Yüksek öğrenimdeki öğrencilerin barınma sorunu her yıl büyüyerek devam ediyor. 2024-2025 yılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurt başvuru sonuçlarına göre 81 ilde bulunan 857 yurt binasına 987 bin öğrenci yerleşti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Eylül'de sosyal medya platformu X'te yaptığı açıklamada, başvuran öğrencilerin yüzde 86'sının yerleştirildiğini belirterek "Hiçbir öğrencimiz mağdur edilmeyecek şekilde, talep eden her öğrencimize barınma imkânı sunacağız" dedi.
KYK yurtları 2022-2023 eğitim öğretim yılında 785 binada 876 bin öğrenciyi misafir ederken bu yıl bu rakam 111 bin öğrenci arttı.
Peki bu nasıl oldu? Yapılan 72 yeni bina artan 111 bin öğrenci kapasitesine yeterli olacak mı?
KYK yurtları son üç yılda kademeli olarak daha çok öğrenci kabul ediyor. Öğrenciler yurt odalarına ranza sistemiyle normalin 2-3 katı öğrenci yerleştirildiğinden ve yurtların aşırı kalabalık olmasının yarattığı sorunlardan şikayetçi.
"Öğrenciler balık istifi gibi yurtlara yerleştiriliyor"
Öğrencilerin yurt taleplerini dile getirmek için 2021 yılında parklarda yatma eylemi yaparak başlayan Barınamıyoruz Hareketi'nden Demir Karabacak, devletin yeni yurtlar yapmak yerine öğrencileri balık istifi gibi yurtlara yerleştirmeye karar verdiğini söylüyor.
İki kişilik odalara altı kişi yerleştirildiğini ve odalara üç katlı ranzalar konulduğunu ifade eden Karabacak, yurtlarda artan kapasite yüzünden öğrencilerin pek çok sorun yaşadığını anlatıyor. Karabacak, Aydın'da Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda gerçekleşen asansör kazasıyla hayatını kaybeden Zeren Ertaş'ın ölümünün sebebinin de bu ihmaller olduğunu söylüyor:
"Siz bir binaya kapasitesinden fazla insan yığarsanız asansöründen çamaşırhanesine kadar buradaki fiziki koşullara taşıyamayacağı kadar yük yüklemiş olursunuz. O asansör aşırı bakımsızlıktan düşmedi, bir asansörün bir gün içerisinde maksimum kullanım limiti var. Bunun aşılması sonucunda Zeren burada adeta katledildi. Her sene bu tip olayları yaşama ihtimalimiz artıyor."
Adnan Menderes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi öğrencisi Zeren Ertaş, 25 Ekim 2023 tarihinde Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda arızalanan asansörün düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti.
Geçen sene 2 bin 400 ihbar yapıldı
Barınamıyoruz Hareketi'ndeki öğrenciler. yurtlardaki sorunları tespit edip yetkililere iletmek için Telegram üzerinden bir ihbar hattı açtı. Karabacak, bu kanaldan yurtlarla ilgili bu yıl 2 bin 400'ü aşkın farklı öğrenciden ihbar aldıklarını belirtiyor:
"Öğrenciler bu yıl yemekhanelerdeki ürünlerin bozulması, kurtlanması ve böceklenmesi, sürekli bozuk olan çamaşır makineleri, buna bağlı olarak uyuz ve tahtakurusu vakaları, asansör problemleri gibi pek çok sorunla ilgili ihbarda bulundular. Özellikle başvurularımız sonucunda bakanlık yurtların çevresini ilaçlama konusunda adım attı."
Karabacak'ın verdiği bilgilere göre bin kişinin kaldığı ancak iki çamaşır makinesinin olduğu yurtlar bulunuyor ve pek çok yurtta temizlik konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Kamu görevlileri yerine yarı zamanlı olarak istihdam edilen öğrencilerin katları temizlemekten sorumlu olduğunu anlatan Karabacak, yemekhanelerdeki kurtlanan ürünlerin taşeron şirketlerden kaynaklandığını kaydediyor:
"Açılan ihalelerde en ucuz rakamı veren şirket kazanıyor. Onlar da kar odaklı oldukları için altı ay önceden ürün depoluyorlar. Bu yüzden yurtlardaki yemekhanelerde öğrenciler sürekli kurtlanmış ve bozuk yiyeceklerle karşılaşıyor, sağlık sorunları yaşıyorlar."
Karabacak, tüm toplumu kapsayan bir barınma reformuna ihtiyaç olduğunu savunurken Eğitim-Sen'den eğitim uzmanı Dr. Erkan Aydoğanoğlu da "öğrenci yurtlarını hapishaneye çevirdiler" sözleriyle kalabalık yurtlara tepki gösteriyor. Yeni yurt yapılmadığını ancak sürekli daha çok öğrencinin kabul edildiğini söyleyen Aydoğanoğlu, "Bu yurtlarda yeterli çalışma alanı var mı, çamaşır makinesi var mı, asansör var mı bunların hiçbiri olmadan koşullar kötüleşerek kontenjan artırılıyor" diyor.
Fiyatlar yüzde 50 arttı
Yurtlarla ilgili öğrenci ve velilerin sıkıntı yaşadığı bir diğer önemli konu da yükselen fiyatlar. Bu yıl yurt odalarının fiyatları yüzde 50 arttı. Yurtlardaki en düşük ücret 345 TL'den 517 TL'ye en yükseği ise 570 TL'den 855 TL'ye çıktı. Tip 2 ve tip 3 yurtların ücreti 607 TL olarak belirlenirken tip 4 yurtların ücreti 720 TL, tip 5 yurtların ücreti 765 TL olarak açıklandı.
KYK yurt tipleri odanın büyüklüğü, kalan kişi sayısı, içerisinde tuvalet banyo olması gibi özelliklere göre belirleniyor.
Öğrencilerin yurt ücretlerine ek olarak 685 TL depozito ücreti yatırması gerekiyor.
Öğrencilerin artık hem fahiş ücretlerden dolayı hem de yurtlardaki fiziksel sorunları yaşamamak için kendi bulundukları illerdeki üniversitelere kayıt olduklarını ifade eden Aydoğanoğlu, öğrenciler arasındaki ekonomik farkın uçurum oluşturduğunu söylüyor:
"Eskiden Tunceli'den bir çocuk gelir İstanbul'da ya da Ankara'da okurdu. Artık aileler bu maliyetleri karşılayamıyor. Orta sınıf aileler çocuklarını okutmak için ev satıyor. Yoksulun çocuğu eğitimde ancak bir yere kadar gelebiliyor, zenginin çocuğu ilerleyebiliyor. Sistem yoksul insanların çocuklarına imam hatip ya da meslek yüksek okulu seçeneğini dayatıyor."
Yurtlardaki bu durumun çocukları dini vakıfların özel yurtlarına mahkûm ettiğini anlatan Aydoğanoğlu, hükümetin aslında istese daha fazla ve iyi koşullara sahip yurt yapabileceğinin altını çiziyor.
Özel yurtların doluluğu yüzde 40'ta kaldı
Aileler ve öğretmenler için bir diğer alternatifi olan özel yurtların ücretleri KYK yurtlarının ücretlerinden çok daha yüksek. DW Türkçe'nin ulaştığı bilgilere göre Anadolu şehirlerinde özel yurtların ortalama fiyatları 5 bin TL civarında iken büyük şehirlerde 7-8 bin TL'den başlıyor.
Yaklaşık 200 özel yurdun bağlı olduğu Tüm Yurt İşverenleri Sendikası (TÜYİSEN) Genel Başkanı Ahmet Baydar, bu sene özel yurtların doluluk oranın yüzde 40'larda kaldığını ve özel yurt sahiplerinin de ekonomik sıkıntıda olduğunu söylüyor. Öğrencilerin KYK yurtlarındaki koşullardan şikâyet ettiğini ifade eden Baydar, bu sorunun çözümü için bir proje geliştirdiklerini anlatıyor:
"Devlet dışarıda öğrenci bırakmamak için tekrar ranza sistemine döndü, koşullar kötüleşti. Bir öğrencinin devlete aylık maliyeti 15 bin TL. Bizim TÜYİSEN olarak önerimiz öğrencilerin KYK yurtlarındakiyle aynı ödeme koşullarıyla özel yurtlarda kalması, devletin ise özel yurtlara öğrencinin maliyetinin yarısı oranında ödeme yapması. Bu şekilde hem öğrencilerin mağduriyeti engellenebilir hem devletin sırtındaki yük azaltılabilir hem de özel yurtların tam kapasite ile çalışması sağlanabilir."
Tekliflerini Bakanlığa götürdüklerini ancak bu seneye yetişmediğini anlatan Baydar, özel yurtların yılda birkaç kez denetlendiğini bu sistemle öğrencilerin devlet aleyhinde çalışan gruplara ait yurtlara gitmelerinin önüne geçilebileceğini söylüyor.