Kısa Dalga - Ulaştırma Bakanlığı, turistik bir proje olarak boğaz köprüsünün yaya trafiğine açılmasını tartışıyor.
Hürriyet’ten Musa Kesler’in haberine göre, köprünün yeniden yaya geçişine açılması bugünlerde Ulaştırma Bakanlığı’nın gündeminde. Ancak bu sınırlı ve kontrollü bir ‘turistik proje’ olarak ele alınıyor. Örnek olarak da California’daki Golden Gate ve New York’taki Brooklyn Köprüsü dikkate alınıyor.
Kesler'e konuşan uzmanların bir kısmı bu durumun güvenlik riski oluşturabileceğini söylerken, kimi uzman ise İstanbul turizmi için faydalı olabileceğini ifade ediyor.
"Ciddi tedbirlerle gündeme gelebilir"
Köprüdeki yaya yolunu gençliğinde çok kullandığını belirten mimar - yazar Sinan Genim, “Avrupa’dan Anadolu’ya yürüyerek geçtim. İstenmeyen hadiselerden dolayı yaya trafiği kapatılmıştı. Ciddi tedbirlerle bu konu tekrar gündeme getirilebilir. Boğaz için yeni bir aktivite teşkil edilmiş olur ama konunun teknik boyutlarını da dikkatle incelemek ve değerlendirmek gerekir” dedi.
"Bakışımız olumsuz değil"
İstanbul Rehberler Odası Başkanı Özgür Özaltun, “Turizm açısından çekici bir yenilik olabilir. Köprünün özellikle tarihi yarımadayı, Topkapı Sarayı’nı, Dolmabahçe’yi gören güney kısmında zaten boğazın en zengin ve tarihi manzaraları var. Tur araçlarıyla köprüden geçerken turistler bu eşsiz manzaraya çok ilgi gösteriyor. Ayrıca o bölgede ‘sunset’ dediğimiz günbatımı manzarası da çok güzel. Özellikle güvenlik ve diğer bakımlardan iyi bir altyapıyla desteklenirse bizim bakışımız olumsuz değildir” diye konuştu.
"Yaya trafiğine elverişsiz"
Köprünün yaya trafiğine elverişsiz olduğunu ifade eden köprü uzmanı Prof. Dr. Metin Aydoğan, “Köprü açıldığı gün ben oradaydım, üniversiteyi yeni bitirmiştim. Köprü oradaki rüzgâr hızına göre tasarlandı. Çok büyük bir rüzgâr etkisi var. Bu bakımdan yaya trafiğine gayet elverişsiz. İstenmeyen vakaları engellemek için yapılacak ekler de köprünün yükünü artırır. hassas düşünmek lazım” şeklinde konuştu.
"Sınırlı ve çok kontrollü geçiş belki olabilir"
Köprü uzmanı Prof. Dr. Altok Kurşun ise şu ifadeleri kullandı:
“İTÜ’de 10 yıl köprü dersleri verdim. Bu köprü yapılırken de o projede çalıştım. Projesinde iki yanına vatandaşlar yürüsün geçsin diye yaya yolları koyduk. Sonradan istenmeyen vakalar (intihar, aşağıya madde atma gibi) olmaya başladı. Taşıma gücü bakımından bir sorun yok, köprü yayaları taşır. Ancak öngörülemeyen ve riskli vakalara karşı alınacak özel tedbirler ise köprüyü rahatsız edebilir. İlave yükler bütün sisteme dönük değişikler de gerektirebilir. 10-20 kişilik gruplar halinde müze gezdirir gibi sınırlı ve çok kontrollü geçiş belki olabilir. Ama topyekûn ve geniş bir yaya trafiği katiyen sağlıklı ve faydalı olmaz.” (Haber Merkezi)