Kısa Dalga - Narin Güran’ın amcası Salim Güran, “Olay günü Narin’i görmedim. Olay günü muhtarlık işleri ile ilgilenmedim, tüm gün tarladaydım” dedi.
Habertürk'ün ulaştığı mahkeme ifadesine göre, Salim Güran, “Ben bu hususta kollukta ve savcılıkta ifade vermiştim, benim ifadem alındığında uykusuzdum, açtım. Bu nedenle ifademin doğru olup olmadığını bilmiyorum. 0530… numaralı hat bana aittir, bu hattı yıllardır kullanırım. 47 ... plakalı araç kardeşim Fuat Güran adına kayıtlıdır. Bu aracı yaklaşık 5-6 gündür kullanıyordum. Olaydan 10 gün önce Broadway marka aracımla oğlum Devran Güran kaza yapmıştı; bu sebeple araç 10 gün sanayide kaldı, bu nedenle kardeşim Fuat'ın arabasını kendim kullandım” dedi.
"Olay günü Narin'i görmedim"
“Biz 9 kardeşiz, 6'sı öz, 3'ü üveydir. Narin benim öz yeğenim olur. Öz kardeşim Arif'in kızıdır. Narin bana amca diye hitap eder, ben ona yeğenim derim, Narin 8 yaşındadır" diyen Güran, şöyle devam etti:
"Olay günü Narin'i görmedim. En son olaydan birkaç gün önce yeğenimin nişanı vardı, Narin'i nişanda gördüm. Ben her gün erken kalkan biriyim, tarlaya giderim. Köyün muhtarıyım, köylünün bir ihtiyacı olduğunda beni aradıklarında ilgilenirim.
Olay günü muhtarlık işleriyle ilgilenmedim, gün boyu tarladaydım. Olay günü de sabah 06:00-06:30 civarı uyandım, tarlaya gittim. Tarlada Mehmet Selim Atasoy ve Ramazan Atasoy çalışmaktaydı. Mehmet Selim tarlaya iki kızını çalışmak için getirmişti. Mısırlarla ilgilendik. Kahvaltı yapmadan önce kuzenim Ersin Karadaş'ı aradım, kendisi Çarıklı'daydı, arabayla oraya gittim. Mısır için gerekli malzemeleri aldım. Yanımda Ramazan Atasoy da vardı. Dönüşte fırından ekmek aldım. Tarlaya döndüm. Mehmet Selim'in kızını da aldık kahvaltı yapmaya gittik. Sonra tekrar mısır tarlasına geldik. Ben de onlara yardım ettim.”
"Mehmet Selim Atasoy'un kızlarını olay günü köye götürdüm"
“Daha sonra sabah 10.00 civarı eve gelip ailemi alıp şehir merkezine Cezaevi semtinde sağlık ocağı ve bir kıyafet alışverişi yapılan yere götürdüm. Öğleden sonra dönüşte Diyarbakır girişindeki polis noktasının karşısında bulunan Opet'ten 400 TL karşılığında yakıt aldım. Fiş alıp almadığımı hatırlamıyorum, almışsam arabadadır. Köye gittik, çocukları bıraktım, tarlaya gittik. Gittiğimde elektrikçiler tarlada elektrik arızası olduğu için gelmişlerdi. Onlar trafo ile uğraşırken pamukta kurt olduğunu gördüm. Amcamın oğlunu bu konuda uyardım, bu görüşmeler saat 16.00 civarıydı. Elektrikçiler uzun bir sırık ihtiyacı olduğunu söyledi. Mehmet Selim Atasoy'un iki kızını babaları motosikletle eve götürecekti. Ben izin vermedim, arabayla götürdüm.”
Anlatımları çelişki bulan mahkemenin sorusu üzerine Salim Güran şöyle devam etti:
“Ben Mehmet Selim Atasoy'un kızlarını olay günü köye götürdüm. Olaydan 2 gün önce götürmedim. Çocukları eve götürdüğümde çocukların annesi bize soğuk su verdi; içtik. Ramazan Atasoy ile birlikte saat 16.30-17.00 civarı köye tarlaya döndük. Oradan çiftliğe gittik. Hayvan pisliğinden dolayı fıskiyeler tıkanmıştı. Çalışanı Mahfuz'dur, Mahfuz bu tıkanıklığın bir kısmını hallettiğini söyledi. Kalan kısmı için de bir kazma bir kürek getirdi. Güneş batmadan önceye kadar tarlada birlikte çalıştık.”
"Kızım beni aradı ve Narin'in kayıp olduğunu söyledi"
“Saat 20.00 sıralarında tarlada ben, Mehmet Selim Atasoy ve oğulları çalışırken kızım Gizem beni aradı ve Narin'in kayıp olduğunu söyledi. Ben de Mehmet Selim'e durumu anlatıp gideceğimi söyledim. Daha sonra ben ve Mehmet Selim köye gittik" diyen Güran, şu ifadeleri kullandı:
"Olay günü saat 18.00-20.00 arasında Hüseyin Güran isimli amcamın yanına hoş geldine gittim. Kendisi Mersin'den gelmişti. Amcamın yanında çok kalmadım. Ben oradayken Mehmet Selim Atasoy beni arayıp şüpheli bir aracın gidip geldiğini söyledi. Ben de bu aracın yanına gittim, yanlarına vardığımda eski muhtar Mehmet Sad Karaçoşan'ın torunlarının araba öğrenmek için araba kullandıklarını gördüm.
Oradan ayrılıp Mehmet Selim Atasoy'un yanına gittim. Az önce de dediğim gibi kızım Gizem'in araması üzerine Mehmet Selim ile birlikte köye gittik. Köye gittiğimizde bir kalabalık toplanmıştı. Jandarma Başçavuş 'unu aradım. Kendisi bana ekip göndereceğini söyledi. Jandarma erken geldi, gelinceye kadar okul anahtarını getirip kameraya baktık. Daha sonra gözaltına alındığım güne kadar arama çalışmalarına katıldım.
Olay günü telefonda görüştüğüm kişiler şunlardır: Kurtuluş Güran, S. Kaçar, Mehmet Selim Atasoy, Ramazan Atasoy, Mehmet Şerif Güran, Ersin Karadaş, Gizem Güran, Devran Güran isimli şahıslarla görüştüm, hatırladıklarım bunlardır."
"Olay günü yaptığım arama kayıtlarını sildim"
Güran, "Narin'in annesi Yüksel, babamın anlattığına göre dayı tarafımız olurlar. Şahsın telefonu rehberimde kayıtlı değildir. Yüksel ile herhangi bir ilişkim bulunmamaktaydı. Narin kardeşim Arif'in kızıdır. Narin isimli çocuğa herhangi birinin fiziki (cinsel) saldırıda bulunup bulunmadığını bilmiyorum ancak öyle bir şey tahminimce olmamıştır" dedi.
Muhtar olduğu için ailenin, ekonomik ve idari işlerini yaptığını söyleyen Güran, şöyle devam etti:
"Kimseden alacağım yoktur, kimseye de borcum yoktur. Kardeşim Arif'ten de alacağım ve borcum bulunmamaktadır.
Olaydan 10-15 gün önce telefonuma ses kayıt programını indirdim. Konuştuğum şeyleri daha sonra hatırlamak için bu programı indirdim. Ben ses kayıtlarını silmedim ancak olay günü yaptığım arama kayıtlarını sildim. Olay akşamı kardeşim Arif'in ahırında 380 mermi yakalandı, bana bunu haber verdiler. Kayıtları silmekle kötü yapmışım.
Bizim ailede herkes herkesin arabasına biner. Bu sebeple Narin benim kullandığım araca binmiş olabilir. DNA bu şekilde çıkmış olabilir. Sadece benim aracımda çıkmış olması sebebi benim aracımın tüm kardeşlerim tarafından ortak kullanılması olabilir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kayıp olan Narin'i ben kaçırmadım veya öldürmedim. Bu olay sebebiyle kimseden şüphelenmiyorum. Olayı kimin yaptığını da bilmiyorum. Ekleyeceğim başka bir husus bulunmamaktadır. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı, Hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümler uygulanarak serbest bırakılmayı talep ederim.” (Haber Merkezi)