Kısa Dalga - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, şunları söyledi:
"Terörü bir siyasi nema olarak kullanan, sözde vatansever ve millet sever pozlar veren fesat ve nifak yuvaları Allah'ın izniyle çöküp gidecektir. Niyet hayırlı inşallah netice de hayırlı olacaktır. Bir devlet politikası haline gelen Terörsüz Türkiye sürecini baltalamak için devreye giren İYİ kisvesiyle dalavereye heves eden siyasi devşirmelerin devlet-millet kenetlenmesini anlayacak kadar akli ve fikri seviyeleri elbette yoktur. Türkiye'nin bugünkü hassas ve nazik döneminde herkesin sorumluluk duygusuyla ve uzlaşmaya yatkın davranış kalıbıyla hareket etmesi yegane dileğimizdir.
Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyetine geçiş süreci TBMM'dir. Türkiye Cumhuriyeti bir demokrasi zaferi, muazzam bir halk hareketidir. Türk devlet felsefesine hangi açıdan bakarsak bakalım, millet devlettir, devlet millettir. Terörsüz Türkiye hedefi bir devlet politikası olduğu kadar, milletin demokratik gayesidir.
Bundan sonra İmralı'ya gidecek heyetin tespitinin yapılması muhtemeldir. İmralı'ya gidilsin mi, gidilmesin mi, tartışmasına son verilmeli. Sürecin asıl muhataplarından birisiyle temas kurulamazsa ilerleme nasıl kaydedilecek. İmralı'ya gidilmesine ayak sürmenin manası yok. Meclis'te kurulan Komisyon karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse, alırım yanıma üç arkadaşımı kendi imkanlarımızla İmralı'ya gitmekten gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten imtina etmem. Mertçe özgüven içinde muhatabımın gözünün içine baka baka söylerim. PKK lav edilmesi hitamında bütün kanlı silahların ya teslimi ya da yakılması mukadder bir akıbet olarak önümüzde durmaktadır.
Terörsüz Türkiye hedefinin neresi kötüdür. Yanlış olan yeri nedir? Ruhları vücutlarından başı boş gezen sipariş ve tasarlanmış milliyetsiz milliyetçiler sorarım size terörün sona ermesiyle vasat bulacak şahlanmış Türkiye'ye tomurcuk tomurcuk açmış barış ve huzur neden uykularınızı bu kadar kaçırıyor? Müzakere yokken, mütareke yokken, taviz yokken, teslimiyet yokken gizli pazarlık yokken hepsine birden 'var' demek yüzsüzlük değil midir? Terörsüz Türkiye'nin mahsurlu olduğunu ileri sürenlere sizin alternatifiniz, sizin politik vizyonunuz, sizin çağı okuyacak milli tasavvur ve teklifiniz nedir diye sormak en tabii hakkımızdır."
Devlet Bahçeli, partililere "İmralı'ya gitmeme izin veriyor musunuz?" diye sordu. Partililer, Bahçeli'yi ayakta alkışladı.
"İBB duruşması televizyonlardan canlı yayınlansın"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik iddianamenin geçen hafta mahkemeye sunulduğunu anımsatan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Belediyeyi saran rüşvet ve yolsuzluk davasına havi 3741 sayfalık iddianame hazırlanmış ve mahkemeye sunulmuştur. Burada iddianamenin ayrıntılarına girecek değilim. Kaldı ki bu bizim işimiz de değildir. Artık Türk adaleti karar ve hükmünü verecektir. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur. En başta CHP yönetimi olmak üzere, herkesin yargıya saygı duyması, hakim ve savcılara hakaret eden ahlaksız üsluptan sakınması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü hepimiz için bağlayıcıdır.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Herkes hukuk önünde eşittir. Hiç kimsenin ayrıcalığı ve imtiyazı yoktur. Ekrem İmamoğlu ve onunla birlikte yargılanan 105’i tutuklu 407 kişinin hakkında mahkemenin ne diyeceği, nasıl bir sonuca ulaşacağı, hükmü nasıl vereceği yakında belli olacaktır. İddianamenin karalanması CHP’ye bir şey kazandırmayacak, bilakis korku ve kaygının tezahürü olarak değerlendirilecektir.
Bizim iki konuda samimi ve sahici beklentimiz vardır ve şunlardır. Yargılama hızla tekemmül ettirilmeli, siyasi kuşatmaya alınarak tavsamasına ve tartışılmasına daha fazla müsaade edilmemelidir. Geciken adaletin adalet olmayacağı ortadadır. Hz. Mevlana’nın dediği gibi, adalet her şeyi layık olduğu yere koymaktır. İkincisi; daha önce de vurguladığım gibi, yargılama en başta TRT olmak üzere, tüm televizyonlardan canlı yayın olarak gerçekleşmelidir. Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmelidir."