Kısa Dalga - Yargı ve siyaset arasındaki gerilim, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in dün akşam Ümraniye'deki mitingde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e ilişkin açıkladığı belgelerle doruğa tırmandı. Özel, Gürlek'in Başsavcılık görevine atanmasının sonra Eti Maden’in Lüksemburg'daki iştiraki Etimine SA'da yönetim kurulu üyeliği yaptığını ve imza yetkisine sahip olduğunu öne sürdü.
Bu açıklamanın hemen ardından ise yargı cephesinden gerilimi artıran bir yanıt geldi: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gürlek'in pozisyonuyla ilgili iddialara cevap vermekten kaçınarak, Özel hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçlarından re'sen soruşturma başlattığını duyurdu.
Başsavcı, uluslararası şirket yönetiminde
Akın Gürlek, daha önce İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı iken verdiği tartışmalı kararlar ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevi sonrası yeniden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirilmesiyle zaten siyasi alanda yakından takip edilen bir isimdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkındaki soruşturmaları yürütmesi, onu merkeze yerleştirmişti.
Özel'in sunduğu Lüksemburg Ticaret Sicili kayıtları ve kamuya açık kayıtlardaki diğer belgeler, Gürlek'in 22 Ocak 2024 tarihinde yönetim kurulu üyesi olduğunu ve 8 Ekim 2024'te Başsavcı olmasına rağmen, 29 Kasım 2024'ten 6 Ağustos 2025'e kadar Etimine SA'da yönetim kurulu üyeliğine devam ettiğini ve A sınıfı imza yetkisine sahip olduğunu gösteriyor.
Anayasa'nın 140. Maddesi ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu açıkça, hâkim ve savcıların "kanunda belirtilenlerden başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar" ve "kazanç getirici faaliyetlerde bulunamazlar" hükmünü taşıyor.
Etimine SA’daki ticari bir yönetim kurulu üyeliği görevi, bir hâkim/savcı için kanunla izin verilen istisnai görevler arasında yer almadığı için, bu durumun Anayasal ihlal olup olmadığı sorusu hukuken cevabını bekliyor. Özel, bu görevin 9 ay boyunca sürdüğünü ve bu süreçte Euro bazında maaş alındığını iddia etti.
AKP'den savunma: "Adalet Bakan Yardımcısıyken atandı"
Gürlek'in görevden ayrılıp ayrılmadığına dair iddialara bizzat Başsavcılıktan bir açıklama gelmezken, AKP'den bazı isimler ve yandaş medya organları farklı bir savunma hattı kurdu. Bu savunmaya göre; Gürlek, yönetim kurulu üyeliğine Adalet Bakan Yardımcısıyken atanmıştı ve aylık 26 bin TL civarında "huzur hakkı" alıyordu. Başsavcı olunca yönetim kurulu üyeliği sona erdi ve geçiş döneminde hesabına yatan fazla ödemeyi iade etti.
Ancak bu savunma, Özel'in sunduğu ve Gürlek'in Başsavcı olarak atandıktan sonraki tarihlere (29 Kasım 2024) ait olan Lüksemburg Ticaret Sicili belgeleriyle doğrudan çelişiyor. Ticaret sicili kayıtları, hukuki geçerliliği olan resmi belgelerdir ve bu belgelerin gösterdiği tarihler, Gürlek'in Başsavcılık görevindeyken hâlâ yönetim kurulu üyeliğinde kaldığını işaret ediyor.
İddialara yanıt yerine Özgür Özel'e soruşturma
CHP lideri, bu belgelerle yargıdaki çift maaş ve yasa dışı görev alma tartışmasını derinleştirmişken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özgür Özel hakkında soruşturma başlattı.
Başsavcılığın açıklamasında, soruşturmanın temelini Özel'in mitingde kullandığı, "Bundan sonra, etrafındakine, talimat verdiğine, bizimle uğraşan itine, köpeğine sahip çık" şeklindeki ifadelerin oluşturduğu belirtildi. Başsavcılık, bu sözlerin "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçlarını oluşturduğunu iddia etti. Özgür Özel, soruşturma kararının ardından yaptığı açıklamada, "Hesap vermek yerine bize soruşturma açıyor" diyerek tepki gösterdi.
Gözler şimdi Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nda (HSK) ve Adalet Bakanlığı'nda. Kurumların, bir Başsavcı'nın kanunla yasaklanmış bir görevde bulunup bulunmadığı yönündeki somut belgeler karşısında nasıl bir adli ve idari süreç işleteceği merakla bekleniyor.