Özgür Özel: Emeklilerin ve emekçilerin hakları gerilemiyor, çalınıyor

Özgür Özel, "Bu ülkede emeklilerin ve emekçilerin hakları adeta azalmakta, gerilemekte değil, çalınmaktadır. Büyük bir haksızlık emekliler için barınma sorununu, aç kalma sorununu getirmiştir" dedi.

Kısa Dalga - Yurttaş Birlikteliği'nin çağrısıyla çok sayıda sivil toplum örgütü, sendika ve siyasi partinin de destek verdiği "Emeklilerin ve Emekçilerin Bütçe Hakkı" mitingi Tandoğan Meydanı'nda yapıldı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

"Bütçe hakkı insanlığın en önemli kazanımıdır. Bütçe hakkı öyle Meclis'te bir komisyon kurulmuş, bütçeler orada konuşulmuş öyle bir yer değil. Bütçe, Meclis'ten doğmaz, Meclis bütçe hakkından doğar. Eskiden tek adamlar vardı, her şeye onlar karar verirdi. Ne alacaklarına, gönüllerinden koparsa ne vereceklerine tek adamlar, krallar, padişahlar karar verirdi. 12'nci yüzyılda bu haksızlığa karşı insanlık ayağa kalktı. Çok savaş, çok kan, çok bedel sonunda tek adama 'peki' dedirttiler. Bütçeyi yani devletin alan sağ elini ve veren sol elini bunun nasıl olacağına birlikte karar vereceğiz. Buradan tek adamın yetkisini paylaşmaya başladığı noktadan bütçe hakkı, bunun yazıldığı yerden de ilk kanun teklifi doğdu. Sonrasında 'bunları oturalım bir yerde konuşalım'. İşte o da Meclis. Sonra bu Meclis'te kimler temsil edilsin, sonra bütçe komisyonları... Nice mücadelelerden sonra döndük geldik ki bütçe milletin seçtiklerince onaylanmazsa hükümetlerin düşmesine kadar yani benden ne alıp bana ne vereceğine açıkça karar verip onu yazıp önüme koyacaksın. Benim seçtiklerim onu tartışacak, kabul ederse olacak etmezse her şey alt üst olacak. İşte bütçe böyle bir kazanımdır."

"Siz tarihin doğru tarafındasınız, tek adam yine kaybedecek"

Özel, şöyle devam etti:

"İki gün sonra bir bütçe görüşülecek. Maalesef 2016'da yaşananlar ve OHAL şartlarında yapılan bir anayasa değişikliği ile artık bakanların Meclis'e gelmediği, kürsüyü emaneten yemin için kullanıp gittikleri, sözlü soru sorulamayan, bakanları düşürülemeyen, bütçesi geçmese dahi yeniden değerleme oranı ile arttırılıp devam eden bir hükümet sistemi geldi. İşte 12'nci yüzyıldan beri gelen bir kazanımın uğradığı erozyon, yüce Meclis'in anlamını kaybetmesi, değersizleşmesi ve 'ben bilirim' diyen birinin tek adamın her kararı vermesi, denetimden kaçması noktasına geldik. Oysa demokrasi sadece beş yılda bir oy kullanıp, vatandaşın çekildiği onun da bildiğini yaptığı, sandıkta kazanırsa geçmişini aklayıp geleceğini meşrulaştırdığı bir düzen değildir. Demokrasi; adil sandık ister, doğru bir seçim sistemi ister. Ardından hakkaniyetle yönetmek ve sürekli hesap vermek, denetlenmek ister. O yüzden birileri 'oyu aldım, beş yıl ben bilirim', 'sen beni seçtin, gerisini ben seçerim', 'rektörü, valiyi, bakanı, bürokratı ben atarım, beş yıl keyfime bakarım' diyen bir anlayışa karşı madem bütçe hakkı artık tanınmamaktadır, Meclis anlamsızdır o zaman Meclis meydandır, sokaktır. Bugünkü bu birlikteliğin ortaya koyduğu iradenin kıymeti de buradadır. Siz tarihin doğru tarafındasınız, tek adam yine kaybedecek, yurttaş bütçe hakkını söke söke alacaktır.

Bu meydanda emekliler ve emekçiler var. Bu iktidarın en çok zarar verdikleri var. Şüphesiz bu iktidar kimseye iyi gelmedi. Kadınlara da iyi gelmedi çocuklara da; ormanlara da sokaktaki canlara da. Ama emekliler ve emekçiler bu iktidar gelmeden önce örneğin asgari ücret 1,5 emekli maaşıydı şu anda emekli maaşı asgari ücretin yüzde 70'i. Asgari ücret o gün yedi çeyrek altın satın alma gücündeydi, bugün 22 bin liralık utanç maaşı açlık sınırının altındaki asgari ücret iki çeyrek altın alabiliyor. O gün en düşük emekli maaşı sekiz çeyrek altın alabiliyordu, bugün 1,5 çeyrek altın alabiliyor. Bir iktidar bizi sekizden yediye geriletmemiş, sekizden 1,5'a getirmiş. Bu ülkede emeklilerin ve emekçilerin hakları adeta azalmakta, gerilemekte değil, çalınmaktadır. Büyük bir haksızlık, büyük bir vicdansızlık emekliler için barınma sorununu, aç kalma sorununu getirmiştir. Evladının geleceğinden endişe eder, ölmeye korkar haldedir, gözler arkadadır. Bu ülke hiçbir yurttaşının geleceğini güvende kılmamaktadır. Onun için 39 bin TL'lik asgari ücret teklifimizi, bunu verecek esnaf için 10 bin 500 TL'lik sosyal güvenlik prim desteği teklifimizi ilan ettik, savunduk."

Özel, "Hepimizin barınma sorunundan, iyi bir yaşam sürme hakkından, karnını doyurmasından, çocuğunun eğitiminden geleceğe dair tüm beklentilerinin karşılanması bir şeye bağlıdır. Emekliler, emekçiler sekiz çeyrek altınla başlayan hikayeyi, bugün 1,5 çeyrek altınla artık sefalet noktasında sürdürmeye çalışıyor. Bir şey kaybedildiği yerde bulunur. O beş, altı çeyrek altını arıyorsa bulacağı yer tam da kaybettiği noktadır" dedi.

Gündem Haberleri