CHP Malatya'da: 'Zindanları siyasi tutsaklarla doldurarak iç cepheyi güçlü yapamazsınız’

CHP'nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginin Malatya ayağı gerçekleşiyor. CHP lideri Özel, on binlerce insana seslendi. Özel, Erdoğan'ın yaptığı açıklamalara "Türkiye'ye ümmetçilik mezhepçilik üzerinden bu coğrafyada sana hesap yaptırmayız" diye yanıt verdi.

Kısa Dalga - CHP'nin Silivri'de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı ve görevden uzaklaştırılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlatılan "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bugünkü durağı Malatya oldu.

Malatya Büyükşehir Belediye Binası arkasındaki miting alanında yapılıyor. Binlerce vatandaş, 37 derecelik yüksek sıcaklara rağmen miting alanını doldurdu.

CHP lideri Özgür Özel yaptığı konuşmada, "Zindanlar siyasi tutsaklarla doluyken iç cepheyi güçlendiremezsin" dedi. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü konuşmasına da şöyle yanıt verdi:

"Çıkmış Kürt-Türk-Arap. Hesap Kürtlerin temsilcisi DEM, Türklerin temsilcisi MHP, Arapların temsilcisi kendisi. Bir çatı kuracak. Çatıda vatandaşlık bilinci değil ümmet bilinci olacak. Sünni Müslümanlık üzerinden yeni bir ittifak kuracak aklı sıra bunun üzerinden yeni ittifakla yürüyecek. Biz şehit gelmemesi için her şeyi yaparız. CHP olarak durmamız gereken yerde dururuz ama Türkiye'ye ümmetçilik mezhepçilik üzerinden bu coğrafyada sana hesap yaptırmayız. Biz bu işi Türkiye ittifakı ile nasıl Malatya'da tüm Türkiye'de 31 Martta, Sosyal demokratlar, muhafazakar demokratlar, liberal demokratlar, Kürt demokratlar el ele omuz omuza gönül gönüle seni yendiysek yine yeneceğiz."

‘Baraj altı kaldık ama suçu millette bulmadık’

Özel'in konuşmalarından satır başları:

"Malatya'nın siyasi tarihimizde ve partimizin tarihinde çok önemli bir yeri var. Garp cephesi kumandanı, Lozan Fatihi, Cumhuriyetimizin 2. Cumhurbaşkanı İsmet Paşa'yı rahmetle minnetle anıyorum. İki Cumhurbaşkanı 4 genel başkan çıkarmış bir şehirden bahsediyoruz. Darbecilere direnmiş bir şehirden bahsediyoruz. İsmet Paşa'dan sonra 2. Cumhurbaşkanınız ve Kenan Evren'in başkasını seçeceğiz demesine rağmen seçilen rahmetli Özal'ı minnetle anıyoruz. Recai Kutan'ı rahmetli minnetle anıyorum. Burası Özgür Özel'in memleketidir. Malatya'nın çıkardığı 4. Genel Başkan Özgür Özel'dir!

15 Temmuz'da 'ne istedilerse verdikleri', parsel parsel Ankara'yı onlara verdin diye birbirlerini suçladıkları bir cemaat 15 Temmuz'da darbeye kalkıştı. Biz o gün darbenin muhatabı kimdir diye düşünmeden, AKP'nin bize yaptıklarını dediklerini kenara bıraktık Meclis'te hep birlikte direndik. Ama bu sene 19 Mart'ta yaşadığımız darbe, Türkiye'nin 1. partisine, o partinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına ve milletimizin takdiriyle bir sonraki Cumhurbaşkanımıza, Ekrem İmamoğlu'na yapıldı. Biz 47 yıl 2. parti olduk, baraj altı kaldık ama suçu millette bulmadık.

‘Tek başına CHP Malatya’da yüzde 38 nasıl alır dediler’

1977’den beri 5 belediyeye ulaşamadık. 2023 yılında 6 parti yüzde 25 aldık ama Malatya’ya kızmadık çalıştık onun yanında olmalıyız günü gelince biz kazanırız dedik. Bizim 47 yıl gösterdiğimiz sabrı 47 gün göstermeyenler. 31 Mart’ta ilk defa yenilenler ilk defa ikinci olanlar. Türkiye’deki nüfusun yüzde 65’ini CHP’nin kazanmasını hazmedemeyenler. Tek başına CHP Malatya’da yüzde 38 nasıl alır dediler.

O günden beri meydan meydan geziyoruz, sıcak, soğuk demiyoruz. Ama meydanlarda milletin iradesine sahip çıkmaya devam ediyoruz. Şimdi Malatya'da geçmişten bir hatırlatma yapalım. Polislerimiz var, Tayyip Bey onlara ek zam sözü verdi tutmadı. Emeklerini sömüyorlar sonra da milletle karşı karşıya getiriyorlar. Onlara bir alkış alalım.

Bugün şehidiniz, Malatyalı teğmenimizin evine gittim taziyeye. Çok üzüldük o yaşananlara. O konuyu da hızla Meclis'te araştırılmasını çalışıyoruz. Ama sınır boyunda bekleyen, terör deyince terörle mücadele eden, savaş deyince gözünü kırpmadan giden Mehmetçiğe de yürekten bir teşekkür alkışı.

Deprem dönemini anlattı

6 Şubat depremi ülkemizi çok kötü şekilde yaralayan, 50.000'in üzerinde canımızı alan, her eve bir ateş, 10 şehre ateş düşüren bir deprem. İlk gün, deprem olduktan sonra ilk gece buraya geldim. İlk geceyi Malatya'da ateşin başında geçirdim. Ertesi sabah görüntüyü görünce depremin Malatya'da neler yaptığını gördüm. Ve Veli Ağbaba'nın mücadelesini, Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün mücadelesini, aylar süren mücadelesini defalarca Malatya'ya gelerek, 45 gün kaldığım deprem bölgesinde 5-6 kez gelip görerek, milletvekillerimizin çalışmalarını görerek buradaydım.

O günlerde tüm Türkiye'de 650 bin konut yapılacaktı. Malatya'daki konut ihtiyacı da 101 bindi. O gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya'ya da Türkiye'ye de bir yıl içinde bütün konutları teslim etmenin sözünü verdi. Şimdi depremin üzerinden 2,5 yıl geçti. İstanbullunun İstanbul'u yönetmesine onay vermediği Murat Kurum'u tekrar bakan yaptı. Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde 250 bininci konutu teslim ediyorum diyerek, 'Yapamazsın' dediler, 'Yapıyoruz' diye algı yöneterek, utanmadan sıkılmadan törenler yaptı.

‘Bir yılda bitireceğiz demişler, 2,5 yılda konutların yüzde 35'i verilmiş’

Ey Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözü bir yılda 650 bin konut. 2,5 yıl geçmiş, 250 bin konut. Konutların yüzde 38'i. Malatya'daki duruma bu sabah baktım. 101 bin konut sözü var, 35 bin konut vermişler. Bir yılda bitireceğiz demişler, 2,5 yılda konutların yüzde 35'i verilmiş.

‘75 bin kişi konteynerda yaşıyor’

AFAD'a göre 75 bin kişi Malatya'da konteynerda yaşıyor. İlk başta 125 bin kişiydi, 50 bini konteynerdan kurtulmuş, 75 bin kişi konteynerda yaşıyor. Doğru mu? Konteynerlar perişan durumda. Sağlık tehditte. Bu sıcağın altında 2,5 yıl sonra Malatya gibi şehirde 75 bin kişi konteynerda kalıyor. Bu Murat Kurum utanmadan teslim töreni yapıyor, milletten alkış istiyor.

Çiftçi ve hayvancıların sorunlarını anlattı

Her geldiğimde hatırlatıyorlar. Arguvan'ın Yoncalı Barajı 30 yıldır bitmedi. Diyorlar ki bu baraj yılda 750 milyon lira, neredeyse 1 milyar lira ekonomiye katkı sağlayacak ama halen daha bitmedi. Çiftçilerin zararlarının bir an önce karşılanması gerekiyor. Üreticilerin bankalara olan borçlarının faizlerinin silinmesi, ana paranın her derhal ertelenmesi gerekiyor. Elektrik ücretlerinde indirim yapılmalı, elektrik ücretinin ödenmediğinde derhal kesim işlemi durdurulmalı, eskiden olduğu gibi hasat dönemine bırakılmalı. Ama bu sene elektrik borçları ile ilgili mutlaka bir erteleme ve bunun için faizsiz bir kredilendirme yapılmalı. Çiftçinin kullandığı mazottan ÖTV, KDV alınmamalı.

Ayrıca Malatya'da AK Parti'nin bir şampiyonluğunun acısı çekiliyor. Türkiye'yi dünya sığır ithalatçılığında birinci yaptılar. Malatya'daki besicileri perişan ettiler. Yetmezmiş gibi şap hastalığı da %50 ila 80 arasında et ve süt üretiminde sıkıntı yarattı. Bunun için derhal Malatya'nın çiftçisine de, besicisine de bu devletin sahip çıkması gerekiyor. Malatya'nın sesini duyurmamızı istedi arkadaşlar. Buradan, canlı yayında bütün Türkiye'ye sesleniyoruz: Malatya'nın sesini duyun!

‘Sanki bunlarda hiç suçu yokmuş gibi bugün çıkmış biz anlaştık yapacağız fayda göreceğiz diyor’

Erdoğan bugün tarihi açıklama yapacağını söyledi. Günlerdir salondan paylaşım yaptılar 3 gün 2 gün kaldı. Millet kulağını açıp dinledi. Asgariye emekliye zam açıklamadı. Atanmayan öğretmene müjde vermedi. Don gören çiftçilere ödemeden bahsetmedi. Demokrasiye döneceğim erken seçim müjdesini vermedi. Döndü dolaştı kendi partisinin propagandasını yaptı. PKK silahları yaktı bundan sonra AKP-MHP-DEM birlikteyiz başkasını istemeyiz bundan sonrasını Türkiye Yüzyılı dedi.

Biz önce şunu söyleyeyim. Bu iktidarın 41 yıldır PKK terör örgütü var. 23 yılı AKP iktidarında ya Erdoğan başbakan ya cumhurbaşkanı. Geldiği sene 2002'de sadece 7 şehidimiz var. Oradan aldı yalan yanlış işler yaptı. 2015 2016'da 530 şehidimiz var. Geçmişte çözüm süreci dediğinde CHP'yi istemem MHP o zaman buna Apo ile anlaştın ihanet süreci diyor. Bu Bahçeli’ye kan emici vampir diyor. Arkasında 530 şehit veriyoruz. Sanki bunlarda hiç suçu yokmuş gibi bugün çıkmış biz anlaştık yapacağız fayda göreceğiz diyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak yıllardır teröre karşıyız hem terörsüz hem demokratik Türkiye'nin arkasındayız.

‘Zindanları siyasi tutsaklarla doldurarak iç cepheyi güçlü yapamazsınız’

Biz barışında demokrasinin de teminatıyız. Karşımızda demokrasiye savaş açan, rakiplerini hapse atan, belediyelere kayyum atayan seçilmiş siyasetçileri zindanda çürüten otokrat iktidar var. Bu anlayışla demokrasi gelmez. Buradan iç cephemiz güçlü olsun diyenlere sesleniyorum. Zindanları siyasi tutsaklarla doldurarak yapamazsınız. Biz Saraçhane'de yedi gün yedi gece beraber direndik. Özdağ'a da İmamoğlu'na da Demirtaş'a da özgürlük dedik. Seçilmişlerin yanında durduk. Bugün dün DEM Parti ile görüştük diye bize terörist diyenler, belediye meclislerinde eski DEM'den bir meclis üyesi var Kent İttifakı var diye başkanlarımızı hapse atanlar şimdi terör örgütünün başı ile oturdular anlaştılar ama halen daha belediye başkanlarımızı içeride tutuyorlar."

‘Erdoğan’ın seçim kazanma ihtimali olmadığı için düşman arıyor’

Şunu açıkça gördük. Erdoğan umut siyaseti yapamadığı için perişan olduğu için seçim kazanma ihtimali olmadığı için düşman arıyor. Yeni düşman siyaseti yapmak istiyor. Erdoğan'a sesleniyorum: Aç olanın karnını doyurmadan, derdi olanın derdini çözmeden korku siyasetine geçit yok. Yıllardır açsın, yoksulsun biliyorum ama oyu bana vermen lazım yoksa ezanı dindirecekler bayrağı indirecekler diye milleti korku siyaseti ile kendisine oy verdirdi. Şimdi orada yaptığı suçlamaların hepsini unuttu. Yeni bir korku siyaseti yeni bir düşman o da CHP. Durduğum yerden geri gitmem teröre de karşıyım barışın da arkasındayım. Siyaseti sana göre yapmam. Gazi'nin partisini Türkiye'nin birinci partisini kimseye aşağılatmam. Alnını karışlarım senin."

‘Çatıda vatandaşlık bilinci değil ümmet bilinci olacak’

Çıkmış Kürt-Türk-Arap. Hesap Kürtlerin temsilcisi DEM, Türklerin temsilcisi MHP, Arapların temsilcisi kendisi. Bir çatı kuracak. Çatıda vatandaşlık bilinci değil ümmet bilinci olacak. Sünni Müslümanlık üzerinden yeni bir ittifak kuracak aklı sıra bunun üzerinden yeni ittifakla yürüyecek. Biz şehit gelmemesi için her şeyi yaparız. CHP olarak durmamız gereken yerde dururuz ama Türkiye'ye ümmetçilik mezhepçilik üzerinden bu coğrafyada sana hesap yaptırmayız. Biz bu işi Türkiye ittifakı ile nasıl Malatya'da tüm Türkiye'de 31 Martta, Sosyal demokratlar, muhafazakar demokratlar, liberal demokratlar, Kürt demokratlar el ele omuz omuza gönül gönüle seni yendiysek yine yeneceğiz.

Buradan bütün CHP’lilere sesleniyorum asla ve asla korkmayın. Efendim yeni bir ittifak kurulur orada hiçbir partiyi de hor görmeyin. Kürtleri ilkesiz insanlar gibi düşünmeyin. Kürtlerin de biz Türklerinde Laz’ı da Çerkez’i de baş üstünde. Ben Türk Milliyetçilerine de kurban olayım ülkücülere de kurban olayım Kürt kardeşime de kurban olayım Tayyip Erdoğan düş yakamızdan...

Erdoğan 115 gün önce dedi ki bunlar insan içine çıkamayacaklar. bunlar bir ay içinde birbirinin yüzüne bakamayacaklar. Malatya’dayım İsmet Paşa’nın memleketindeyim. Buradan bütün Malatyalıların gözünün içine baka baka söylüyorum. Ekrem Başkan masumdur atılanlar yalandır Ekrem Başkan adayımızdır namusumuzdur. Kendimize güvenimiz tam. Terörsüz Türkiye, Tutuksuz yargılama TRT’den canlı yayın. Siz de o savcılarınıza güveniyorsanız TRT’de çıkın karşımıza TRT’de canlı yayında hesaplaşalım.

Manavgat’ta yaşananlar

En sonunda, geçtiğimiz günlerde Manavgat'ta bir baklava kutusunun içinde paralar çıktı. Partinin genel başkanı olarak gördüm, başımdan kaynar sular döküldü. İki müfettiş, iki muhakkik görevlendirdim, yolladım. Ve sonunda iş ortaya çıktı. Önümüzdeki hafta partinin de ne yaptığını da göreceksiniz. Ama buradan ifade edeyim. Bizim kusurumuz yok mu? Var. O baklava kutusunu alan adamı vaktiyle belediye meclis üyesi yapmışız. Özeleştirimizi yapacağız. O namussuzu partiden atacağız. Suça bulaşan kim varsa yakasına yapışacağız.

‘Bir ay bu namussuzla birlikte çalışmışlar. Bir ay sonra odaya birini yolluyorlar’

Dün bunu iddia ettim, bugün Manavgat Savcılığı bunu kabul etmiş. Dün iddia ediyordum, bugün gerçek anlatıyorum. Haziranın 3'ünde bu namussuzu yakalamışlar. Bolca kaçak içki ve ne olduğu belli olmayan bir tozla. Çıkacak onun ne olduğu. Yüzde 99 uyuşturucu. Bunu, almışlar kaçak içkiden, şüpheli paketten hiçbir şey yapmadan salmışlar. Sonra bir ay bu namussuzla birlikte çalışmışlar. Bir ay sonra odaya birini yolluyorlar. Polisle işbirliği yapabilir, rüşvet yakalansın. Oraya koyuyorlar, eliyle koymuş buluyorlar. Kendine söylüyorlar, rahat, güneş gözlüğünü saçına takıyor. 'Aç' diyorlar, eli titremeden açıyor. 'Göster' diyorlar, gösteriyor. Sonra biz, 36 saatlik görüntülerden görüyoruz ki bu adam polisler odasına girmeden odadan çıkıyor, koridorda polisle karşılaşıyor, polis alıp geri getiriyor, odaya sokuyor, 'Kapatın kapıyı' diyor, mevzu o dakika başlıyor.

Şimdi, başka işler yakalanıp kuyruğu kaptırınca, şimdi bu güya itirafçı, iftiracı olmuş. Söylediklerinden doğru çıkan olursa, hırsızlığa karışan kim varsa bizden çekeceği var, partiden çekeceği var.

‘Üç belediye meclis üyesi ismi veriyorlar, AK Parti Manavgat'ı alsın diye’

Ama işi şuraya getirmişler. Üç belediye meclis üyesi ismi veriyorlar, AK Parti Manavgat'ı alsın diye. Hepsi istifa etti. Bu sefer çağırdılar tekrar, dört belediye meclis üyesi ismi daha verdi, onları aldılar. Onlar da gözaltına giderken istifa etti. Bu sefer başvurdular: "Bu istifalar sayılmasın. Önce belediye başkanını seçelim, Manavgat AK Parti'ye geçsin, sonra öbürküler gelsin" diye.

Gece gündüz çalıştık. Dün gece YSK'ya başvurduk, yazıları aldık, Manavgat'taki çoğunluğu koruduk. Ama baklava kutusunun üstüne, hatırlıyor musunuz, ilk gece bütün AK Partili milletvekilleri, bakanlar hepsi birden baklava kutusu üstüne partimizin şanlı şerefli, atamızdan emanet altı okunu yapıştırıp paylaştılar. Neymiş baklava kutusu? Baklava kutusuna altı ok olmazmış. Çünkü üstünde ampul varmış, ampul varmış.

Buradan, buradan şu kadarını söylüyorum: Dünya kadar yalan attılar, dört kişiden biri inanıyor. İki AK Partiliden biri Tayyip Bey'e inanıyor, biri Ekrem Bey'in masumiyetine inanıyor.

Erdoğan’a tavsiye: ‘Bu işi partinde genç bir arkadaşa devrederek, onu aday göstererek karşımıza çıkar, millet karar versin’

Buradan, güya tarihi açıklama yapacağız diye tarihi bir safsatayı, konuşma diye prompterdan okuyan Erdoğan'a sesleniyorum. Sen bu ülkeyi yıllarca yönettin. Artık yaşlandın, artık yoruldun. Kendi gündemine sıkıştın. Bu ülkenin derdini duymuyorsun, sorununu çözmüyorsun. AK Partili de olsa karnını doyuramıyorsun. Gencine iş bulamıyorsun. Bu ülkeye umut olamıyorsun.

Eğer, eğer inat edersen bir yıl, iki yıl daha zulmedersin ama perişan olur gidersin. Ama bu ülkenin dayanacak gücü yok. Bence bu yaşlılığa, bu yorgunluğa, bu gerginliğe, bu işi partinde genç bir arkadaşa devrederek, onu aday göstererek karşımıza çıkar, millet karar versin. 'Yok, bırakmam. Oturduğum koltuğa çakıldım, ayrılmam. Bu koltuktan kalkmam' diyorsan, görev sürenin yarısındasın. 2,5 senden, 2,5 benden. Gel, 2 Kasım'da aday ol. Seçilirsen beş yıl daha senin. Seçilmezsen, ki seçilemeyeceksin, bu milletin artık yüzünü güldürelim, yüzünü güldürelim."

Gündem Haberleri