HDK davaları: Gazeteci Elif Akgül’e hapis cezası istemi

Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik dava kapsamında savcı gazeteci Elif Akgül ile ilgili mütalaasını açıkladı. Akgül’ün “örgüt üyeliği” suçlamasıyla hapsi istendi.

CANAN COŞKUN

Gazeteci Elif Akgül, HDK’ye yönelik dava kapsamında ikinci kez hâkim karşısına çıktı. Esas hakkındaki mütalaanın açıklandığı davanın bir sonraki duruşması 20 Ocak 2026’da yapılacak.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmaya gazeteci Akgül ve avukatı katıldı. Duruşmayı gazetecilerin yanı sıra Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği temsilcisi de takip etti.

Gazeteci Akgül’ün avukatı Batıkan Erkoç, duruşma başında söz alarak esas hakkındaki mütalaanın duruşmaya saatler kala Ulusal Yargı Ağı Projesi'ne (UYAP) yüklendiğini belirterek, savunma süre istedi. Avukat Erkoç, müvekkilinin Almanya Parlamentosu’nda kendisine verilen ödülü yurtdışına çıkış yasağı sebebiyle video-konferans aracılığıyla aldığını hatırlatarak bu yasağın kaldırılmasını talep etti.

Savcının mütalaası

Savcının esas hakkındaki mütalaasında, gazeteci Akgül’ün isminin HDK İstanbul binasında el konulan dijital materyallerde bulunduğu belirtildi. Akgül’ün ismi, bu listelerde muhabir ve feminist olarak geçiyordu. Savcı, bu sebeple Akgül’ün “örgüt üyeliği” suçlamasıyla cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme, ara kararında Akgül'ün yurtdışı çıkış yasağının devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 20 Ocak’ta görülecek.

Ne olmuştu?

Elif Akgül, HDK operasyonu kapsamında yapılan eşzamanlı ev baskınıyla 18 Şubat’ta gözaltına alınarak tutuklandı. Operasyon sırasında emniyet tarafından çekilen görüntüler İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından sosyal medya aracılığıyla dolaşıma sokuldu.

Akgül’e emniyet sorgusunda 2012 yılından telefon dinlemeleri ve açık kaynak araştırmaları gösterildi. Akgül’e suçlama olarak yöneltilen telefon görüşmelerinden biri 2013’te 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda polisin DİSK binasına müdahalesiyle ilgiliydi. Akgül, konuşmada yaşananlarla ilgili bilgisayar başındaki mesai arkadaşını bilgilendiriyordu. 3 Haziran 2013 tarihli bir görüşmedeyse Akgül, yine Bianet’ten mesai arkadaşıyla konuşuyordu.

Soruşturma kapsamında topluca gözaltına alınan 53 kişiden aralarında Akgül’ün de bulunduğu 30’u 21 Şubat’ta tutuklandı. Daha sonra bireysel iddianameler peyderpey hazırlanmaya başladı.

Akgül hakkındaki iddianame 24 Nisan’da tamamlandı ve İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme, iddianamenin değerlendirmesi sonucu savcılığa iade etme kanaatine vardı. Mahkemeye göre, savcılık Akgül’ün iddianamenin diğer şüphelisi Mehmet Saltoğlu’yla bağını ortaya koyamamıştı.

Savcılık, mahkemenin iade kararına sayı olarak bir üst mahkeme aracılığıyla itiraz etti. Üst mahkeme, savcılığın itirazını yerinde bulunca iddianame doğrudan kabul edildi. Bütün bu iade ve itiraz süreci 1 aydan fazla sürdü.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, Akgül’ün tutuklulukta geçirdiği süreyi ve delillerin büyük çoğunluğunun toplanmış olduğunu dikkate alarak yurtdışı çıkış yasağıyla 2 Haziran’da tahliye kararı verdi.

Gündem Haberleri