Kısa Dalga - 6 Şubat depremlerinde Adıyaman'daki İsias Otel yıkıldı. İçlerinde KKTC'li öğrenciler ve tur rehberlerinin de bulunduğu 72 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi yaralandı.
Mahkeme heyeti, otel sahibi Ahmet Bozkurt "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezasına çarptırılırken aynı suçtan mimar Erdem Yıldız'a 18 yıl 5 ay 7 gün, Mehmet Fatih Bozkurt'a 17 yıl 4 ay 28 gün, fenni mesul Hasan Aslan'a 16 yıl 4 ay 20 gün, inşaat mühendisi Halil Bağcı'ya 7 yıl 4 ay, inşaat mühendisi Mehmet Göncüoğlu'na ise 8 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
Sanıklara “iyi hal indirimi” uygulanırken sanıklardan Bilge Açık, Efe Bozkurt, Seda Zeren, Şule Özbek ve Ulviye Bozkurt ise beraat etti İstinaf mahkemesi, yerel mahkemenin sanıklara verdiği hapis cezalarını hukuka uygun buldu.
Bu durum sadece adalet duygumuzu değil, inancımızı da sarsıyor
Halk TV'nin haberine göre, sanıklardan 16 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan fenni mesul Hasan Aslan'ın tutuklanması kararlaştırıldı fakat aradan geçen zamana rağmen Aslan yakalanamadı. Buna karşın firari Aslan'ın, avukatı aracılığıyla temyiz başvurusunda bulunduğu ortaya çıktı.
Otelde 14 yaşındaki kızı Selin'i kaybeden ve Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı olan Ruşen Yücesoylu Karakaya, konuya ilişkin yaptığı açıklamada "Adalet gecikemez, geciktirilemez. Hasan Aslan hakkında verilen ceza, bizim için sadece bir başlangıçtı. Ancak bu karara rağmen kendisinin hala özgürce dolaşabiliyor olması vicdanlarımızı bir kez daha kanatmıştır. Bu durum sadece adalet duygumuzu değil, inancımızı da sarsıyor. 72 canın katledilmesine sebep olan bir kişinin, ceza aldıktan sonra bile cezaevinde olmaması hangi hukuk sistemine, hangi vicdana sığar?” ifadelerini kullandı.
Tam bir akıl tutulması
Açıklamasının devamında, “Dahası, Hasan Aslan'ın avukatının ve eşinin yaptığı temyiz başvurusu tam bir akıl tutulmasıdır. Ortada onlarca teknik rapor, delil, yüzlerce acılı kalp varken yapılan bu başvuru, sadece zaman kazanmak ve adaletin önüne set çekmekten başka bir amaç taşımamaktadır. Bu kadar canı yok eden bir zihniyetin, hala cezadan kurtulmak için çırpınması, ne denli vicdan yoksunu olduklarını bir kez daha göstermektedir.” sözlerini sarf eden Karakaya, “Bizler evlatlarımızın mezar taşlarını seviyoruz, onların hatıralarıyla yaşıyoruz. Ama onlar hala kendi menfaatlerinin, kendi çıkarlarının peşindeler.” dedi.
Karakaya, “Şunu bir kez daha haykırıyoruz: Bu katiller en ağır cezayı alana kadar, hak ettikleri şekilde olası kasttan hüküm giyene kadar susmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. Bizim meleklerimize sözümüz var. Adalet er ya da geç yerini bulacak; ama bizler onun bir an önce, eksiksiz, tam ve caydırıcı biçimde tecelli etmesi için son nefesimize kadar mücadele edeceğiz." söyleminde bulundu.