Alican Uludağ
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cesedi bulunan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin soruşturmada yeni ayrıntılar ortaya çıktı.
Narin Güran'ın cesedini Eğertutmaz Deresi yatağına bırakan Nevzat B.'nin 21 Ağustos saat 15:40-16:30 sıralarındaki bu hareketlerinin bölgedeki bir askeri üssün kamerasına takıldığı belirlendi. Güran'ın cesedinin bulunmasının ardından bölgedeki kameraları inceleyen Jandarma, B.'nin aracının bu saat dilimlerinde dere yatağına park edilmiş şekilde gördü.
Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cesedinin 8 Eylül 2024 tarihinde Tavşantepe Köyü yakınlarındaki Eğertutmaz Deresi'nde bulunmasının ardından soruşturma hız kazanırken birçok soru işareti ise hâlâ yanıtını bekliyor.
DW Türkçe, adli kaynaklarla görüşerek soruşturmada yanıt aranan sorulara ilişkin bilgi aldı.
Narin Güran neden öldürüldü?
Soruşturmayı yürüten savcılık ve Jandarma ekipleri, Narin'in dere yatağına atılmadan önce nasıl öldürüldüğü sorusuna henüz net bir yanıt veremiyor. Soruşturma kapsamında küçük kızın neden öldürüldüğü konusunda da bir delile ulaşılamadı. Savcılık, küçük kızın Narin Güran'ın amcanın bir ilişkisine tanık olmuş olabileceği tezi üzerinde de duruyor. Ancak bu konuda somut delillere ulaşılamadı.
İtirafçı Nevzat B.'ye de Jandarma'daki sorgusunda Salim Güran'ın eşi dışında başka bir gönül ilişkisine tanık olup olmadığı sorulmuştu. B. ise "Biz kendisi ile çay içer, yemek yer, birlikte Diyarbakır'a gideriz. Aramız bu şekilde samimiydi. Ancak bana çapkınlık yaptığını anlatmadı. Ben de böyle bir şeye tanık olmadım" dedi.
Tutuklu amca Salim Güran, cinayeti reddederken itirafçı komşusu Nezvat B. ise cinayet nedenini bilmediğini öne sürdü.
Narin Güran nasıl öldürüldü?
Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi sonucunda, Narin'in bedeninde herhangi bir kesici, delici alet veya ateşli silah yaralanması ile iç kanama bulgusu tespit edilemedi. Cesedin dış yüzeyinden alınan 91 örnek ile iç organlarından alınan doku örnekleri, kesin ölüm sebebinin ortaya konulması için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Ancak adli kaynaklar, Narin Güran'ın vücudunda hiçbir yara izinin olmadığına, çuvalda kan izinin tespit edilmediğine işaret ederek geride üç ihtimal olarak kalp krizi, zehirlenme ve boğulma ihtimallerinin bulunduğunu kaydetti.
Otopsiye giren Adli Tıp uzmanlarının anlatımlarına işaret eden kaynaklar, Narin'in boğulmuş olabileceğini düşünüyor.
İtirafçı nasıl tespit edildi?
DW Türkçe'nin aldığı bilgiye göre, Narin Güran'dan en son kameraya takıldığı 21 Ağustos günü saat 15:15'ten sonra bir daha haber alınamadı. Güran'ın cesedinin 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde bulunmasının ardından savcılık bölgedeki kameraların yeniden incelenmesi talimatını verdi. Özellikle 21 Ağustos günü cesedin bulunduğu dere yatağına gidip biri olup olmadığının araştırılması istendi.
Yapılan çalışma sonucunda köyün yakınlarındaki bir askeri üssün kamerasının Narin Güran'ın bulunduğu yeri gördüğü belirlendi. Kameralar incelendiğinde, 21 Ağustos günü saat 15:40 ile 16:30 arasında bir aracın dere yatağına park edilmiş şeklinde durduğu görüldü. Jandarma, yaptığı çalışma sonucunda bu aracın köyde yaşayan sıva ustası Nevzat B.'ya ait olduğunu tespit etti.
Gözaltındaki Nevzat B. de suçunu itiraf etti.
Kaynaklar, Narin'in daha önce bu bölgede olduğunun bilinmemesi nedeniyle o dönem kameralara bakılmadığını söylüyor.
Narin Güran soruşturmasının adli kolluk ayağını Jandarma yürütüyor.
Narin Güran tutuklu amcasından olabilir mi?
Adli kaynaklar, Narin Güran'ın babasının amcası Salim Güran olduğu iddiasını reddetti.
Salim Güran'ın aracından alınan DNA örnekleriyle küçük kızın anne ve babasından alınan DNA örneklerinin eşleştiğini belirten kaynaklar, bu sonucun çocuğun gerçek anne-babasından olduğunu kanıtladığını kaydetti.
Şüpheliler ne zaman adliyeye çıkarılacak?
Narin Güran'ın cesedinin bulunmasının ardından arasında anne, babası, iki ağabeyi ile amcalarının bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Jandarma'da bu şüphelilerin sorgusu sürüyor.
Şüphelilerin 11 Eylül'de Diyarbakır Adliyesi'ne çıkarılacağı öğrenildi.
Soruşturma kaynakları ayrıca Narin'in ölümüne ilişkin gizli tanık olduğu haberlerini yanlıyor ve dosyada gizli tanık olmadığını belirtiyor.
Uzmanlar ne diyor?
Savcılığın ön otopsi tutanağını ve Narin'in cesedinin bulunduğu çuvalı dere yatağına sakladığını itiraf eden Nevzat B.'nin ifadesini DW Türkçe'ye yorumlayan adli tıp uzmanı Çağlar Özdemir, itirafçının anlatımındaki iki ayrıntıya işaret etti. Şule Çet cinayeti davasında bilirkişi raporunu da hazırlayan Prof. Dr. Çağlar Özdemir, henüz küçük kızın otopsi raporunu görmediğine işaret ederken çürüme sebebi ile pek çok bulgunun ayırt edilmesinde zorluklar yaşandığını kaydetti.
Özdemir, buna karşılık itirafçının tarif ettiği "yüzde solgunluk" ve "boyundaki kızarıklığın" savcılık tutanağında yer alan diğer tespitler kapsamında Narin'in boynuna bası uygulanmış olabileceğine işaret ettiğini belirtti. Özdemir, tüm bu ayrıntıların otopsi sırasında saptanan bulgular ve alınan örneklerin laboratuvar analiz sonuçları ile değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Adli tıp uzmanı Özdemir, Narin'in sol bacağının diz kapağından kopması ve kaval kemiğinin ayrı bulunmasını ise mevcut kısıtlı bulgularla açıklamakta zorlandıklarını, bacağın çürüme ya da çuvalın üzerine taş konulması sırasında ayrılmasından ziyade cesedin parçalara ayrılma çabası yönünde bir şüphe doğduğunu, bu hususun ayrılmış kemik parça ve yüzeylerinin Adli Tıp Kurumunda incelenmesi ile aydınlatılabileceğini belirtti.