Kısa Dalga - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan süreçte Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yapması bekleniyor.
2015 yılında Dolmabahçe Mutabakatında yer alan ve bir önceki çözüm sürecinin önemli aktörlerinden döneminin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, süreci değerlendirdi.
Habertürk TV konuşan Akdoğan, Bahçeli'nin açıklamalarını duyduğunda şok olduğunu söyledi.
Akdoğan şunları ifade etti:
DEM aktör müdür?
DEM şu anda gerçek aktör müdür? Vekillerini kim tayin etmektir. Bu süreçte daha görünür oldular, daha ön plana çıkıyor, söylemler ortaya koyuyorlar. Bu bile önemli değil midir?
Bazen bölgedeki arkadaşlarla konuşuyor. Bazıları Öcalan için 'yaşlı adam, buna mı kaldı' diyorlardı. Çok kaba saba adammış gibi lanse ediliyor. Bir profil çıkarmak lazım. Rastgele bir adamdan bahsetmiyoruz. 40-50 yıllık bir örgüt neticede. Ulusal örgütler vardır bir de ulus üstü örgütler vardır. Suriye, Lübnan'da, Beka Vadisi'nde bu örgütün, Öcalan'ın faaliyetler yürüttüğünü biliyoruz. Birçok gizli servisle düşüp, kalkmış, farklı devletlerin desteğini görmüş bir adamı çok küçümseyip de hata etmemek lazım.
Öcalan rastgele bir adam değil
Kim Öcalan? Hakkari'nin köyünden çıkıp eline silah almış adamdan bahsetmiyoruz. Ankara Siyasal Bilgiler'de okumuş bir adamdan bahsediyoruz. O dönemde, 70'li yıllar sol örgütlerin kurulma dönemidir. Mahir Çayan, Dev Yol, Dev Sol, öğrenci federasyonlarından yürüyen örgütlerdir. O dönemde bunların içinde bulunmuş, bir derneğin başkanı Öcalan. Temel felsefesi devrimci şiddet. Sol örgütlerin içinde Kürtçü versiyonunu üretiyor, Marksist-Leninist. O gün Çin-Vietnam denilen uzun süreli halk savaşı. Bunun Türkiye'de farklı evrelerini gördük. Doktrin ve stratejik planlama üzerinden giden yapıdan bahsediyoruz. Çok karmaşık ilişki ağları içerisinde varlığını koruyabilen bir örgüt. Böyle bakılınca rastgele bir adam değil.
Silah bıraktırırsa önemli noktadadır
1999'da Öcalan yakalandı. Türk bayrağının önünde 'devletin hizmetindeyim' diyordu. En tükenmiş aciz haliydi. Ondan sonra yaptığı açıklamalar var, 'yeni bir sürece geçmemiz' lazım diyordu. Demokratik konfederalizmden bahsediyordu. Adamın en tükendiği andaki önerdiği şey. Konfederalizm üç dört ülkedeki yapıların birleştiren bir şey. En çaresiz göründüğü zaman sana yeni bir paketle geliyor. Bugünden bakarsak; o gün devrimci şiddet daha sonra devrimci halk savaşıydı. İlk gündeki stratejinin yansımasıydı. Burada Öcalan şu noktaya gelip de 'devrimci şiddet yok, silah yok, demokratik siyaset' noktasına geldiyse önemli noktadır. PKK'ya silah bıraktırırsa önemli noktadır.
Fırsat vermek lazım
Yaşlılık ayrı bir psikoloji. Ömrünüzü bir şeye adamışsınız, bir sürü plan yapmışsınız. Ömrünüz son döneminde bir şeye varmak istersiniz. O bir şey demokratik siyasetin önünü açacaksa buna fırsat vermek lazım. Biz demokratik zeminde yapacaklarımız yaptık. Onun dışında görüşmeler teknik mevzular. Türkiye'den unsurların çekilmesi, silahların bırakılması. Görüşülen bunlardır. Yoksa oturup da sen ne alacaksın ben ne vereceğim meselesi değil. Suriye meselesi önemli. Suriye'nin geleceği nasıl şekillenecek, PYD varlığı nasıl tasfiye edilecek? Bunun üzerinden bir formül üretiliyordur diye düşünüyorum.
Öcalan var ikinci üçüncü adam yok
Bu Apoculuk hareketidir. Abdullah Öcalan herhangi bir kişi değil örgüt açısından. Öcalan vardır ondan sonra ikinci, üçüncü adam yoktur, ellinci adam vardır. Herkes sıraya girer. Önce bu Apoculuk hareketidir Öcalan'ın sözleri tesir eder. Kararlı bir şekilde talimat verse çoğu sabaha uykudan kalkamaz. Öcalan başka ülkelere kaçtı, farklı yerlere gitti, saklandı, hiç görünmedi ama onun örgütü olarak kurdu, örgüte etkisi devam etti. Burada herhangi birinin Öcalan'a rağmen tavır geliştirebileceğini sanmıyorum. Geçmiş dönemde Öcalan bir şey söyleyince Kandil mırın kırın etti. Örgüt, Kandil bilerek ayak diredi, elini yükseltmek içni bu tür şeyler yaptı geçmişte. Bugün o gün değil. Siyasi oyunlar çevirme günü değil. Bir noktaya gelindi. 'Yok Öcalan cezaevinde, onu dinlemiyoruz' laflarını kimse yemez. Amerika'nın ve birtakım güçlerin vasıtasıyla birtakım şeyler yapabilirler. Ama günün sonunda Apo örgüt üzerinde etkilidir. Eğer dinlememe gibi durum olursa iyot gibi ortada kalırlar.