Kısa Dalga - 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden tam 1000 gün geçti. Depremde yakınlarını kaybedenler, adaletin hâlâ yerini bulmadığını söyleyerek “1000 gündür adalet enkaz altında” diyerek Ankara’da bir araya geldi.
Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyeleri, Adalet Bakanlığı önünde yaptıkları açıklamada sorumluların cezalandırılmasını, kamu görevlilerinin yargılanmasını ve yargı süreçlerinin hızlandırılmasını istedi. Aynı gün, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Adıyaman’da yaptığı konuşmada, “64 bin 663 hukuk davası açıldı, 2 bin 380 kişi hakkında soruşturma yürütülüyor” dedi.
“53 bin insan için adaleti bir an önce sağlayın”
Adalet Peşinde Aileleri Platformu sözcüsü Döne Kaya, yaptığı açıklamada, depremin ardından geçen bin günde adaletin yerini bulmadığını belirterek, “Biz bu ülkenin yalnızca enkaz altında kalanları değil, adalet arayışında kalanlarıyız” dedi.
Kaya, Adalet Bakanı Tunç’a seslenerek şöyle konuştu:
“53 bin insan için adaleti bir an önce sağlayın. Mağdur aileler artık gecikmeyi değil, adaleti görmek istiyor. 6 Şubat 2023’te birlikte öldük, şimdi birlikte adaleti sağlayacağız.”
Aileler, depremde kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını Adalet Bakanlığı binasının önüne bıraktı. “1000 gündür adalet enkaz altında”, “Kamu görevlileri hesap versin” ve “Rant uğruna ölenlerin hesabını soracağız” yazılı pankartlar taşıyan aileler, bilirkişi raporlarının geciktirildiğini, bazı sanıkların serbest bırakıldığını ve kamu görevlileriyle ilgili dosyaların ayrıldığını belirterek yargı sürecindeki cezasızlık kültürüne tepki gösterdi.
“Deprem kader değil, suç zinciri”
Kaya, mahkeme salonlarında yaşadıkları adaletsizlikleri şöyle anlattı:
“Bilim dışı, çelişkili ve geciken bilirkişi raporları, sorumluların cezalandırılmasını engelledi. Bazı dosyalarda raporlar aylarca, hatta bir yıldan fazla gecikti. Eksik raporlar sanki suçlu ölen sevdiklerimizmiş gibi dosyalara ‘kader’ yazısı gibi eklendi. Biz ne bu kadere ne de ‘deprem kaderdi’ diyenlere boyun eğeceğiz.”
Platform, özellikle kamu görevlilerine yönelik soruşturmaların eksik bırakıldığını, soruşturma izinlerinin geciktirildiğini ve bazı sanıkların tutuklanmadığını belirtti. Kaya, “Bu yıkım doğal değil; ihmallerin, denetimsizliklerin ve rantın yarattığı bir suç zinciridir. Buna rağmen davalarda hâlâ ‘bilinçli taksir’ kavramı kullanılıyor. Tüm deprem davaları ‘olası kast’la yargılanmalıdır” dedi.
Ailelerden ortak ses: “Bin gündür adalet enkaz altında”
Eyleme katılan aileler, bin gündür mahkeme kapılarında beklediklerini, sanıkların serbest bırakıldığını ve kamu görevlilerinin hesap vermediğini dile getirdi.
Malatya’dan gelen Sema Ulupınar, “Bizim istediğimiz tek şey adalet. Mezarlığa gittiğimizde, ‘Siz rahat uyuyun, adalet yerini buldu’ diyebilmek istiyoruz” dedi.
Hatay’dan İbrahim Çeribaşı ise, “Ben orada sadece annemi, babamı, kardeşlerimi değil, hayatımı kaybettim” sözleriyle duygularını ifade etti.
Adana’daki Beluk Apartmanı’nda ailesini kaybeden Oğuz Soyubey, Adalet Bakanı’ndan randevu talep ederek, “Bizim dosyalarımız hızlı ilerlemiyor. Bize bir randevu verin, eksikleri tek tek anlatmaya hazırız” dedi.
Kahramanmaraş’tan Arzu Yurdal Atılgan ise “Bakanın yeri bugün burada olmalıydı. Adalet Bakanı, adalet arayan ailelerin yanında olmalıydı” diye konuştu.
Bakan Tunç: 64 bin 663 hukuk davası, 2 bin 380 soruşturma
Aynı gün Adıyaman’da konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, deprem bölgesindeki yargı sürecine ilişkin son rakamları paylaştı:
“Deprem bölgesinde 64 bin 663 hukuk davası açıldı. 57 bin 574 dava ilk derecede, 7 bin 711’i istinafta, 2 bin 491’i bölge adliye mahkemesinde görülüyor. Ceza soruşturmalarında 2 bin 380 kişi hakkında işlem yapıldı. Bunların bir kısmı tutuklu, bir kısmı adli kontrolle yargılanıyor.”
Tunç, ayrıca 116 bin 696 idari dava açıldığını belirterek, “Yargı mensuplarımız bugün Kahramanmaraş’ta dosyaları değerlendiriyor. Yeknesak ve adaletli bir sonuca ulaşmak için çalışmalar sürüyor” dedi.