birikimler artmaya devam ediyor, bankalardaki altın oranları artmaya devam ediyor.

Altın fiyatlarının gerilemesi, altının değer kaybetmesi için şu etkenler olması lazım, bugünkü piyasa şartlarında imkansız: Dünyada savaşlar bitecek, merkez bankaları faiz artıracak, küresel ekonomiye dair belirsizlikler ortadan kalkacak. Bunlara inananlar varsa altını elinden çıkarabilir.

Bugünkü ekonomik koşullar ve gelişmeler ‘bekle’ diyor. Altın fiyatlarındaki bu yükseliş trendi devam edecek. Muhtemelen Trump göreve devam ettikçe altın fiyatları sürekli yükselmeye revam eder. Çünkü her gün farklı açıklamalar geliyor.

Dolayısıyla bugünkü koşullarda altın yine güvenli liman gömleğini giydi, yine yatırımcısını üzmedi. Dört aylık tatil süreci bitti, artık kasım ayına kadar devam edecek bir yükseliş dalgası bekliyoruz. Kasım ayında tekrar bir düşüş trendi bekliyoruz ama bu hangi seviyeden tekrar teknik bir düzeltme olacak onu bilmiyoruz. Artık altın fiyatlarının önü açık. 2026 yılına odaklanmak lazım, 2025 yılı artık bizim için bitti. 2026 yılında yine altın tarafında yükseliş trendi beklentimizi sürdürüyoruz.

Dolayısıyla bugünkü koşullarda altın yine güvenli liman gömleğini giydi, yine yatırımcısını üzmedi. Dört aylık tatil süreci bitti, artık kasım ayına kadar devam edecek bir yükseliş dalgası bekliyoruz. Kasım ayında tekrar bir düşüş trendi bekliyoruz ama bu hangi seviyeden tekrar teknik bir düzeltme olacak onu bilmiyoruz. Artık altın fiyatlarının önü açık. 2026 yılına odaklanmak lazım, 2025 yılı artık bizim için bitti. 2026 yılında yine altın tarafında yükseliş trendi beklentimizi sürdürüyoruz.

Malum, Trump “Rus petrollerini satın almayın. Rus-Ukrayna tarafında barış için taraflar hazır değil” gibi açıklamalar yaptı. Bu jeopolitik gerilimi tırmandırdı, ama diğer yanda Amerika’da açıklanan istihdam verisi vardı. Tekrar yükseldi, böyle agresif bir dalgalanma, hızlı yükselişler gördük geride bıraktığımız haftada. Ama teknik olarak da bazen düzeltme ihtiyacı lazım. Mesela 100 dolar gibi, 100 lira gibi kısa vadeli küçük küçük teknik düzeltmeler olabilir. Onları önümüzdeki haftalarda bir fırsat olarak değerlendirebilirsiniz. Ama ‘4 bin 700 lira seviyesinden 4 bin liraya gerileyecek' diye bir şey beklemiyoruz. Mesela 3 bin 600 dolar seviyesinden 2 bin 500 dolar seviyesine kadar bir gerileme beklemiyoruz. Aksine yükseliş yönlü beklentimiz var. Düşüşleri de bir alım fırsatı olarak değerlendirmek gerekiyor.