Özel'den Kılıçdaroğlu'na yanıt: Müesses nizamla işbirlikçi olanlara yer yok

CHP'nin 39'uncu olağan kurultayında konuşan Genel Başkan Özgür Özel, iktidara yakın Sabah gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu'na yanıt geldi. Özel, "Ya müesses nizamın paslı zincirleri bu milleti saracak ya da bu millet bizimle birlikte zincirlerinden kurtulacak" dedi.

Kısa Dalga - CHP'nin "Şimdi İktidar Zamanı" sloganıyla düzenlediği 39'uncu Olağan Genel Kurultayı ikinci gününde tutuklu Ekrem İmamoğlu'nun yapay zekâ videosu olarak tasarlanmış mektubunun yayınlanmasıyla başladı. Daha sonra da CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuştu.

Özel'in konuşmasında kurultay günü iktidara yakın Sabah gazetesine konuşan partinin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na verdiği yanıt öne çıktı. Özel, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına şöyle yanıt verdi:

"Müesses Nizamla mücadeleden dönüş yoktur. Dönüşü olmayan bu yolda korkanlara da yer yoktur. Müesses Nizama işbirlikçi olanlara kara düzenin sesi olanlara, bu örgütlerin vermediği görevleri başka kapılarda arayanlara yer yoktur.

Cumhuriyet Halk Partisi arınacaksa işte bu anlayıştan arınacak. Bizi yüzde 25'e hapsetmek isteyenlerin sokaklardan, meydanlardan koparmak isteyenlerden arınacak. (...) CHP arınacaksa bizi eskiye döndürmek isteyenlerden arınacak. Artık Artık kimse bizi yenilgiye alıştırmayacak. Ya müesses nizamın paslı zincirleri bu milleti saracak ya da bu millet bizimle birlikte zincirlerinden kurtulacak."

Özel'in konuşmasından öne çıkan kısımlar şöyle:

  • Bize yapılan her provokasyona her türlü saldırıya bizi pozitif gündemden başka gündemlere çekmeye çalışanlara inat sesi yükselttiğimiz gün de oldu ama sözü yükseltmenin içeriye önem vermenin ve bu ülkeyi yönetecek kadrolarında bu ülkeyi yönetecek programında hazır olduğuna inancımızla milletimizin hep karşısında kararlılıkla, hem cesaretle hem metanetle durduk.

"Erdoğan partisine güvenmiyordu"

  • Tayyip Bey bizimle siyasi rekabet edemeyeceğini anlamıştı. Kendisine de, partisine de artık güvenmiyordu. Ana kademesine, kadın kollarına, gençlik kollarına güvenmiyor, inanmıyordu. İşte o yüzden hiçbir partide olmayan 4. bir kolu kurdu. Ve AK Parti yargı kollarının başına anayasaya aykırı olarak bir bakan yardımcısını, bir siyasi kişiliği İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı sıfatıyla atadı. Çünkü onun artık bizimle siyasi rekabet edecek takati yoktur.

"AK Parti yargı kolları"

  • AK Parti'nin bu örgütle mücadele etmeye cesareti yoktur. Tayyip Bey'in tek güvendiği AK Parti'nin yargı kollarıdır. AK Parti yargı kolları kurulduktan sonra saldırılar başladı. İlk kez 30 Ekim 2024'te Esenyurt Belediye Başkanımız sevgili Ahmet Özer'i tutukladılar. Türkiye'nin en büyük ilçesine Esenyurt'a kayyum atadılar. Erken seçim istediğimiz için ve artık bu yapılanların yani Esenyurt'ta başlayan, Beşiktaş'la devam eden ve adım adım bir darbe pratiğinin işlediğini gördüğümüz süreçte bunu bir savaş ilanı kabul ettik. Bundan sonra ne yapacaksınız diye değerli basın mensupları sorduğunda savaş ilan ettiler. Biz masada oturuyorduk, masanın altından balta çektiler. Savaş ilan edilen, saldırıya uğrayan kimse, yapı, parti ne yaparsa bundan sonra yapacağız, mücadele edeceğiz dedik.

"Darbeciler cübbeleriyle geldiler"

  • Ön seçime 5 gün kala bir iftar zamanında bu yetkisiz kurul diplomayı iptal etti. O kadar korkuyorlardı ki diplomayı iptal etmekle yetinmediler. İptalden saatler sonra bir sahur vaktinde Ekrem Başkanımızın evine yüzlerce polisle baskın yaptılar. Tepedeki bir kişi 3 savcı, 3 hakim, 3 gizli tanıkla bu milletin hafızasından hiçbir zaman silinmeyecek bir darbeye kalkıştılar.
  • Darbeciler bu kez postalla, tankla değil üzerlerindeki cübbeleriyle geldiler. Sonra herkes sussun, kimse tepki göstermesin istediler. Gösterileri yasakladılar. Meydanları ablukaya aldılar. Otobüsleri durdurdular, metroları kapattılar, köprüleri kaldırdılar, vapurları bağladılar. Her şeyi hesap ettiler ama milleti hesap edemediler. Cumhuriyet Halk Partililer, Vatan Emniyetin önünde öğrenciler, Beyazıt Meydanı'nda toplandı. İki tarafta, iki tarafta seçtiğine sahip çıkmak için sandığa sahip çıkmak için, iradesine ve geleceğine sahip çıkmak için önlerine konulan barikatları aştılar ve Saraçhane'de buluştular.

"Sarayım adayı kimse meydana çıkmalıdır"

  • Ekrem İmamoğlu adayımızdır. A planımız da, B planımız da, Z planımız da budur. Onunla mücadelenin meşru yolu sandıkta yarışmaktır. Ekrem İmamoğlu milletin adayıdır. Saray'ın adayı kimse, kendisine güveniyorsa meydana çıkmalıdır. Ekrem İmamoğlu'nu alt edeceksen millete güveneceksin, karşısına çıkacaksın. Hodri meydan yargı kollarına değil teşkilatına güveneceksin. Ben örgütüme güveniyorum. Ben milletime güveniyorum. Adayım burada örgütüm burada sandık nerede? Hodri meydan getirin sandığı, millet versin kararını.

"Kaşını oynatanın malına çöküyorlar"

  • Tüm Tüm vatandaşlarımızın vicdanına sesleniyorum. Bu kadar yalan, bu kadar iftira, bu kadar kul hakkı olur mu? Rahmetli Erbakan'ın dediği gibi ömür boyu alınları secdeden kalkmasa bu vebali ödeyemezler. Bu ülke elbet çok kara kışlar çok zor zamanlar gördü ama hiçbir dönem bu dönemin gaddarlığıyla yarışamaz. Soruyorum. Kim inandığını özgürce dile getirebiliyor? Çıtını çıkaranı Silivri'ye atıyorlar. Kaşını oynatanın malına, mülküne çöküyorlar. Acaba diyenin kulağını çekiyorlar sonra ortalıkta bir daha görünmüyor.

"Bu suskunluğu kim öğretti size"

  • Gazeteciler tutuklanırken onların arkadaşları susuyor. Sanatçılar ip gibi sabahın köründe sıraya dizilip haysiyetleriyle oynanırken diğer meslektaşları konuşmuyor. Siyasetçilere, iş insanlarına, sivil toplum temsilcilerine kelepçe vurulurken diğerleri bana dokunmayan yılan 1000 yıl yaşasın diyor. Milyonlar direnirken bedel öderken susanları soruyorum. Bu suskunluğu bu çaresizliği kim öğretti size?

"Gün sokağa çıkma günüdür"

  • Gün sokaklara çıkma, meydanlara akma günüdür. Gün dayanışma direnme günüdür. Gün bu kara düzene itiraz etme günüdür. Ya o pijamayla evinde oturup sıranın sana gelmesini bekleyeceksin ya da meydanlara çıkıp bizimle birlikte bu darbeyi püskürteceksin. Evde evde elinde kumandasıyla oturan pijamalıya sesleniyorum. Ya meydanlara çıkacaksın bu darbe ile yüzleşeceksin nereye davet ediliyorsan oraya güç vereceksin, itiraz edeceksin, sandığı, Cumhuriyeti kurtaracaksın ya da sonra hiç hayıflanmayacaksın. Meydanlar bizimdir. Sokaklar bizimdir. Mücadele bizimdir. Türkiye hepimizindir.

Bahçeli'nin sözlerini hatırlattı

Özgür Özel, isim vermeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin geçmişte Anayasa Mahkemesi'nin kapatılmasıyla ilgili sözlerini hatırlatarak şöyle devam etti:

  • Bir Stockholm sendromuna kapılmamaya dün elinden zor kurtulduğunuz celladınıza aşık olmamaya davet ediyorum. Meydanların susmadan haykırdığı gibi kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.

"Bizi çok yılanlar sokmaya çalıştı"

  • Cumhuriyet Halk Partisini kapatmaya kalkanlar bilsin ki; Bizi çok yılanlar sokmaya çalıştı. 12 Eylül'de Kenan Evren bu partiyi kapatabileceğini sandı. Millet yine Gazi'nin emanetine sahip çıktı. Kapıdaki kilidi kırdı. Gücünü milletten alan 102 yıllık dev çınar dimdik ayaktadır. Bu çınar milletimizle var olmuştur. İlelebet de var olacaktır. Ve ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten emanet olan bu çınara uzanan elleri biz değil millet kırar, millet kırar.

Kılıçdaroğlu'na yanıt

  • Müesses Nizamla mücadeleden dönüş yoktur. Dönüşü olmayan bu yolda korkanlara da yer yoktur. Müesses Nizama işbirlikçi olanlara kara düzenin sesi olanlara, bu örgütlerin vermediği görevleri başka kapılarda arayanlara yer yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi arınacaksa işte bu anlayıştan arınacak. Bizi yüzde 25'e hapsetmek isteyenlerin sokaklardan, meydanlardan koparmak isteyenlerden arınacak. (...)CHP arınacaksa bizi eskiye döndürmek isteyenlerden arınacak. Artık Artık kimse bizi yenilgiye alıştırmayacak. Ya müesses nizamın paslı zincirleri bu milleti saracak ya da bu millet bizimle birlikte zincirlerinden kurtulacak.

İmralı'ya gitme konusu

  • Gelinen aşamada komisyon 18 toplantı yapmıştır ama hala belediyelere millet iradesinin üstünde atadıkları kayyımlar bulunmaktadır. Hala Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan Kent İttifakı Kent Uzlaşısı adı altında utanç davalarından insanlar hapis yatmaktadır. Hala seçilmiş siyasetçiler hapistedir. Hala Anayasa Mahkemesi kararları, AİHM kararları uygulanmamaktadır.
  • Bunlar çözülmeden tüm meselenin olmazsa olmaz denilerek İmralı'ya gitmeme noktasına sıkıştırılması doğru olmamıştır. Siyaset dayatmalarla değil milletin rızasını alarak yapılır. O yüzden partimizin aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır. Çünkü menzil barışsa istikamet samimiyettir. Meclise sunduğumuz 29 maddelik çözüm önerilerimizin meydanlarda ve komisyonda savunmaya devam edeceğiz. Biz varlığını bir düşmana borçlu olan düşmanı olmadan var olamayan bir parti değiliz. Yurtta, bölgede, dünyada barışı, kardeşliği ve refahı savunuyoruz. Biz düşman aramıyoruz. Bizim liderliğimiz düşmanlığın değil barışın liderliğidir. İçinde bulunduğumuz Orta Doğu coğrafyası uzun yıllar çatışmaların, savaşın ve acının dinmediği bir coğrafyadır. Buna yüz çeviremeyiz.

Gündem Haberleri