Özel: Uyuşturucuyu gemiciklerle getiren lanet olası baronu koruyanlar kim?

Özgür Özel, "Bunu getiren, o gemilerle, gemiciklerle getiren lanet olası baronu koruyanlar kim? Nerede o baron? Küçücük küçücük bitlerle uğraşıyor" dedi.

Kısa Dalga - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de partisinin haftalık grup toplantısında konuştu.

Özel, şunları söyledi:

"Yılı kapatıyoruz acılarla, adaletsizliklerle. Sadece ilk anda aklıma gelen altı tanesini yazdım. Kartaakaya’da 36’sı çocuk, 78 vatandaşımız yanarak hayatını kaybetti. 91’i çocuk, bin 956 işçimiz iş cinayetlerinde katledildi. 12’si metan gazından, ikisi güneş altında bekletilmekten, 20’si uçak kazasında 34 kahraman askerimiz şehit oldu. Dilovası'ndaki kaçak iş yerinde üçü çocuk, yedi kadın yanarak öldü. 349 kadın, kadın cinayetlerinde katledildi. Bir yılda sadece 85 kahraman polisimiz intihar etti görevli başında. Böyle bir yılı kapatıyoruz. Camus diyor ki ‘Bir ülkenin nasıl yönetildiğini görmek istiyorsan o ülkede insanların nasıl öldüğüne bak.’ Bu ülkede insanlar böyle ölüyorlar. Millet çarşıdan, pazardan filesi boş dönmemek için havanın kararmasını, güneşin batmasını bekliyor. AK Parti'nin kara düzeni cilalı taş devrinde insanlığın bıraktığı toplayarak geçinme, toplayarak yaşama, toplayıcılık dönemini pazardan ezik, atılmışların toplanmasıyla, bir gün önce satılamayan ekmeklerin yarı fiyatına alınmasıyla, yırtıldı diye kenara atılan yufkanın bayatlayınca beşte bir fiyata alınıp suyla ıslatılmasıyla tanıştırdılar bu ülkeyi. Bunların hepsi 2025 yılında AK Parti'nin kara düzeninde oldu."

"Tam anlamıyla bir çürümüşlük var"

Özel, şöyle devam etti:

"Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi hâline geldi. Aslında memleketim gündemi çoktan bu. Yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler, her birine bütün milletvekillerimize Gaziantep’inde de, Manisa’sında da, Niğde’sinde de, Ankara’sında da milletvekilinin kolundan tutan okulların önü çete dolu, torbacılar dolu, evlatlarımızı uyuşturucudan koru. Sürekli milletvekillerinin duyduğu yakınma ya da olmadık bahislerde para kaybetmeler, çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar korkunç bir yük hâline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi hâline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem, düşünün, 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış. Hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar. Bunu takip edememişler. 17 bin 999 kere ıskalamışlar. En sonunda 18 binde ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var. Ve eğri oturup doğru konuşmak lazım. Bu kumar sanal.

Hans gibi 15 ay çalışarak araba alamıyor adam. 99 ay yemeden, içmeden bir kuruş harcamadan biriktirse bir araba alacak. Mümkün mü? Bugün bir asgari ücretli, geçtiğim bir devlet memurunun, bir beyaz yakalının babadan miras kalmadıysa, Milli Piyango’dan çıkmayacaksa çıkmadığına inanıyorlar. Gidip bu tarafta oynuyorlar. Ev sahibi olması, araba sahibi olması mümkün mü? Benim de çocuğumun bir arabası neden olmasın? Ben de eşimi hafta sonu arabaya bindirip 'Neden gezdirmeyeyim?' diyenin önüne 'Kak' diye bunu düşürüyorlar. Bu yoksulluk, bu çaresizlik, hatta bu anlattığım en masumu. Bir de şöyle bir tarafı var. Bu anlattığım en kabul edilmesi. Bir de şöyle daha çok daha masumanesi var. Geçinemiyor. Kredi kartından çekiyor. Geçen haftalarda gösterdim, yüzde 96 faiz yiyor. Çalışarak kapatılmayacak bir borç oluyor. Hadi bakalım şu son bilezikle şu sanal bayiye girelim. Boşuna olmuyor bunlar. Dünyanın hiçbir yerinde bu oranda bir sanal bayi ve böylesine dolandırılan bir ülke yok. 40 milyon kişinin bu işin bir şekilde bir tarafı olduğu, bir kez olsun bir tarafına bulaştığı söyleniyor. Ben mi söylüyorum? Cumhuriyet Halk Partisi’nin araştırma geliştirme birimi mi söylüyor? Yeşilay söylüyor, Yeşilay. Kapı gibi raporu var Yeşilay’ın, '40 milyon kişi sanal bahis tuzağında' diyor. Ne yapıyorsun? Özelleştirdiğim, devlete kumar oynatmadığım yerden memleketin yarısını kumar belasına bulaştırıyor. Bir de oradan vergiyi alıyorsun. Genel bütçede değerlendiriyorsun. Bir samimiyet varsa Demirören grubundan, Milli Piyango’dan, şans oyunlarından, at yarışlarından alınan vergileri Yeşilay’ın bütçesine koyun. Yeşilay’ı da doğru düzgün arkasında durulacak, tüm kötü alışkanlıklarla mücadele edilecek bir noktaya getirin."

"AK Parti’ye rahatsızlık verecek tweeti kim attıysa onların saç teline baktılar"

Özel, uyuşturucu operasyonuna ilişkin de şöyle konuştu:

"İlkokul önlerine kadar indiğini annelerden, babalardan hepimiz duyduk ama şimdi ülkenin duyması için meşhur isimlere operasyon yapılması lazımmış. Bir yandan da öyle bir görüntü, öyle bir şey yaymaya çalışıyorlar ki bakın bu iş sadece CHP’ye yönelik değil, CHP’ye yolsuzluk operasyonu yaptığımız gibi efendim iktidara yakın bazı isimlere de uyuşturucu operasyonu yapıyoruz. Birincisi, geçen günlerde başlayıp tepki gösterdiğimiz sürecin şu kısmına dikkat çekerim. CHP’li olsun, AK Partili olsun, MHP’li olsun. Bu ülkede bilinen kişilerin, bilinmeyene de aynısı ama bilinenlere yapıldığı için 20 kişiyi alacaksın, iki polis de götüreceksin, gün boyu, üç gün bütün televizyonlarda görüntüsünü döndüreceksin, saçından tel alıp tahlile yollayacaksın. Üçünde çıkacak, 15 gün sonra 17’si temiz çıkacak. O 17 temiz çıkanı CHP’li olsun, AK Partili olsun fark etmez. Evladının, annesinin, babasının, kardeşinin, eşinin o mahallede, o okulda, o iş yerinde hâli nedir arkadaşlar? Bir iş yapıyorsanız, şüpheleniyorsan çağırırsın. Kaçmayan gelir, kaçanı yakalarsın. Yakalasan bile teşhir etmezsin. Alırsın örneğini, çok lazımsa pozitif çıkan konusunda bir bilgilendirme yaparsın. Ama memlekette 15 gün boyunca, hem de tesadüf, o ilk dönemlerde AK Parti’ye rahatsızlık verecek tweeti kim attıysa onların saç teline baktılar. 17’si temiz çıktı. Onlara 'Pardon' dediler. Üç tanesi üzerinden algı operasyonu yürütüyorlar. Bu işlere dikkat etmek lazım."

"Düştüğünüz çukurda boğulun"

Özel, şunları ekledi:

"Bunun torbacısı yakalanıyor içeride. Kullanıcısı yakalanıyor içeride. Temini kolaylaştıran içeride; bu uyuşturucunun baronu yok mu, baronu? Bu uyuşturucu baronları nerede? Menşe ülke belli. Kolombiya’dan kalkmış. Gelen gemi belli. İstihbarat alınmış. Vardığı liman belli. El konulan uyuşturucu belli çünkü bu operasyonu namuslu gümrükçüler, ihbar alan namuslu narkotikçi polisler yapmış. Peki bunu getiren, o gemilerle, gemiciklerle getiren lanet olası baronu koruyanlar kim? Nerede o baron? Nerede o baron? Küçücük küçücük bitlerle uğraşıyor. Pire torbası olmuş bir hayvan var ortada. Nerede o? Nerede? Nerede? Ve herkesin bildiği bir gerçeği, herkesin üzerinde konuştuğu bir gerçeği şimdi iktidar cephesi güç savaşlarıyla yakar topu birbirlerinin tarafına atmaya başladılar. Şu kadarını söyleyeyim. Böyle işlerin şakası olmadığından, böyle kirli istihbaratların tarafı olmadığımızdan, AK Parti tarafından tarafımıza iletilen birtakım kirli istihbaratları, öyle gizli gizli, bazı yerlerde duyuyorum 'CHP bunu açıklamadı'...

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gidin bakın bakalım. Cumhuriyet Halk Partisi kendisine AK Partili kaynaklardan iletilen hangi istihbaratları yollamış? Ama ben hep şöyle yaparım arkadaşlar. Bizim otobüsün üstünden de bu kürsüden de bize gelen ve doğruluğundan emin olduğumuz hiçbir bilgiyi gizlemeyiz. Gereğini yapmıyorlar ayrı, ama bunu AK Parti içinde birbirine operasyon çekenler, kendi planlarınca CHP’yi kullanarak bir taht savaşı yapıyorsa ben önce onu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir göndereyim bakalım. Devletin kayıtlarına geçsin. Bunlar önce birbirini yesin. Nasıl olsa o bilgiyi kimin oraya yolladığı tarihiyle, sayısıyla belli. Şu kadarını söyleyeyim. Fındık kadar aklınızla Türkiye’nin kurucu partisini kendi içinizdeki taht savaşlarına, evlatların, mahdumların, bakanların, bakan eskilerinin kendi içinizdeki kirli savaşına alet edemezsiniz. Düştüğünüz çukurda boğulun."

Gündem Haberleri