Kısa Dalga - IŞİD, Irak'ta Ezidi yurdu Şengal'e girdiği 3 Ağustos 2014'ten bölgeden temizlendiği 2017'ye kadar yaklaşık 10 bin Ezidi Kürdü katletti, 10 binin üzerinde kadın ile kız çocuğu esir aldı. Şengal'de yaşayan ve dünyadaki tüm Ezidi nüfusunun yüzde 71'ini oluşturan Ezidilerin tamamı yerlerinden edildi.
IŞİD esaretinden kurtarılanlar travma yaşamaya devam ediyor
Artı Gerçek’ten Hale Gönültaş’ın haberine göre, Ezidi örgütleri, soykırımın 10’uncu yılında kayıpların bulunması konusunda “uluslararası toplumun” eylemsizliği, hayatta kalanların kendilerini terk edilmiş hissetmelerine neden olduğuna dikkat çekiyor. Hayatta kalan aileler ve IŞİD esaretinden kurtarılanlar çözülmemiş̧ keder ve travma ile yasamaya devam ediyor.
Kurtarma operasyonları için uluslararası topluma çağrı
Ezidi örgütleri yayımladıkları ortak raporda, IŞİD’lilerin elinde bulunan kayıp Ezidilerin yerlerinin tespiti ve kurtarma operasyonları için acilen uluslararası destekle “merkezi bir koordinasyon” oluşturulması gerektiğinin altını çizdi. Raporda, kurtarma operasyonları öncesi ve sonrasına dair gereklilikler öneri olarak sunuldu.
Türkiye’de IŞİD’in esareti altındaki Ezidi kadınlar
IŞİD esareti altındaki kayıp Ezidi kadın ve çocuklar temelde ailelerinin çabalarıyla kurtarılıyor. Merkezi Irak’ta bulunan Kayıp Ezidileri Araştırma Merkezi’nin verilerine göre, Irak ve Suriye’nin ardından Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan IŞİD esareti altında tutulan Ezidilerin çoğunlukta olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
Türkiye’de de “savaş ganimeti” olarak IŞİD militanlarınca getirilen kadın ve çocukların fotoğrafları IŞİD tarafından karanlık internette (dark web) açılan “köle satış odalarında” yayımlanıyor. Ezidileri kurtarma ekiplerince takip edilen mecrada, kadın ve çocukların yayımlanan fotoğraflarının ekran görüntüsü alınıyor. Aileler Ezidi örgütlerinin de yardımı ile IŞİD’e fidye ödeyerek yakınlarını kurtarıyor. Ezidi kadın ya da çocuk, kimi zaman anne ve çocuğu, ailenin Türkiye’de temas kurduğu güvenli alıcılar üzerinden Türkiye’den çıkartılıyor.
Kayıpları kurtarmak için neler yapılmalı?
Katliamın 10’uncu yılında Ezidi dernekleri Ezidi Özgür Vakfı, YAZDA ve Sincar Akademisi tarafından geçen on yılda atılan adımların değerlendirildiği ve beklentilerin dile getirildiği bir rapor hazırlandı.
Raporda öne çıkan temel başlıklardan biri IŞİD esareti altında tutulan kayıpların yerlerinin tespit edilmesi ve kurtarılması. Bu konuda uluslararası kamuoyunun ivedilikle harekete geçmesinin gerekliliğine işaret edildi.
Raporda IŞİD’lilerin esareti altında tutulan Ezidilerin yerlerini tespit etmek ve kurtarma operasyonlarının bireysel ya da sivil toplum örgütlerinin çabaları ile devam ettiği vurgulanırken, uluslararası toplumun desteğinin hayati önem taşıdığı ifade edildi. Raporda sıralanan çözüm önerileri özetle şöyle:
- Kurtarma operasyonlarına yeterli finansman sağlanmalı: Kayıp Ezidilerin yerlerinin tespit edilmesi ve kurtarılmasına yönelik sahada çalışan kişilerin ihtiyaç duydukları anda maddi desteğe ulaşabilmeleri elzemdir. Bu konuda uluslararası toplumun desteği gereklidir.
- Operasyon öncesi ve sahada güvenliği artırıcı önlemler uygulanmalı: Kayıp bir Ezidinin yerinin tespiti halinde, özellikle tehlikeli durumlarda kurtarma çalışması için “yerel güvenlik güçleriyle birlikte çalışmak” acil operasyon gerçekleşmesinde fayda sağlayabilir. Ayrıca tehlikeli bölgelerde, sahada çalışan arkadaşların can güvenliği için de özel güvenlik desteği sağlanmalıdır.
- Tespit ve kurtarma çalışmalarında teknolojiden yararlanılmalı: Ezidilerin yerlerinin tespitinde ve kurtarma çalışmalarında uydu görüntüleri, insansız hava araçları ve veri analizi gibi gelişmiş̧ teknoloji kullanılmalıdır.
IŞİD’lilerin cinsel saldırısında doğan çocukların durumu
Beri yandan IŞİD’lilerin cinsel saldırısından doğan, annesi Ezidi çocuk ve kadınların geri dönmelerine ilişkin hukuki ve sosyal engeller soykırımın 10’uncu yılında halen çözümsüz. Özgür Ezidi Vakfı tarafından ayrıca hazırlanan kayıpların durumuna dair raporda bu durumdaki çocuk ve kadınların sorunları ve çözüm önerileri üzerinde ayrıntıları ile duruldu.
Raporda, Ezidi cemaatinde Ezidi kadınların cinsel saldırı sonucu doğan çocuklarının kabul edilmesinin oldukça zor olduğu tekrarlandı. “Ezidi cemaati varlığını tehdit altında hissediyor” değerlendirmesine yer verilen raporda bu görüşün Ezidi anneleri etkilediği vurgulandı.
Anneler, katliam öncesi doğan çocuklarının akıbetini bilmiyor
Ezidi annelerin büyük bölümünün IŞİD esareti altındayken kurtarılma imkanları olsa dahi çocuklarından ayırılmamak için orada kalmayı tercih ettiği biliniyor. Bunun en temel nedeni de daha önce IŞİD katliamı sırasında çocuklarından ayrılan annelerin, çocuklarının hayatta olup olmadığına dair bir bilgisinin bulunmaması. Anneler, esaret altındayken cinsel saldırıdan doğan bir ya da birden fazla çocuğu ile anne-çocuk bağını kuruyor, çocuklarından da ayrılmak istemiyor.
Türkiye’de de kimi kurtarma operasyonları sonrasında Ezidi kadınlar cinsel saldırıdan doğan çocuklarından ayrılmak istemediklerini dile getiriyorlar.
Ezidi kadınlara yönelik namus cinayetleri kaygısı
Raporda dikkat çeken önemli bir nokta da namus cinayetleri. “IŞİD esaretinden, doğan çocuklarıyla dönmek isteyen Ezidi kadınlar genellikle çocuklarını terk etmeleri yönünde ciddi bir baskıyla karşılaşmaktadır” denilen raporda, bu baskıya direnmenin kadınları namus cinayeti riskiyle karşı karşıya bırakabileceğinin altı çizildi. Raporda, “Özellikle de Sincar (Şengal) gibi hükûmet gözetiminin ve güvenlik önlemlerinin eksik olduğu izole bölgeler kadınlar için güvenlik riski teşkil eden bölgelerden başlıcası” ifadesine yer verildi.
Irak hükümeti güvenlik riski oluşturuyor
Öte yandan IŞİD esareti altındayken kurtarılan ve IŞİD’linin cinsel istismarından doğan çocukların hukuki durumları da mevcut Irak yasaları nedeniyle tartışmalı. Raporda aktırıldığına göre, IŞİD ile bağlantılı olanlar da dahil olmak üzere, bilinmeyen veya Müslüman babadan doğan çocuklar Irak hükûmeti tarafından otomatik olarak Müslüman olarak kaydediliyor. Bu durum, tecavüzden doğan çocukların zaten tehlikeli olan geleceğini tehdit edilmesi anlamına geliyor.
Özgür Ezidi Vakfı, Ezidi kadın ve çocukların kurtarılması ve Irak’a dönüşleri sonrasındaki sürece dair yaptığı çalışmalarla diğer derneklerden bir adım öne çıkıyor. Vakıf, kadın ve çocukları kurtarma operasyonları sonrası Irak’a beraber getirilmelerinin zeminini hazırlıyor, anne ve çocuğun güvenliğini riske atmayacak yönde barınma imkanları sunuyor.
Bu konuda hazırlanan raporda, şu an geçici olan çözümlerin kalıcı hale getirilmesi için uluslararası toplumun da IŞİD’lilerin cinsel saldırısından doğan Ezidi çocuk ve annelerin geri dönüşlerine dair çalışmalarda destek vermesinin hayati önem taşıdığı ifade edildi.
Kuzey Suriye’de kamplardaki Ezidi kadın ve çocuklar
Ezidi örgütlerine göre IŞİD’in toprak kaybetmeye başlamasının ardından (2017) Suriye Demokratik Güçleri tarafından yakalanan pek çok kişi halen Kuzey Suriye’deki kamplarda bulunuyor. Katliam sırasında çocuk olan ve IŞİD tarafından kaçırılıp yıllarca esir tutuldukları için dilleri ve kimliklerini anımsamayan Ezidi erkek çocuklarının bir bölümünün de yine Kuzey ve Doğu Suriye’deki göz altı merkezlerinde olduğuna inanılıyor. El Hol kampında tutulan bir Ezidi, kamp yönetimine Ezidi kimliğini tanıtırsa kamp ya da gözaltı merkezlerinden çıkabiliyor. Ezidi örgütlerine göre gözaltında tutulan Ezidilerin ortaya çıkmasının önünde hala birçok engel bulunuyor. En temel gerekçe, eğer kimliklerini ifşa ederlerse, Irak’taki ailelerinin IŞİD tarafından öldürüleceği tehdidi. (Haber Merkezi)