Kısa Dalga - CHP'nin kurultayına açılan soruşturmanın ardından, parti yönetimine kayyım atanması ve kurultayın yenilenme ihtimali tartışılmaya başlandı.
CHP yönetimi soruşturmalara tepki göstererek, AKP'nin yargı eliyle siyaseti dizayn etmeye çalıştığını vurguladı.
TELE 1’de İnan Demirel’in konuğu olan Kısa Dalga Genel Yayın Yönetmeni Kemal Göktaş, açılan soruşturmaları ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in grup toplantısındaki açıklamalarını değerlendirdi.
Göktaş, Özgür Özel’in çok tartışılan normalleşme politikasından vazgeçmek zorunda kaldığını belirterek, sivil darbe girişimi tespitine dikkat çekti.
'Rusyalaşma yolunda bir adım olur'
Göktaş, "Sivil darbe girişimi tespiti çok önemli. Özel’in bunu tespit etmesinden sonra çok açık ki Erdoğan’ın 'Turbun büyüğü heybededir' dedikten sonra herkes biliyordu ki bu iş Ekrem İmamoğlu’na doğru gidiyor. Ekrem İmamoğlu açık hedefti. Ahmak davası gibi, Beylikdüzü davası gibi toplum nezdinde inandırıcı olmayan, hatta trajikomik bulunan, AKP’li seçmen tarafından bile itibar görmeyecek suçlamalar yerine şimdi yepyeni suçlamalar yaratma peşindeler. Bilirkişi meselesinin üzerine böyle atladılar. Halbuki İmamoğlu orada kendisine dönük yargı tacizinin nasıl kurulduğunu anlattı. Bunu tersine çevirmek için İmamoğlu’nu hedef alan bir dava açıldı" dieye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının CHP içindeki tarafların arasındaki uçurumu derinleştirdiğini belirten Göktaş, "CHP'ye kayyım atanırsa Türkiye gerçekten Rusyalaşma yolunda adım atmış olur" dedi.
'CHP’de yanlış işler oluyor'
CHP'nin birlik görüntüsünü kaybettiğini de belirten Göktaş, şunları söyledi:
"Bu kadar iktidar hırsıyla parti yönetimini almak, böyle bir hukuksuzluğa alet olacaklarını sanmıyorum. CHP’de yanlış işler oluyor. Genel Merkez’in bu konuda sorumluluğuna atıfta bulunmak gerekiyor. CHP içinde AKP'nin işine yarayacağını bilmeden adım atmanın mazereti olmaz. Kılıçdaroğlu usulünce çekilmeyi tercih etmedi. Parti içi muhalefe başladı ve hizip görüntüsü ortaya çıkmaya başladı. Parti içi muhalefetin ve Genel Merkez’in de sorumluluğu var"
Göktaş, Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın isimlerin pariye zarar verecek ve AKP karşısında muhalefeti kötü bir noktaya götürecek açıklamalar yaptığını da söyledi.
Tartışmlaar CHP'yi zayıf gösteriyor
Mansur Yavaş'ın adaylığı ile ilgili tartışmaları da değerlendiren Göktaş, şunları ifade etti:
"Yavaş ön seçime girmiyor ve adaylık iddiasından da vazgeçtiğini söylemiyor. CHP Genel Merkezi, Ekrem İmamoğlu’nu aday göstermek için bu yola gitti. CHP tabanı nasıl irade koyarsa, o iradeyi CHP nihayete erdirmeli. Mansur Yavaş ise İmamoğlu'na siyasi yasak durumunda ikinci forvet olarak oyuna girmeye çalışıyor olabilir. Ama netlikle bunu ortaya koyması gerekiyor. Aksi CHP'yi zayıf gösteriyor"
Göktaş, cumhurbaşkanlığı seçimine iki adayla gidilmesi önerisine ilişkin olarak da "Nasıl kaybederiz diye düşünülürse böyle olur" dedi.
İmamoğlu'nu engellemeye çalışacaklar
AKP'nin Ekrem İmamoğlu'nun engellenmesi için adımlar atacağının kesin olduğunu söyleyen Göktaş, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bugünden öncesini bile bir kenara bıraksak, bugün yaşananlara, gözaltılara baksak Özgür Özel'in deyişiyle sivil bir darbe girişimi olduğunu görebiliriz. Sanatçılar, siyasetçiler, gazeteciler, CHP’nin ve muhalefetin kararlı ve dik duruş göstermesi gerekiyor. Birlik görüntüsüyle devam etmesi gerekiyor. Bu ekonomik kriz AKP’yi kesin götürür denilmişti ama götürmedi.
İmamoğlu'nun tasfiyesinde yöntem ne olur bilmem; gözaltı mı, kayyım mı bilinmez ama İmamoğlu’nu zayıflatmak ve Cumhurbaşkanlığı adaylığını ortadan kaldırmak için adımlar atılacağı kesin. Erdoğan, “Hukuk ne derse o” diyor. Bütün bu açıklamalar boş değil. Bunlar kamuoyu yaratma hamleleri.
Özgür Özel bir şey biliyor olmalı
Kamuoyu hazırlanılmadan bir sabah erken gözaltına alınsa reaksiyon olacak ama şimdi hazırlıyorlar bu reaksiyona. Bunun önünde bir engel görünmüyor. Erdoğan’ın daha yüksek sesle konuşmaya başlaması da yeni. Bu tehlikeyi gördü çünkü. Özgür Özel de bir şey biliyor olmalı ki, sivil darbe girişimini dile getirdi.
İmamoğlu’na dönük bu gücü bulabilecekler mi kendilerinde? Umarım seçim serbest olur ve bunlar yaşanmaz. Ama Özel’in dediği gibi sivil darbe girişimi olur. Bunun için güçleri var. Sandıkta zayıf olabilirler, anketlerde seçimi kaybedebilir gibi görünebilirler ama bunu engelleyecek muhalefetin demokratik duruşu da güçlü değil."
HDK operasyonun hukuki dayanağı yok
Özgür Özel'in bahsettiği darbe mekanizmasının sadece CHP'ye dönük değil, DEM Parti ve sosyalistelere dönük de işlediğini belirten Göktaş, HDK'ye dönük operasyonun hukuki bir dayanağı olmadığını söyledi.
Göktaş, şunları dile getirdi:
"Bu soruşturma ve operasyonun hiçbir hukuki dayanağı yok. Nitekim başka bir dava vesilesiyle biliyoruz, Fırat Epozdemir’in tutuklanmasından sonra o da HDK ile ilişkili olmakla suçlanmıştı. Avukatların verdiği dilekçede daha önce HDK’ye yönelik dava açılmış ve orada verilen beraat kararı da onanmış. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bunun AKP’nin elinde güçlü bir silah olacağını biliyor."