Kısa Dalga - Gazeteci Murat Sabuncu, HP eski eş gene başkanı Selahattin Demirtaş'ın 8,5 yıldır bulunduğu cezaevinde karşı karşıya olduğu dava ve soruşturma süreçlerini, Demirtaş'ın takvimleri üzerinden değerlendirdi.
"Avukatlarının verdiği bilgiye göre aradan geçen sekiz buçuk yılı aşkın sürede 150’den fazla savcılık soruşturması ile 50’den fazla davaya muhatap olmuş. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde ve Anayasa Mahkemesi’nde halen devam eden 20’den fazla davası var. Demirtaş’a şimdiye kadar 60 yıldan fazla hapis cezası verildi. Halihazırda Ankara, İstanbul, Mersin ve Batman’da devam eden toplam 9 davası var" diyen Sabuncu, "Edirne’deki duvarından Türkiye kamuoyuna, Demirtaş’a suskunluğun şahidi takvimler…" başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:
Siyasetçilere arka arkaya açılan davaların yaşandığı şu günlerde, aklımda 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana Edirne Cezaevi’nde tutulan Selahattin Demirtaş var. Takviminde duruşmalarla ilgili kaç işaret var acaba? Avukatları aracılığıyla Edirne’deki takvimlere ulaştım.
Avukatlarının verdiği bilgiye göre aradan geçen sekiz buçuk yılı aşkın sürede 150’den fazla savcılık soruşturması ile 50’den fazla davaya muhatap olmuş. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde ve Anayasa Mahkemesi’nde halen devam eden 20’den fazla davası var. Demirtaş’a şimdiye kadar 60 yıldan fazla hapis cezası verildi. Halihazırda Ankara, İstanbul, Mersin ve Batman’da devam eden toplam 9 davası var.
Son iki yılın duvar takvimleri nerede diye merak edenler için şu notu düşeyim. Neredeyse hiç işaretlememiş, çünkü Kobani davasında hemen her gün, kesintisiz şekilde duruşma vardı.
Böylesi bir yargı sürecinin belki de dünyada benzeri yoktur. Genelde siyasetçilere tek bir dava açılır ve cezalar o tek bir davada verilir. Demirtaş sekiz yıldan fazladır her gün soruşturmalarla, davalarla uğraşırken yanında sadece ailesi, bir grup avukatı, danışmanları ve bir grup milletvekili vardı. Davalarını takip eden birkaç gazeteciyi saymazsak bu kadar ağır bir yargı baskısı ne muhalefetin ne medyanın ne de toplumun çoğunluğunun gündemindeydi.
Türkiye bugünlerde haklı olarak siyasetçileri hedef alan bir yargı gündemini konuşuyor. Ardı ardına açılan davalar… Ekrem İmamoğlu’nun mesela beş kez siyasi yasak istemiyle birlikte toplamı 23 yıl hapis istemi bulunan davaları var… 11 Nisan’da Ekrem İmamoğlu’nun bir günde iki duruşması olunca, hakkında soruşturmalar açılınca bunlar haklı olarak gündem oluyor, olmalı.
Ancak Demirtaş’ın takvimlerinde işaretlediği duruşma günlerine de bir bakmakta yarar var. Bugün yargı baskısı her kesime ulaştıysa bunun en önemli sebeplerinden biri işte o günlerin suskunluğunun sonucudur.
Bu arada Demirtaş tüm bunları yaşarken; muhalefet, toplumun ve medyanın çoğunluğu kendisine yönelik ağır yargı baskısını görmezden gelirken hiç sızlanmadı. Siyaset ve demokrasi mücadelesine devam etti.
İçeride altı kitap yazdı, savunmalarından oluşan bir kitabı yayımlandı. Yine aynı sürede biri HDP adına cumhurbaşkanlığı adaylığı pek çok seçim kampanyası yürüttü, binlerce yazı ve tweet yolladı, kendisine gelen mektupları cevapladı, 40’tan fazla tablo yaptı, karikatürleri LeMan dergisinde aylarca yayımlandı, 50’den fazla bestesi oldu ve çoğunu içeride öğrendiği tam 14 ayrı enstrüman çalıyor.
Kısaca… Haksızlığa karşı demokratik alanda itiraz edilmedikçe, davalar-isimler seçildikçe, haksızlık her geçen gün büyüyor, toplumun genelini kuşatıyor.